Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, milletin ülkeyi laiklik maskesiyle zorbalık ve arsızlık yapanlara bırakmadığı gibi muhafazakârlık maskesiyle hoyratlık ve hırsızlık yapanlara da bırakmayacağını söyledi. Bütün siyasi liderlere hep birlikte 'Beyaz Toros'a binip gül dağıta dağıta Anadolu'yu baştan sona dolaşmaya çağrısında bulunan Kamalak, o aracın şoförlüğünü yapmaya da razı olduğunu belirtti.
Partisinin Trabzon İl Başkalığı tarafından 19 Mayıs Spor Salonu'nda düzenlenen toplantıda vatandaşlara hitap eden Genel Başkan Kamalak, 1 Kasım seçimlerinin hem Türkiye, hem de İslam coğrafyası açısından tarihi bir öneme sahip olduğunu vurguladı. İslam coğrafyasının tarihte hiç olmadığı kadar kan ve gözyaşına boğulduğunu anlatan Kamalak, "Kendi ülkemize bakalım, hergün gelen şehit haberleri ile sarsılıyoruz. İktidar sahipleri bir de çıkıp 'Sivas'ın doğusuna gidemiyorlar' diye muhalefeti eleştiriyor. İyi de Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Başbakan, Sayın iktidar sahipleri 13 yıldır iktidar olan sizler değil misiniz? 13 yıl önce ülkenin doğusuna gidememek gibi bir problemi var mıydı? Bugün bir kısım insanlarımız Sivas'ın doğusuna gidemiyorsa senin ihmalin, kusurun suçun değil mi? Buradan Sayın Cumhurbaşkanına, Başbakana, hükümet yetkililerine, muhalefet temsilcileri sesleniyorum; hiç biriniz, Başbakan da dahil olmak üzere karayolu ile Sivas'ın doğunsa gidemez. Hele hele koruma ordusu olmadan bir metre bile gidemez. Ama biz gittik. Saadet Partisi olara gittik. Hem de sokak sokak dolaşarak gittik. Evimizin bir odasından diğer odasına gider gibi gittik. Çünkü orası da bizim ülkemizin bir parçası, orada yaşanlar da bizim vatandaşımız." ifadelerini kullandı.
"SİYASİ LİDERLERE BEYAZ TOROS İLE TÜRKİYE TURU ÇAĞRISI"
Böyle bir ortamda Başbakan Ahmet Davtoğlu'nun Van'da çıkıp insanları Beyaz Toros'lularla korkutmaya çalıştığını savunan Kamalak, şöyle devam etti: "Biz gidersek Beyaz Toroslar gelir' demeye getiriyor. Yani 'ya bize oyunu ver veya başkasına canını ver' diyor. 'Bize oy vermezsen, başkasına canını verirsin' demektir bunun anlamı. İnsan sormadan edemiyor; tamam geçmişte Toroslular vardı ama Allah aşkına daha dün Türkiye'nin başkentinde 102 cana kıyan teröristler Ankara'ya uçan balonla mı geldi?. Toros'larla gelmedi mi? Sayın Başbakan mesele neyle gittiğiniz değil, hangi yoldan gittiğinizdir. Sizin gittiğinizi yol yanlıştır. Bindiğiniz araç Toros olsa ne olur, Mercedes olsa ne olur. Bu ülkeyi uçuruma götüren kaptan ister muiz olsun iter vaiz olsun, ne fark eder ülke uçuruma yuvarlandıktan sonra. Ama merak etmeyin yıllarca kanın, katliamın, faili meçhullerin simgesi haline getirilen o Beyaz Toros'ları Saadet Partisi iktidarında barışın simgesi haline getireceğiz. Çünkü bizim Toros'umuz silah değil, sevgi yüklü, gül yüklü, inanç yüklü olacaktır."
