Fenerbahçe'nin başarılı file bekçisi Volkan Demirel, EURO2016 Fransa'ya hazırlanan A Milli Futbol Takımı'nın aday kadrosuna çağırılıp çağırılmamasıyla ilgili önemli açıklamalar yaptı.
Fenerbahçe Dergisi'nin Nisan 2016 sayısına röportaj veren Volkan Demirel, "Milli maçta (Türk Telekom Arena'daki Kazakistan maçı) yaptıklarımın arkasındayım, doğru olduğuna inandığım şeyi yaptım, kimse özür beklemesin. Ay yıldızlı formayı tekrar giymekten onur duyarım, çağrılmazsam da saygı duyarım ama artık herkes sussun oyunculara ve teknik ekibe saygısızlık yapılıyor." dedi.
A Milli Futbol Takımı'nın 16 Kasım 2014 günü Türk Telekom Arena'da Kazakistan ile oynayacağı EURO 2016 Fransa Grup Elemeleri maçı öncesi ay yıldızlı ekibin ilk 11'inde yer alan Volkan Demirel, ısınmak için çıktığı sahada taraftarların küfürlerine maruz kalınca yaşanan olaya tepki göstererek önce oyun alanını, sonra da stadı terk etmişti. Tecrübeli futbolcu, teknik heyetin ikna çabalarına rağmen stadı terk edip giderken, çok ağır cezalar alacağını bilen o dönemde milli takım kadrosunda olmayan takım arkadaşı Emre Belözoğlu, Volkan Demirel'i alarak karşılaşmanın ilk yarısının son dakikalarında stadyuma geri dönmüş ve ikili soyunma odalarının bulunduğu bölgeden stadyuma giriş yapmıştı.
Yaşanan bu olayın ardından A Milli Futbol Takımı'nın aday kadrosuna bir daha çağırılmayan Volkan Demirel, her milli maç olduğunda gündeme gelmiş ve Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'e de konuyla ilgili sorular sorulmuştu. Ay yıldızlı ekibin son oynadığı ve ikisini de 2 - 1 kazandığı İsveç (Antalya'da) ve Avusturya (Viyana'da) maçlarının aday kadrosuna da davet edilmeyen Volkan Demirel'in durumu Fatih Terim'e yine sorulmuş, Fatih Terim de Volkan Demirel'in kamuoyu önünde özür dilemesini ister anlamına gelen söylemlerde bulunmuştu. Bu durum da yazılı, görsel ve sosyal medyada büyük ses getirmişti.
Yaşanan bu tartışmalara ise son noktayı Fenerbahçe'nin başarılı file bekçisi Volkan Demirel koydu. Demirel, sarı lacivertli kulübün yayın organı Fenerbahçe Dergisi'ne verdiği röportajda, yaptığı hareketin arkasında olduğunu, yapılan işin doğru olduğunu ve özür dileyecek bir durum olmadığını ifade ederek, "Kimse benden özür dilememi beklemesin." dedi.
İşte Fenerbahçe'nin başarılı file bekçisi Volkan Demirel'in Fenerbahçe Dergisi'ne verdiği röportajın öne çıkan başlıkları ve Demirel'in ifadeleri:
"ÇAĞIRILIYORSAM GİDERİM, ÇAĞIRILMIYORSAM KARARA SAYGI DUYARIM, İNSANLARINDA SUSMASI LAZIM"
Bir futbolcu için, milli formanın hiçbir zaman tartışması veya planlaması yoktur. Ben de her zaman milli formayı giydiğim için gurur duydum. Size verildiği takdirde, onu giymek için gurur duyar, bu durumun onuru yaşarsınız. Ama artık bu olay çarpıtılmaya başladı ve ben bundan rahatsız olmaya başladım. Milli takımdaki futbolcular, hepsi çok iyi tanıdığım insanlar, arkadaşlarım, kardeşlerim… Oyunculara, teknik ekibe saygısızlık yapıldığını düşünüyorum. Yanlış yapılıyor. Çağırılıyorsam giderim; çağırılmıyorsam da ben nasıl ki karara saygı duyuyorsam, insanların da susması lazım. Bana görev verildiği takdirde ben giderim, milli forma için savaşırım ama çağrılmadığım zaman, Volkan Demirel konusunun kapanması lazım. Bu konu üzerine birçok haber çıkıyor. Hiçbiri benim demecim değil. Ben açıklama yapacaksam şu an olduğu gibi kulübümün yayın organlarına konuşurum.
