Kaynak Holding'in ortakları, hukuksuz bir şekilde atanan kayyımların personele ve şirketlere zarar verici söz ve eylemleri bırakma çağrısı yaptı. “Verecekleri her kuruş zararın, her işlemin takipçisi olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.” denilen açıklamada, Kaynak Holding çalışanlarının pırıl pırıl ve tertemiz olduğu ifade edildi.
Asliye hukuk mahkemesinin hukuksuz kararıyla atanan kayyımların keyfi uygulamalarına Kaynak Holding'in ortakları sert tepki gösterdi. Holdingin ortaklarından yapılan açıklamada, geçici kayyım heyetinin başkanı İmran Okumuş'un, gerek medyaya verdiği röportajda gerekse Kaynak Holding personeline şirket içi gönderdiği elektronik mesajda, haksız ve mesnetsiz ifadeler kullanmaya devam ettiğine işaret edildi. Kayyım heyetine, personele ve şirketlere zarar verici sözleri ve eylemleri bırakma çağrısı yapan holding ortakları, “Verecekleri her kuruş zararın, her işlemin takipçisi olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.” dedi.
Atılan çamur tutmaz
Siyasi sürecin ürünü olan geçici kayyım heyetinin, ‘teröre bulaşanlar veya suça karışanlar' demek suretiyle holding çalışanları hakkında baskı kurmaya ve tertemiz sicillerine leke vurmaya çalıştığına işaret edilen açıklamada, “Bilsinler ki, Kaynak Holding çalışanları, pırıl pırıl ve tertemizdir. Asla, bu atılmaya çalışılan çamur, leke tutmaz. Sadece çamuru atmaya çalışanların elleri kirlenmiş olur. Kaynak Holding çalışanlarında bulacakları tek şey medeni, ilkeli duruş ve insanlıktır. Bu kadar hukuksuz bir karara rağmen, bütün binalarımızda kendilerini karşılayan yetkili arkadaşlarımız ve yöneticilerimizdeki nezaket ve medeni tavrı Okumuş dahi itiraf etmek zorunda kalmıştır. Hal böyleyken, nasıl bu insanlar aniden terörist olabiliyor? İki yılda yapılan dört aramanın hangisinde silah, patlayıcı, molotof kokteyli bulunmuştur? Terör suçu arama gibi bir hobileri varsa Okumuş ve heyetinin kendilerini eli kanlı terör örgütlerine bakmaya ve onların palazlanması için gerekli ortamları hazırlayanlarla ilgilenmeye davet ediyoruz!” denildi.
KAYYIM HEYETİ YARGI MAKAMI DEĞİL
Kaynak Holding'in ortakları, açıklamasında, hayatlarında bu çapta bir holding yönetme tecrübesi olmayan ve bu nedenle yetkinlikleri şüpheli olan geçici heyetin, bir yargılama makamı olup olmadığı sorusunu yöneltti. “Herhangi birisi, bir kişi hakkında bir iddiada bulunduğu zaman, suçlu ilan edildiği nerede görülmüştür? Ceza yargılamasında en temel, en güçlü ve aynı zamanda sosyal yaşamda da dinamik bir kavram olan ‘masumiyet karinesi' nasıl bu kadar, basit bir şekilde ayaklar altına alınabilmektedir?” diye sorulan açıklamada, hukukun temel ilkelerinden olan ‘Bir kişi hakkında yargı kararı verilinceye kadar o kişi masumdur ve suçlu ilan edilemez.' hükmü hatırlatıldı.
Mahkeme Okumuş'a soracak
Bu kuraldan haberi olmayan kayyım heyetinin başkanı İmran Okumuş'un bu prensibi iyi okuması ve anlamış olarak hareket etmesi tavsiyesinde bulunan holding ortakları, “Aksi halde yarın mahkemelerde hesap verirken, Okumuş'a, mahkeme heyeti, bu prensibi mutlaka okutacaktır. Belki de mahkemece, kendisine ait esprisiyle, askerlik hizmetin ve vatan borcun daha bitmemiş denebilecektir! Bugün arkasında hissettiği hukuksuz güç, yarın ülkemizde, üvey evlat yapılan gerçek hukuk geldiğinde Okumuş ne yapacaktır?” ifadelerine yer verildi.
‘Mahkemenin kararı evrensel hukukta yok hükmünde'
Kaynak Holding'in ortaklarından yapılan açıklamada, holding çalışanlarına yönelik mesnetsiz iddialarıyla ilgili olarak şu uyarılarda bulunuldu: “Okumuş ve heyetinin şu hususu çok iyi idrak etmesi gerekmektedir: a- Daha önce arama kararı veren ve şimdi de atamalarını gerçekleştiren mahkemelerin verdiği kararlar, evrensel hukuk normları çerçevesinde yok hükmündedir. b- Kaynak Holding hakkında, anayasa hükümlerine ve ceza hukuku açısından kesin delillere göre değil, soyut iddialarla doldurulmuş, abi demenin, dua etmenin suç kabul edildiği ve Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne atıf yapılarak oluşturulan, Fetö diye tabir edilen içi boş iddialarla yazılmış hukuk devleti adına içler acısı olan arama kararları vardır.
Kayyım heyetine soruyoruz: Mahkeme kararlarında Fetö ve/veya PDY diye ifade edilen bu örgüt; hangi yargılama neticesinde ortaya çıkarılmış ve tüm ulusal ve uluslararası temyiz aşamalarından geçtikten sonra kesinleşmiştir? Ayrıca tescillenmiş ve kesinleşmiş bir mahkeme kararı ortada yokken; nasıl oluyor da dünyanın her tarafında en ağır suç olarak kabul edilen terör suçuyla, bu kadar pervasızca ve kolay bir şekilde Kaynak Holding özelinde şahıslarımıza ve çalışanlarımıza yönelik böyle ağır bir suçlamayı Okumuş rahatlıkla yapabilmektedir? Bu insanların da birer ailesi, eşi ve çocukları olduğunu hiç mi düşünmemektedir?”