Katar’ın Borsa İstanbul'un yüzde 10'unu satın alması, gözleri Türkiye’de son yıllarda giderek artan Katar yatırımlarına çevirdi. Borsa İstanbul’daki hisse satışının tutarı açıklanmazken, DW Türkçe’nin kulislerden edindiği bilgilere göre, yüzde 10'luk hisse yaklaşık 150 milyon dolar bedelle gerçekleştirildi. Son dönemde bazı aracı kurumların borsadaki paylarını Borsa İstanbul’a geri satmaları sırasında ortaya çıkan hisse fiyatlarından yapılan hesaplamalara göre, mevcut durumda Borsa İstanbul’un yüzde 10’luk hissesinin yaklaşık 60 milyon dolar değerinde olduğu belirtiliyor. Bu durumda Katar ile varılan anlaşmaya göre, yüzde 10'luk Borsa İstanbul hissesinin mevcut piyasa değerinin 2,5 kat üzerine satıldığı ifade ediliyor.
350 milyar doları yönetiyor
Türkiye Varlık Fonu (TVF) ve Katar Yatırım Otoritesi (QIA) arasında Borsa İstanbul'un yüzde 10'luk payının QIA’ya devri için anlaşmaya varıldığı 26 Kasım Perşembe günü açıklandı. Katardevlet yatırım fonu olan QIA’ya devredilecek yüzde 10 pay ile birlikte TVF'nin Borsa İstanbul’daki payı da yüzde 80,6'ya gerilemiş oldu. Yakın zamanda Türkiye’nin en büyük AVM’lerinden biri olan İstanbul’daki İstinyePark’ın yüzde 42'lik hissesinin de Qatar Holding'e 300 milyon dolar bedelle sattığı açıklanmıştı. Qatar Holding, Borsa İstanbul’un da yüzde 10 hissesini satın alan QIA’nın iştiraklerinden biri.
2005’te kurulan QIA’nın toplam mal varlığının 350 milyar doları aştığı belirtiliyor. Şirket, 2015'te Finansbank'ı 2.75 milyar dolara satın alan Qatar National Bank'ın da yüzde 50 ortağı konumunda. QIA’nın dünyadaki yatırımları da dikkat çekiyor. QIA’nın ortak olduğu küresel şirketler arasında Barclays, Volkswagen Group, Porsche, Hochtief Sainsbury's, France Telecom ve Credit Suisse tanınmış markalar bulunuyor.
"Borsa İstanbul karlı bir yatırım"
DW Türkçe’ye konuşan Sermaye Piyasası Kurulu Aracılık Faaliyetleri Dairesi Eski Başkanı ve Forseti Danışmanlık Kurucu Ortağı Tuncay Yıldıran, Borsa İstanbul hisselerinin yabancılara satışının ilk olmadığını belirtiyor.
Daha önce Nasdaq ve EBRD'nin (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası) toplamda yüzde 17’lik Borsa İstanbul hissesine sahip olduklarını, 2017 ve 2018 yıllarında bu hisseleri devrettiklerini dile getiren Yıldıran, "Borsa İstanbul hisselerine yabancı ilgisi yeni bir ilgi değil. Yabancılar tarafından Borsa İstanbul karlı bir yatırım olarak görülüyor" diye konuşuyor.
Katar’ın dünyanın belli başlı başka borsalarında da yatırımı bulunduğuna işaret eden Yıldıran, "Katar’ın kendi yatırımcılarının da ilgi gösterdiği bir borsaya ortak olması, iki ülke arasındaki yakınlığın yanı sıra ticari olarak da akıllıca bir adım" değerlendirmesinde bulunuyor.
Katar’ın Türkiye’deki yatırımları neler?
Katar, 2010’lu yılların başından itibaren Türkiye’deki yatırımlarına hız verdi. Katar sermayesinin Türkiye’de başta finans ve gayrimenkul olmak üzere farklı alanlarda yaklaşık 25 milyar dolarlık yatırımı olduğu tahmin ediliyor.
Commercial Bank of Qatar 2013 yılında Abank’ın yüzde 71’ini satın alırken, 2016 yılı sonunda tamamını satın aldı. Katar merkezli beIN Media Group, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından yönetilen Türk Pay-TV platformu Digiturk’ü satın alırken, gıda markası Banvit'in yüzde 79.5 hissesi Brezilya-Katar ortaklığındaki TBQ Foods’a devredildi. Katar merkezli Mayhoola fonu Boyner Grubu'nun yüzde 30.7 hissesini satın alırken, Ankara merkezli inşaat şirketi Ankas da Katarlı Hamad Bin Khalid tarafından satın alındı.
