24 Haziran seçiminde Cumhurbaşkanı adayı olan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, seçime ve partisinin iç ve dış politikadaki tutumuna dair Nevşin Mengü’nün sorularını yanıtladı.
İktidar partisi gibi düşünmeyenlerin ciddi bir baskı altında olduğunu söyleyen Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, Türkiye’nin bir değişime ve nefes almaya ihtiyacı olduğunu kaydetti.
İnsanların baskı, yolsuzluk ve haksızlıktan bıktığını söyleyen Karamollaoğlu, AKP seçmeninin yüzde 20’sinin de bu durumdan rahatsız olduğunu belirtti. Karamollaoğlu AKP ve MHP’den oluşan Cumhur İttifakı için "Seçime giderken insanları tehdit ederlerse kamuoyu yoklamalarından istediğini bulamazsın. Şunu görecekler: Milletten yiyecekleri tokadı ömür boyu unutamayacaklar!" diye konuştu.
AKP'nin 2002 seçim beyannamesi
Saadet Partisi Genel Başkanı, AKP’nin 2002 yılındaki seçim beyannamesinde hak, hukuk, basın özgürlüğü, demokrasi ve yolsuzluktan bahsedildiğine vurgu yaparak, o dönem vaat edilenler için "O dönem ne dedilerse bugün onun tam tersini yapıyorlar" diye konuştu.
Karamollaoğlu "Herkes istediğini söyleyebilir ama benim gibi düşünmeyenin canına okurum' gibi bir mantıkla giderseniz ve medyanın yüzde 90’ını inhisarınızın altına alırsanız, burada insanlar 'Hürriyet var demokrasi var, hak ve hukuka saygı gösteriliyor' diyebilir mi? Diyemez" ifadelerni kullandı.
AKP'nin Erdoğan’ın kendi partisi olduğunu söyleyen Karamollaoğlu "Erdoğan varsa böyle bir parti var, olmadığı zaman böyle bir parti yok" değerlendirmesinde bulundu.
İsrail politikası
Mevcut hükümetin politikalarını değiştirmeden iktidarda kalması halinde, ekonomi, dış politika ve eğitimde "önümüz çok karanlık" diye konuşan Karamollaoğlu "Zaten hukuk tarumar olmuş. Bu kadar tekebbür ile bir ülke yönetilemez. Adaletsiz bir ülke yönetilemez. Dış politikada herkesle bu kadar kavgalı bir ülke yönetilemez" ifadelerini kullandı.
Hükümetin İsrail politikalarını da eleştiren Karamollaoğlu "Hükümet sadece bağırıp çağırıyor. İsrail ile didişirken, söz düellosunda bulunurken İsrail’in pozisyonunu güçlendirecek adımlar atıyor" dedi. Saadet Partili politikacı "Ben olsam İsrail ile bütün ilişkileri şu anda keserdim" diye konuştu.
TV kanalları
Seçime yönelik rekabet koşullarını eleştiren Karamollaoğlu, muhalefet adaylarına ekranlarında yeterince yer vermeyen televizyon kanalları için de şu yorumda bulundu:
"İnsanlar, bu televizyonlarda bir kere bile bir adayı çıkarmadan her gün onun aleyhinde iftira yapacak inancı nerede buluyolar ben ona şaşırıyorum: Kendilerine göre Müslüman insanlar bunlar."
İnsanların Müslümanlığı son zamanlarda sakal bırakmak, cübbe giymek, takke takmak, namaz kılmak, oruç tutmakla tanımlamaya kalktığını kaydeden Karamollaoğlu sözlerine şöyle devam etti:
"İslamın temeli inançtır. Yalan söyleyemezsiniz, iftira edemezsiniz, haksızlık yapamazsınız. Eğer Müslüman olduklarında samimi iseler Allah'tan korkmaları gerekiyor. Onların bize kullandıkları kelimeleri ben kullanamam. İnsanın ağzından çıkan ifadeler insanın kendini tarif eder. Allah yardımcımız olsun."