"KİMSE ÖZÜR DİLEMEMİ BEKLEMESİN"
Orada yaşadıklarımı, hissettiklerimi kimse bilemez. Önce ıslıklamalar oldu. 'Susun' dedim. Sonra anneme, eşime, kızıma çok ağır küfürler edildi. Ben o kafayla zaten oynayamazdım. Takıma hiçbir faydam olmazdı. Bu nedenle çıktım. Bu kararım kimine yanlış kimine doğru gelebilir ama ben doğru olduğuna inandığım şeyi yaptım. Bu kararımdan dolayı hiç pişman değilim. Ve özür dilenecek bir durum olduğunu da düşünmüyorum. Kimse özür dilememi beklemesin. Bilhassa medya. Çağırılıyor muyum, çağırılmıyor muyum? Bitti. Kimse başka bir şey aramasın. Ben çağırılsam gideceğim oynayacağım, çağırılmazsam da saygı duyup çalışmaya devam edeceğim.
Ben milli takım forması ile sahaya çıkmışım. Milli takımım için mücadele edeceğim. Orada artık benim için 2 renk var: Kırmızı ve beyaz. Ay yıldızlı bayrağımızın altında mücadele etmeye çıkıyorum ve utançla söylüyorum ki fanatizm ay yıldızın önüne geçiyor. Milli takım artık Konya'da oynuyor. Niye son başarılı maçlarını hep Konya'da oynamış? Bence bunu da araştırmamız lazım. Milli takımın kendine ait bir stadı olmuyorsa da ülkemizde birçok güzel stat yapıldı. Oralarda oynamak gerekiyor. Çünkü oradaki insan futbolcuyu her an göremiyor, baş tacı ediyor. Buradaki insan geliyor; parasını veriyor. Sanki o parayla bizi sahiplendiğini sanıyor. Son olarak şunu tekrarlamak isterim: Yaptığımın sonuna kadar arkasındayım."
"BRAGA İLE TUHAF BİR MAÇ OYNADIK"
Fenerbahçe'nin hedefleri ile ilgili soruları da cevaplayan Volkan Demirel, UEFA Avrupa Ligi Son 16 Turu'nda oynadıkları tüm otoritelerin bir hakem faciası yaşandığı görüşünde birleştiği Braga maçıyla ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı:
"15 yıldır Fenerbahçe kalesindeyim. Hayatımda bir maçın bu denli yanlı bir şekilde yönetildiği ve hakemin isteyerek maç kaybettirdiği başka bir karşılaşma görmedim. Tuhaf bir maç oynadık. Maçın kırılma noktası; Mehmet Topal'a gösterilen kırmızı kart ve sonrasında verilen penaltıdır. Biz ne kadar çaba göstermeye çalışsak da; onun bize her çabamızda bir engel koyacağını anladık.
Turu geçebilirdik ama olmadı. Bunun tamamen bir oyun olduğunu ve bir üst turda bizi istemedikleri için böyle bir hakem gönderdiklerini düşünüyorum. Bu da, tamamen Fenerbahçe'nin büyüklüğünden kaynaklanıyor. Yine dimdik ayaktayız. Ne kadar zorluk yaşarsanız, bazı başarılar size daha güzel gelecektir. O başarıyı daha önemli kılacaktır.
Hak etmediğimiz bir mağlubiyetle elendik. Artık önümüzde iki tane daha hedefimiz var. Bunları kazanmak için mücadele edeceğiz. Takımda herhangi bir form düşüklüğü, baskı veya moral bozukluğu yok."
"DERBİNİN ERTELENMESİNİN ALTINDA BAŞKA BİR ŞEY ARAMASINLAR"
Spor Toto Süper Lig'in 26. haftasında oynanması gerekirken güvenlik gerekçesiyle ertelenen ve 13 Nisan Çarşamba günü oynanmasına karar verilen Galatasaray - Fenerbahçe derbisiyle ilgili soruyu da cevaplayan Volkan Demirel, "Biz maçımızı tarihinde oynamak isterdik ancak o günkü şartlar içinde tribünde balon bile patlasa, izdiham yaşanacaktı. Galatasaray maçının ertelenmesinin altında başka şeyler arayanlar var; hiçbir şey aramasınlar. Hayatta hiçbir şey bir insanın canından daha önemli değildir." diyerek, şöyle devam etti:
"Hepimizin canı yanıyor, çok üzülüyoruz. Herkesin kafasında soru işareti var. İnsanoğlu için can kaybı demek; hayati tehlike tehdidi var demek. Hepimiz huzursuzuz. Bunların bir an önce bitmesini, ülkemizin huzura kavuşmasını istiyoruz. Tabii ki sıkıntılar olacaktır. Herkesin kendine göre sıkıntısı vardır ancak paylaşamayacağımız bir dünya yok. Herkese yetecek oksijen ve nimet var. Bence ülkemizin ve dünyamızın güzelliklerinden yararlanmaya bakalım. Kavganın ve savaşların bitmesi gerekiyor."
