Kanser tedavisi gören hastaların doğru beslenmesi, hem tedavinin başarılı sonuçlar vermesi hem de hastanın yaşam kalitesinin artmasını direkt etkiliyor. Acıbadem Kayseri Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Esra Kula, hastalara kanser teşhisi sonrası tedavi sürecinde doğru beslenmeleri ile ilgili neler yapacakları hakkında bilgiler verdi. Kanser hastalarının günde 2 kez süt, haftada 2 kez balık tüketmesini tavsiye eden Diyetisyen Esra Kula, “Kanser tedavisine başlarken hastanın beslenme durumu ve antropometrik ölçümlerin saptanması hastanın besin ihtiyaçlarını ortaya çıkarıyor. Gerekli olan enerjinin 4 temel besin grubunu içerecek şekilde uygun öğünlere bölünerek sağlanması gerekiyor.” dedi.

Diyetisyen Kula, kanser hastaları için önemli olan 4 temel besin grubunu ise şöyle sıraladı: 

"Süt grubu: Süt, yoğurt, kefir ve ayran içeriyor. Bireysel ihtiyaçlara göre değişmek üzere günlük en az 2 porsiyon tüketilmesi gerekiyor. 

Et grubu: Balıketi, tavuk-hindi eti, kırmızı et veya kuru baklagilleri içeriyor. Bireyin ihtiyacına göre, haftada 2 gün balık ve 2 gün kuru baklagiller olmak üzere dengeli olarak tüketilmesi gerekiyor. 

Tahıl grubu: Ekmek, pilav, makarna ve çorbaları içeriyor. Kaliteli tahıl ve B grubu vitaminleri içeren tam buğday ekmeği veya tam buğdaylı makarnalar, bulgur, esmer pirinç, yarma gibi tahılların yeterli ölçülerde günlük beslenmeye eklenmesi gerekiyor. 

Meyve-sebze grubu: Mevsiminde sebze ve meyvelerin olduğu bu grup ürünlerinin günlük en az 5 -6 porsiyon tüketilmesi gerekiyor."

Sağlıklı ya da hasta tüm bireylerin yağlı, kızartılmış, aşırı şeker ve tuz içeren yiyecek ve içeceklerden kaçınması gerektiğini vurgulayan Diyetisyen Esra Kula, kemoterapi alan hastalar için de bazı önerilerde bulundu: “Hastalarda kemoterapinin yan etkilerine bağlı olarak beslenme tedavisi değişebiliyor. Bulantı ve kusma durumunda grissini, galeta, tuzsuz etimek gibi kuru, yağsız ve kokusuz yiyecekler tüketilebiliyor. Kızartma ve yağlı yiyeceklerden uzak durulması, öğünlerin az ve sık aralıklarla tüketilmesi gerekiyor.”

Bunun yanı sıra bazı hastaların özofajit ve ağız kuruluğu yaşadığını kaydeden Kula, “Bu durumda akışkan sıvılar, besleyici çorbalar, asitsiz meyve suları veya püre tüketilmesi öneriliyor. Unlu-yapışkan gıdalardan, asitli içeceklerden kaçınılması, yiyecek ve içeceklerin aşırı sıcak ya da soğuk olmamasına dikkat edilmesi gerekiyor.” dedi. 

Kula, kemoterapi alan hastaların kimi zamanlarda lezzet duyusu kaybı yaşadığını belirterek, “Lezzet duyusu kaybı yaşandığı zamanlarda yiyecekler her zamankinden daha çeşnili, aromalı ve baharatlı hazırlanabilir. Naneli ayran, zencefil veya zerdeçal ilaveli çorbalar ile tarçın ilaveli su tüketilebilir.” hatırlatmasında bulundu.  

Yutma güçlüğü oluşan hastalara kuru ve yalın gıdalar yerine akışkan sıvılar, püre veya sos ile hazırlanmış yemekler tüketmesini öneren Kula, “Yutma güçlüğünün derecesine göre yoğurt, puding, tanesiz çorba, yumuşak peynirler, meyve püreleri gibi yoğunlaştırılmış veya açık sıvı gıdaların tercih edilmesi öneriliyor. Kanserin önlenmesinde veya tedavisinde, kullanımının etkili olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış herhangi bir vitamin, mineral veya antioksidan ilaç takviyesi bulunmuyor. Ancak bu vitaminleri, mineralleri ve antioksidanları içeren yiyeceklerin yeterli ve dengeli olarak tüketilmesi hem tedavinin başarısına hem de hastalıktan korunmaya katkı sağlıyor.” şeklinde sözlerini tamamladı.