Bölgeye giden HDP heyeti, hazırladığı raporda aktarılan bilgilerin birçok müşteri ve esnaf tarafından teyit edildiğini kaydetti. AKP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın önceki günkü seçim gezisi sırasında çıkan kavga, silahlı çatışmaya dönüşmüş, Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız, esnaf Esvet Şenyaşar ve oğulları Adil Şenyaşar ve Celal Şenyaşar yaşamını yitirmişti.
'AKP'Lİ HEYET İKİ GÜN ÖNCE GELMİŞTİ'
Rapora göre iki gün önce AKP'li Yıldız ve ekibi, Esvet Şenyaşar’ın 25 yıldır işlettiği Suruç belediye binasının arkasındaki dükkana gitti. Sözlü tartışmanın yaşandığı ziyaret kavga yaşanmaksızın sonlandı. İki gün sonra Yıldız ve beraberindekiler silahlı şekilde tekrar dükkana gitti. AKP'li Yıldız içeri girmek isteyince Adil Şenyaşar’ın “Kadın müşteriler var içeri girmeyin, müşteriler rahatsız oluyor” dedi. Yıldız’ın “Biz namussuz muyuz ki içeri almıyorsun” diye karşılık vermesi üzerine tartışma başladı. Yıldız’ın korumalarından ismi tespit edilemeyen biri Adil’e tokat atarken, tartışma büyüyünce korumalarca Adil Şenyaşar’ın bacağına silahla ateş edildi.
HDP’nin raporuna göre Yıldız’ın koruma ve yakınları, Adil Şenyaşar’a sopa ve bıçakla saldırmaya devam etti. Bu esnada yine kendilerine ait yan dükkanda bulunan Adil Şenyaşar’ın kardeşi Ferit Şenyaşar, kardeşi Adil’in vurulduğunu duyunca tabancayla gelip milletvekili yakınları ve korumalarına ateş açtı. Karşılıklı açılan ateş sonucu AKP’li Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız, ismi tespit edilemeyen başka bir kişi ve Celal Şenyaşar yaralandı.
Adil ve Celal Şenyaşar ambulansla Suruç Devlet Hastanesi’nin acil servisine, Ferit Şenyaşar ise Urfa merkezdeki Balıklıgöl Devlet Hastanesi’ne getirildi.
Aynı hastaneye kaldırılan AKP'li Yıldız’ın ağabeyi hastaneye vardıklarında hayatını kaybetti.
Rapora göre, bunun üzerine vekil adayının yakınları Celal Şenyaşar’ı tedavi altında bulunduğu odada doktorların gözü önünde bıçakla ve diğer kesici aletlerle öldürdü.
Diğer yaralı Adil Şenyaşar ise tabancayla vurularak, hastane içinde hemşire ve doktorların gözü önünde öldürüldü.
Bu sırada baba Esvet Şenyaşar hastaneye geldi. Acil girişinde AKP'li Yıldız’ın yakınları tarafından orada bulunan tüp benzeri bir metalle Esvet Şenyaşar’ın kafasına vuruldu.
Gaziantep 25 Aralık Hastanesi’ne götürülen baba Şenyaşar 15 Haziran’da çocukları Adil ve Celal Suruç’ta defnedilirken hayatını kaybetti.
Rapora göre, milletvekili adayı yakınları aynı zamanda hastanede bulunan kameraları kırarak delilleri yok etmeye çalıştı.
RAPORDA GÖRGÜ TANIKLARI İFADELERİNE DE YER VERİLDİ
HDP görgü tanıklarının anlatımlarına da başvurdu. Birçok tanık beyanda bulunmasına rağmen güvenlik gerekçesiyle isim bildirmek istemedi. HDP heyetinin topladığı ifadeleri şöyle:
''ÖLDÜRDÜK ÖLDÜRDÜK' DİYE BAĞIRIYORLARDI'
Raporda 'Hastanede bulunan şahıs' ifadesiyle yer alan şahsın aktarımı: “Saat 17:00 sıralarında bir yakınımı ziyaret etmek amacıyla hastaneye gitmiştim. Tam o saatte hastaneye yaralıların getirildiğini öğrendim, hastanenin içi ve dışı çok kalabalıktı. Suruç’ta herkes birbirini tanıdığı için AKP milletvekili adayı ve Şeyis köyünden olan İbrahim Halil Yıldız’ın akrabaları birdenbire hastaneye doldu. Milletvekili adayının yakınları hastaneye girerken kapıda birçok çevik kuvvet polisi vardı, ancak polisler bu kişilerin içeri girmelerine engel olmadılar. O sırada korktuğum için hastane içerisine girmedim, ancak dışarıya sesler geliyordu Kürtçe ‘Me quşt, me quşt’ (Öldürdük, öldürdük)’ diye bağırıyorlardı. İçeriden silah sesleri geliyordu. Ve alkışlamaya başladılar. Havaya ateş açtılar. Havaya ateş edilmesinin ardından polisler, bu grubu ikaz edip dağılın dedi. Grup dağılmayınca polisler de havaya ateş açtı. Polisler o anda kimseyi gözaltına almadı.”