"GOLLERİ TEK TEK HATIRLAYABİLİYORUM"
Spor Toto Süper Lig 2015 - 2016 Hasan Doğan Sezonu'nun geride kalan haftaları, en az gol yiyen kaleci olması, Fenerbahçe'nin hedefi ve Portekizli Teknik Direktör Vitor Pereira ile ilgili soruları da cevaplayan Volkan Demirel'in açıklamaları şu ifadelerle sona eriyor:
"Ligin en az gol yiyen takımıyız. Takım arkadaşlarımın mücadelesi, benim en büyük yardımcım oluyor. Buradan takım arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Lig'deki gollere baktığımızda ikisi penaltı, bir tanesi kendi kalemize, iki tane benim hatamdan dolayı; diğerleri de yüzde 30-40'ına yakın duran toplar. Bir tek Antalyaspor maçı var 4 gol. Gol yeme istatistiğimiz o kadar düşük ki; golleri tek tek hatırlayıp sayabiliyorum.
Çok iyi oynuyoruz. Çok iyi bir savunma yapıyoruz. Belki biraz daha gol yollarında etkili olabiliriz ama bu seneki oyun kurgumuz pasa dayalı. Daha çok topun bizde kalmasını sağlayan bir oyun. Hocamız bunu istiyor, bunu oynatıyor. Bence başarılı da oluyoruz. İnşallah da bu gol yeme sayımız sezon sonuna kadar daha azalır. Puan olarak daha üstte oluruz ve her şey güzel bir şekilde sonuçlanır.
"İNŞALLAH ŞAMPİYON OLURUZ"
Çok önemli ayaklara sahibiz. Böyle bir takım olunca da; farklı galibiyetler bekleniyor. Bence gol sayısı değil, her zaman kazanmak önemli. Her maçın kendi içinde oluşan şartları vardır. Hava durumu, sakatlıklar, zemin vb. O anın şartları neyse ona göre mücadele edersin. Ben iyi bir yol kat ettiğimizi düşünüyorum. Şu an kafa kafaya da giden bir yarışın içindeyiz. İnşallah sezon sonu hocamızın isteklerine daha fazla ayak uydurarak hep beraber de mutlu sona ulaşırız.
"SEZON BAŞI PEREIRA, BENİ YANINA ÇAĞIRDI..."
Sezon başında Hocamız beni yanına çağırdı. Çok yoğun bir programın olduğunu, Lig'de beni, Avrupa Kupaları'nda Fabiano'yu, Kupa'da da Ertuğrul'u oynatmak istediğini söyledi. Sakatlığım olmadığı sürece ben her maçta görev almak isterim ama hocamızın kararına saygı duydum. Sezon başlarında Shaktar ve Atromitos eleme maçlarında ben oynadım. Gruplara kalınca Fabiano devam etti. Daha sonra son 16 turunda Hoca bana formayı tekrar verdi. Hocamızın kriterleri; o anki saha ve futbolcunun fiziksel ve mental durumuyla oluşuyor... Tamamen hocamızın kendi kararıdır. Çünkü bu işin duayeni aramızda o.
Genç arkadaşlarımız protestolardan etkileniyorlar. Ozan, Uygar, Alper, Şener gibi kaliteli genç arkadaşlarımıza destek verildiği taktirde, omuzlarına yük verildiği taktirde onu taşıyacak insanlardır. Bu arkadaşlar uzun yıllar da Fenerbahçe'ye hizmet edecek isimler. O yüzden; tamamen destek verip yardımcı olalım, hep beraber mutlu sona yaklaşmaya çalışalım. Biz inanıyoruz ki, taraftarımızla beraber bu yolun sonunu getireceğiz ve hep beraber o yolun sonunda mutlu bir şekilde eğleniriz."
CİHAN