Sedat Peker, Güneydoğu'da yaşanan sokağa çıkma yasakları ve çatışma ortamı neticesinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin imza kampanyası düzenleyerek, "Bu suça ortak olmayacağız" diyen ‘Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'yle bir araya gelen 1128 akademisyene "Sözde aydınlar çanlar ilk önce sizim için çalacak, oluk oluk kanlarınızı akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız!" ifadeleri için hakkında  'tehdit' ve 'suç işlemeye tahrik' suçlarından 11 yıla kadar hapsi istenen davada ifade verdi.

Davanın ilk duruşmasına katılmayan Sedat Peker, dün avukatlarıyla birlikte Anadolu Adliyesi'ne giderek davanın görüldüğü mahkemede suçlamalara karşı savunmasını yaptı. Peker, şunları söyledi:

"Tamamen eleştiri anlamında yazılmış sözlerdir. Bildiriyi medyadan öğrenince bu toplumda yer alan, yaşayan bir birey olarak içeriğine tepki duyduğum için bu kişileri uyarı amaçlı olarak söz konusu yazıyı ele aldım. Bu yazıyı yazarken de devletin herkesi koruma gücüne sahip olduğunu, bu koruma gücünün ortadan kalkması halinde toplumun her kesiminin zarara uğrayacağını düşündüm. Bildiriye imza atan kişiler yönünden bir gün kendilerinin de destek olduğu terör örgütleri başarılı olur, devleti işlemez hale getirirlerse o zaman bu devleti kuran bireylerle başbaşa kalacaklarını, o zaman bir kaos çıkacağını belirtmeyi gerekli duydum. Yazıyı kaleme alırken amacım devletin bekasının devam etmesinin ne denli önemli olduğunu, devletin varlığının bu bildiriyi imzalayan kişiler için de ne kadar önemli olduğunu dile getirmek amacıyla hareket ettim."

Peker, amacının sadece bir durum tespiti ve olası kötü senaryoların ele alınmasından ibaret olduğunu belirterek, "Ben hiç kimseye bir grubu hedef olarak göstermedim. Ayrıca hiçbir gruba da suç teşkil edecek bir talimatta bulunmadım. İddianameye konu yazı sadece bir düşünce açıklamasından ibarettir. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Benim eylemim düşünce özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmelidir" ifadelerini kullandı.