2014 yılının tamamında 1,1 milyar TL olarak gerçekleşen görev zararı 2015’te 4,8 milyar TL’ye yükselmişti. 2019 yılında 8 milyar TL ile zirve yapan görev zararı 2020'de katlanıyor.
İktisatçı Oğuz Demir, "Bu hafta başında açıklanan bütçe rakamlarına baktığımızda ise görev zararlarının ilk beş ayda şimdiden 4 milyar TL’yi geçtiği görülüyor. Bu kalemde zararın büyük kısmı ise Halkbank ve Ziraat Bankası’ndan gelmiş görünüyor!" tespitinde bulundu.
Dr. Oğuz Demir "Üst komşumun kredi borcunu birlikte ödüyor olabilir miyiz?" başlıklı yazısında, kamu bankalarının görev zararındaki artışın siyasi tercihlerden kaynaklandığını vurguladı.
"DAHA İYİ YÖNTEMLER VAR MIYDI?"
"Son yıllarda sürekli zorlaşan uluslararası ekonomik şartlar ve Türkiye’nin kendi iç ekonomik ve siyasi sorunları; büyümenin finansmanının krediye bağımlı olduğu bir ortamda, bu yaklaşımın tercih edilmesine sebep oldu!" değerlendirmesinde bulunan Demir, "Daha iyi yöntemler var mıydı? Elbette ki vardı. Ancak bu alternatif uygulamaların sonuçlarının daha uzun vadeli olması ve üst üste gelen seçim dönemleri ile hükûmet kamu bankaları kozunu kullanmayı tercih etti." dedi.
Yılbaşından bu yana kamu bankalarının verdiği kredi tutarı Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre 254 milyar TL. Tüm özel bankalar sadece 60 milyar TL kredi tahsis etti.
"ÜST KOMŞUMUN KREDİSİ BENDEN!"
Demir söz konusu tabloyu, "Ya da bir başka deyişle ben, kamu bankasından aldığı kredi ile üst dairemi satın alan komşumun kredisini ödemesindeki en büyük destekçilerden biri oluyorum. Sadece benimle de kalmıyor durum tabii. Tüm vergi verenlerin durumu aynı!" şeklinde yorumladı.