Bütün siyasi liderlere bir çağrıda bulunan SP Lideri, "Gelin hepimiz bir Beyaz Toros'a binip Diyarbakır'dan Edirne'ye kadar, Sinop'tan Mersin'e kadar gül dağıta dağıta Anadolu'yu baştan sona dolaşalım. Ben şoförlüğünü yapmaya da hazırım. Yetir ki bu ülkede kardeşliği sağlayalım, birlik ve beraberliği temin edelim, huzur ve barışı yeniden tesis edelim." dedi.
"KAYA GİBİ CEMAATÇİYDİLER, EN BÜYÜK CEMAAT DÜŞMANI OLDULAR"
İktidarın sürekli 'yanıldığına' işaret eden Mustafa Kamalak, "17 Aralık operasyonuna kadar her biri beton gibi, kaya gibi muhkem birer cemaatçiydiler. 'Allah sizlerden razı olsun' diyorlardı Türkçe Olimpiyat salonlarından. Sonra ne oduysa, 'pardon, yanıldık' dediler. Neticede en büyük cemaat düşmanı oldular. Esad'e 'kardeşim' dediler kucaklaştılar, birbirlerini saraylarda ağırladılar, ortaklaşa bakanlara kurul topladılar. Sonra çıkıp 'yanıldık' dediler ve en büyük Esad düşmanı kesildiler. Ergenekon, Balyoz olaylarında en büyük demokrat kesildiler. Sonra yine 'pardon, yanıldık' dediler. 'Mili orduya kumpas kurulmuş' dediler. Milli orduya kumpas kurulur bunların haberi olmaz. Ülkenin önemli bir bölümü mayınlarla doldurulur, yollar mayından geçilmez haberleri olmaz, saftırlar, yanılmıştırlar. Bu kadar saf, basiretsiz, vizyonsuz olan bir kadroya Türkiye teslim edilebilir mi? Çözüm Süreci dediler Oslo'da masalar kurdular, Dolmabahçe'de mutabakat metni imzaladılar. Sonra da yine döndüler 'pardon, yanıldık' dediler. Masayı devirdiler, kendi elleriyle yazdıkları veya yazdırdıkları mutabakatı yırtıp atmaya başladılar. 'PKK kandırdı' dediler. Hep kandırılıyorlar nasılsa. Neticede en büyük çözüm karşıtı oldular." şeklinde konuştu.
"MİLLET BU ÜLKEYİ MUHAFAZAKÂRLIK MASKESİYLE HIRSIZLIK YAPANLARA DA BIRAKMAYACAKTIR"
Tüm bunlara rağmen millete güvenlerinin sonsuz olduğuna vurgu yapar Kamalak, iktidara şu sözlerle yüklendi: "Hiç şüphemiz yok, bu millet bu ülkeyi dinine yasak koyanlara bırakmadığı gibi dinin içini boşaltanlara da bırakmayacaktır. Bu millet bu ülkeyi bir koltuk kapmak için sokakları karıştıranlara bırakmadığı gibi koltuğu bırakmamak için insanlarımızı birbirine düşürerek kardeşi kardeşe öldürtenlere de bırakmayacaktır Allah'ın inayetiyle. Bu aziz millet bu ülkeyi laiklik maskesiyle zorbalık ve arsızlık yapanlara bırakmadığı gibi muhafazakârlık maskesiyle hoyratlık ve hırsızlık yapanlara da bırakmayacaktır. Bu millet bu ülkeyi PKK'yı gösterip Kürt kardeşlerimizi ötekileştirenlere bırakmadığı gibi Kürt kardeşlerimiz gösterip PKK'yı meşrulaştırmak isteyenlere de bırakmayacaktır. Bu millet bu ülkeyi Beyaz Toroslu karanlık adamlara bırakmadığı gibi zırhlı, şatavatlı makam araçlarının çerez paralarına, onları savuranlara da emin olun bırakmayacaktır."
Millet-ulkeyi-muhafazakr-maskesiyle-hirsizlik-yapanlara-birakmayacak-1911579.htm'> CİHAN