Kamu-Sen Erzurum İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Müfit Bayraktar, Danıştay kararına rağmen okul müdür ve yardımcılarını göreve iade etmemekte direnen Erzurum Valisi Ahmet Altıparmak, İl Milli Eğitim Müdürü Yüksel Arslan hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Hukuksuzluğa karşı mücadele başlatan Türk Kamu-Sen, kanunları uygulamayan vali ve bürokratlar hakkında suç duyurusunda bulunmaya devam ediyor. Kamu-Sen İl Temsilcisi Bayraktar, Vali Altıparmak, Milli Eğitim Müdürü Arslan, Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Halil Karapınar ve atamalardan sorumlu Şube Müdürü Cahit Sunay hakkında, Danıştay ve Bölge İdaresi Mahkeme kararlarını uygulamamaktan dolayı suç duyurusunda bulundu.

Bayraktar, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 2014/1151 Y.D. İtiraz NO'lu ve 18.02.2015 tarihli kararının gereği gibi uygulanmasından sorumlu olduklarının ve ilgili yasa hükmü kapsamında bulunan fiili nedeniyle Vali ve Milli Eğitim Müdürlüğü bürokratlarının cezalandırılmasını istedi.

Türk Kamu-Sen İl Temsilcisi Bayraktar, kesinleşmiş yargı kararlarını uygulaması gereken mülki idare amiri vali ve bürokratların kanunları tanımamasının kabul edilemez olduğunu ifade etti. Bayraktar, vali ve bürokratların kanunlara uymaması halinde sokaktaki vatandaştan yasalara uymasının beklenemeyeceğini dile getirdi. Yargı kararlarını tanımayan Vali Ahmet Altıparmak ve İl Milli Eğitim Müdürünün açıktan suç işlediğini ve bunun hesabını sormak için yargıya gittiklerine dikkat çeken Müfit Bayraktar, şunları ifade etti: "Kurum müdürlükleri sona erdirilen okul müdürlerinin Erzurum İdare Mahkemeleri'nde açmış oldukları davalarda kurum müdürlerinin lehine sonuçlanmış, fakat atamaya yetkili merciler tarafından mahkeme kararları uygulanmamıştır. Yargı kararları yasal süresi içerisinden herhangi bir tereddüte mahal vermeyecek şekilde idarece uygulanmak zorundadır. Bu konuda idarenin herhangi bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. Yargı mercilerince verilen iptal kararları, iptal edilen işlem hiç tesis edilmemiş gibi geriye iade etmekte ve hukuk aleminden silmektedir. Bu noktada yargı kararı uyarınca okul müdürlerinin değerlendirmeye tabi tutuldukları okula iade edilmeleri, iade edilme işlemi sonrasında değerlendirmeye tabi tutulmamaları gerekmektedir. Erzurum 1. ve 2. İdare Mehkemelerinin kararlarının tümünde '...dava konusu değerlendirme işleminin nesnel, somut ölçme ve değerlendirme kriterlerine dayanmadığı ve söz konusu değerlendirmenin bu haliyle objektiflikten uzak, soyut ve dayanaksız olduğu anlaşıldığından..' gerekçesine yer verilmiştir. Ancak; yargı kararlarına rağmen halen nesnel, somut ölçme, değerlendirme yapılmadan ve düşük puan vermenin gerekçeleri ortaya konulmadan değerlendirme yapılmaya devam edilmiştir. Şüpheliler Vali Altıparmak, İl Milli Eğitim Müdürü Arslan ile Müdür Yardımcısı ile Şube Müdürü yasal süre içinde Erzurum İdare Mahkemelerinin kararlarını gerektiği gibi uygulamamışlardır. Tarafımızca Erzurum Valiliğine başvuruda bulunularak mahkeme kararlarının uygulanması talep edilmiştir. Fakat idare bunu yapmamış hukuka aykırılığı gidererek idari işlem hiç doğmamış gibi hareket etmek yerine mahkeme kararlarını etkisiz bırakacak işlemler yaparak aleni suç işlemişlerdir. Ancak; hukuka aykırılığı yargı kararlarıyla da sabit olan görevden alma işlemlerinin iptali ile mağdur edilen tüm eğitim kurumu müdürü, müdür başyardımcısı ve müdür yardımcılarının haklarının iade edilerek göreve başlatılmaları ve yargı kararının ivedilikle uygulanması gerekirken şüpheliler tarafından Anayasa ve mevzuat hükümlerine aykırı hareket edilerek Erzurum ilindeki okul müdürlerinin göreve iade edilmesi hususunda herhangi bir işlem yapılmamıştır." dedi.

Kamu-Sen Erzurum İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Müfit Bayraktar, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu durum hem Anayasamızın 138. Maddesi hem de İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesinde güvence altına alınmıştır. Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez. Yürütmenin durdurulması kararları esasa ilişkin kararla aynı sonucu doğurmaktadır. Bu bakımdan, yürütmenin durdurulması kararının hukuki gereklerine uygun bir işlem tesis edilmesi Anayasal ve yasal zorunluluktur. Anayasa ve Yasa hükümleri ile idare hukuku ilkesi gereği idareler yürütmeyi durdurma kararının amaç ve kapsamına göre yeni bir işlem yapmak ve iptal edilen işlemden doğan sonuçları ortadan kaldırmak ve önceki hukuki durumun geçerliliğini sağlamakla görevlidir. Bu nedenle, idareler yürütmeyi durdurma ve iptal kararlarının amaç ve kapsamı dışında bir işlem tesis edemez. İdarelerin bu amaç dışında başkaca bir tercih ve takdir hakkı bulunmamaktadır. İdari yargı kararlarının uygulanmaması, kesin hüküm ilkesine aykırılık teşkil eder. İdare kesin hükme uymak zorundadır. İptal kararlarının eksik uygulanması ve gereğince uygulanmaması ağır hizmet kusurunu oluşturur. Yargı kararı şüpheliler tarafından kasten gereğince uygulanmamaktadır. Zira Anayasaya gereğince; yargı kararlarının uygulanmaması bir yana, geciktirilmesi bile yasaktır. Mahkeme kararlarının yerine getirilmesi, bir hukuk devletinde o kadar önemlidir ki, mahkeme kararının yerine getirilmemesi kanuna aykırı davranıştan daha ağır bir kusur kabul edilmektedir."

CİHAN