'ŞENYAŞAR'IN KAFASINA OKSİJEN TÜPÜYLE VURULARAK LİNÇ EDİLMEYE ÇALIŞILDI'
'Suruç Devlet Hastanesi’nde görevli sağlık çalışanı': “Olay günü 15:50 sıralarında soyadı Yıldız olan bir yaralıyı Suruç Devlet Hastanesi’ne getirdik, geldiğimizde AKP milletvekili adayı İbrahim Halil Yıldız hastanedeydi. Hastane içinde ve bahçesinde polisler vardı. Akabinde 16:00 sıralarında ise durumu nispeten hafif olan başka bir yaralıyı Urfa merkeze, hastaneye götürdük. Ben Suruç’a döndükten sonra Celal, Adil başka hastanelere sevk edilmiş, ancak hastane bahçesinde toplanan Yıldız ailesine mensup taraftarlarca sevklerine izin verilmemiştir. Ambulansların anahtarlarına el konuldu, tekerlerine ateş açılarak patlatıldı, ambulansın ön ve arka camları kırıldı ve şoför arkadaşlarımız bu grup tarafından ölümle tehdit edildi ve darp edildi. Yine olay yerinde bu grup tarafından bir askerin burnu kırılarak darp edildi. Bütün bunları yatıştırmak amacıyla milletvekili Eşref Fakıbaba taraftar grubu sakinleştirmeye çalışsa da başarısız oldu. Esvet Şenyaşar yürüyerek hastaneye gelmesine rağmen Yıldız ailesi taraftarlarınca acil servisin sarı alanında kafasına oksijen tüpüyle vurularak linç edilmeyle çalışıldı. Esvet Şenyaşar’ın başının ezilmesiyle fışkıran kan, acil servisin sarı alanındaki duvarına fışkırmıştır. Gece geç saatlerde ise kan izlerinin olduğu bu alan yıkandıktan sonra boyanmıştır. Acil servis bölümündeki kameraların ise tahrip edildiğini gördüm, ayrıca olayın yaşandığı acil servise saat gece 02.00 sularında savcının geldiğini de gördüm.”
'SON ÜÇ GÜNDÜR DÜKKANLARIMIZIN BULUNDUĞU YERE GELİYORLARDI'
Komşu işyeri sahibi: “Aslında son üç gündür dükkanlarımızın bulunduğu yere geliyorlardı. 13 Haziran’da da geldiler, biz de esnaf olarak size oy yok dedik. Bir gün sonra daha kalabalık geldiler, hazırlık yapmış gibilerdi. 30’a yakın adamla geldiler. Esnafın dağıttığı sarı kırmız yeşil toka ve pili ve aksesuarları toplamamızı istediler. Bu sırada sözlü bir tartışma yaşandı. AKP’li vekilin adamları arkadaşımıza tokat attı. Sonra tartışma daha da büyüdü. Esnafta silah yoktu ama onlar silah sıktı, Celal ve Adil kendilerini sopa ve bıçakla korumaya çalıştı. Bu olaylar polislerin gözü önünde yaşandı, sivil polisler izliyordu. Yaralıları dahi hastaneye doğru dürüst kaldıramadık.”
'URFA VALİSİ, SURUÇ KAYMAKAMI VE BAKAN HASTANEDEYDİ'
HDP’nin topladığı diğer ifadelere göre hastanede öldürülen baba Şenyaşar ve oğlu Celal’ın öldürüldüğünü gösteren kamera kayıtları muhafaza altına alınamadı. İddiaya göre, acil servisteki kan izleri olay yeri inceleme ekibi gelmeden temizlenmezken, duvarlardaki kan lekeleri alelacele temizlenip yeniden boyanarak deliller ortadan kaldırılmaya çalışıldı ve sağlık çalışanları konuşmamaları için tehdit edildi.
Rapora göre hastanedeki linç girişimi esnasında Urfa valisi, Suruç kaymakamı ve Gıda ve Tarım Bakanı Eşref Fakıbaba’nın hastane dışında oldukları görüldü.