İslami finans kuruluşları arasında yer alan Katarlı Qinvest, 2016 yılında Ergo Portföy‘ü satın alarak adını "Qinvest Portföy" olarak değiştirirken, Türkiye’nin önemli otomotiv üreticilerinden BMC’nin yüzde 50 hissesi Katar Silahlı Kuvvetleri Endüstri Komitesi tarafından satın alındı. Katar’ın Türkiye’deki yatırımları, son olarak Aralık 2019’da Katar Emiri’nin annesi Şeyha Moza’nın Kanal İstanbul güzergahında arazi satın aldığı haberleri ile gündeme gelmişti.
"Batı, yatırım fırsatlarını değerlendirmiyor"
DW Türkçe'ye konuşan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesindeki Türkiye-Katar İş Konseyi Başkanı Başar Arıoğlu, yakın gelecekte Katar sermayesinin Türkiye’deki yatırımlarının finans, otel ve AVM satın almalarıyla devam edeceğini söylüyor. Türkiye’nin zayıflayan Türk Lirası nedeni ile dolar cinsinden çok ucuzladığına dikkat çeken Arıoğlu, "Batılı ülkeler şu anda Türkiye’deki yatırım fırsatlarını değerlendirmekte çekingen davranıyor. Ama Katar, ikili ilişkilerdeki yakınlığın da etkisi ile yatırımlarını artırıyor" diyor. Katar’ın yaptığı satın almaların başka ülkelerin de Türkiye’ye yatırım yapması açısından destekleyici olabileceğini kaydeden Arıoğlu, "Katar’dan Türkiye’ye kısa süreli sıcak para da geliyor. Ama asıl önemlisi, bu tür satın almalar yönüyle kalıcı bir sermaye girişi olması. Şu anda Türkiye için bu tür sermaye girişleri çok önemli" diye konuşuyor.
Türkiye’nin ihracatında 34. sırada
Katar sermayesinin Türkiye’ye yoğun ilgisine karşın, Türk şirketlerin gerek ihracat gerekse doğrudan yatırım konusunda Katar’a olan ilgisi pek fazla değil. Ticaret Bakanlığı verilerine göre, 2019 yılında Katar'a olan ihracat 1.2 milyar dolar olarak gerçekleşti ve Katar Türkiye’nin ihracat yaptığı ülkeler içerisinde binde 7 pay ile 34. sırada yer aldı.
Öte yandan Katar, Türk müteahhitlik sektörünün en çok proje üstlendiği 7. ülke konumunda. Bugüne kadar Katar’da yapılan müteahhitlik işlerinin toplam bedeli 18,3 milyar dolara ulaşıyor. Hatta Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre, 2019 yılında alınan 1,2 milyar dolarlık proje bedeli ile Rusya’nın ardından en fazla iş alınan ikinci ülke oldu. Önümüzdeki birkaç yıl içinde Katar’da hayata geçirilecek 200 altyapı projesi için 200 milyar dolarlık yatırım yapılması planlanıyor. Bu da Türk müteahhitlerinin Katar iştahını daha da kabartıyor.
"Sadece Katar ile iş yapmak doğru değil"
Katar ve Türkiye, ticaret ile birlikte dış politikada da stratejik iş birliklerine imza atıyor. Suriye ve Libya krizlerinde aynı safta yer alan iki ülke, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır ile gerilimli olan ilişkilerde birbirini destekleyen pozisyonlar alıyorlar.
Türkiye’de yatırım yapmak isteyen uluslararası yatırımcılara danışmanlık hizmeti veren Global Bridging Turkey kurucusu ve yöneticisi Figen Kocaman’a göre, Türkiye’nin Katar’la yakınlaşması Türkiye’ye daha çok yatırım yapmak isteyen Suudi Arabistan ve BAE sermayesini olumsuz etkiliyor.
Özellikle Suudi Arabistan ile Türkiye arasındaki siyasi gerilimin bölgede BAE, Bahreyn ve Kuveyt’in de Türkiye ile ekonomik ilişkilerine zarar verdiğini dile getiren Kocaman, "Sadece Katar ile iş yapmak, diğer Körfez ülkelerine kapıları kapatmak doğru bir yaklaşım değil. Tabi Katar ile pek çok alanda iş yapılabilir ama diğer ülkeleri ihmal etmeyelim. Bu ülkeler de Türkiye’ye karşı, resmi olmasa da fiilen ticarette engel çıkarıyorlar" şeklinde konuşuyor.