Komite yayımladığı bildiride, Çin hükümetinin Doğu Türkistan'daki Uygurlara ve diğer Türk halklarına yönelik zulmünü kınadı.
Bildiride, konuyla ilgili olarak 2018'den bu yana yapılan oturumlarda ortaya konulan delillere işaret edilerek, "Çin Komünist Partisi'nin eylemlerinin Soykırım Sözleşmesi'nde belirtildiği gibi soykırım teşkil ettiği" ifade edildi.
Komite bu kararını, kitlesel gözaltı ve insanlık dışı muamele, zorla çalıştırma, yaygın devlet gözetimi, nüfus kontrolü ve baskı yoluyla kontrolün kanıtlarına ve tanık ifadelerine dayandırdı.
Bildiride şunlar kaydedildi:
"2017'den bu yana 3 milyondan fazla Uygur, Kazak, Kırgız ve diğer Türk kökenliler, Çin'in Doğu Türkistan'daki acımasız sömürge kampanyası, soykırım ve işgali kapsamında toplama kamplarına, hapishanelere ve köle çalışma kamplarına zorlandı. Yüzbinlerce Uygur ve Türk kadını zorla kısırlaştırılırken, yaklaşık 500 bin Uygur ve Türk çocuğu ailelerinden zorla ayrıldı. Toplama kamplarının kurbanları psikolojik ve fiziksel işkence, zorla ilaç tedavisi, cinsel taciz ve zorla açlıkla karşı karşıya kaldılar."
Bildiride, Kanada hükümeti, Çin'in Doğu Türkistan'daki Uygurlara ve Türk halklarına yönelik eylemlerini bir soykırım olarak kınamaya ve tanımaya, Çinli yetkililere yaptırım uygulamaya ve Doğu Türkistan'a sınırsız erişim sağlamak için müttefikler ve çok taraflı kuruluşlarla birlikte çalışmaya çağırıldı.
Komite ayrıca, Kanada hükümetinin bu konuda etkin çalışan STK'leri desteklemesi istedi.
Kanada Parlamentosunun Uluslararası İnsan Hakları ve Uluslararası Kalkınma Alt Komitesi, uluslararası toplumda Çin'in Doğu Türkistan'daki zulmünü soykırım olarak kabul eden ilk parlamento organı oldu.