Cumhuriyet’e konuşan ödüllü akademisyen, “Ders vermesi engellenen her hoca için farklı farklı kılıflar uyduruldu. Bizim iki yıl boyunca direnişte sergilediğimiz duruş da belli. Bunları tespit edip kılıf uydurmaya çalışıyorlar” dedi.
Boğaziçi Üniversitesi matematik bölümü mezunu olduğunu söyleyen Vardar, “Sanatsal alanlarda ders veren hocaların yaptıkları işler ve nasıl birikime sahip oldukları önemlidir” dedi. Vardar, konuyla ilgili karşı davaların açıldığını ve kazanıldığını ancak kararların uygulanmadığını da ekledi.
‘ÖZERKLİĞE MÜDAHALE ’
Bölümün vermesi gereken kararlara rektörülüğün hukuksuz bir şekilde müdahil olduğunu söyleyen Vardar, “Bölüm benden bu dersi istiyor. Bölümün onayladığı kişinin ders verememesi demek, akademik özerkliğe müdahaledir. Benim yerime davayı fakülte açmak istedi çünkü bu aynı zamanda fakültenin akademik özerkliğine de bir müdahaleydi. Daha sonra öğrendik ki mahkeme de fakülteyi yeterli yetkiye sahip olmadığı gerekçesiyle reddetmiş” ifadelerini kullandı.
‘BAŞKA KİMSE YOK’
Vardar, ders içeriğini tamamen kendisinin belirlediğini ve bu nedenle de yerine verebilecek başka bir kişi olmadığını belirterek “Geçen yıl benim dersim, öncesinden açılamayacağı bana bildirilmesine rağmen epeyce bir süre sistemde kaldı. Öğrenciler bu dersi almak istediler ama beni göremediler sonra da sistemden kaldırdılar. Bu sene de uzun bir süre sistemde kaldı. Gün, zaman ve yeri de daha önceden benim belirlediğim şekildeydi. Ancak şimdi rektörlüğün kendi kararı nedeniyle ders açılmadı” dedi.