Kazım Güleçyüz: Mazlumun âhı çıkıyor. Aheste aheste....

"Bizim olgulara dayalı olarak ifade ettiğimiz hususlara hâlâ kulak tıkayıp itiraz edenleri acaba Perinçek’in sözleri uyandırır mı?"

SHABER3.COM

Kazım Güleçyüz | Yeni Asya
Derin uykudan hâlâ uyanamayanlara

Yarım kalmış 28 Şubat projelerinin, o dönemdeki baskıların biriktirdiği yoğun tepkiler sayesinde tek başına iktidar olan AKP eliyle uygulamaya konulduğunu 2014’ten itibaren yazmaya devam ediyoruz. Ağustos-2004 MGK kararlarının da. (Bu husustaki yazılarımızın bir kısmını “Cemaat ve İktidar” adlı kitabımıza da koyduk.)

Ama siyaset tarafgirliği ve tek taraflı algı operasyonlarının hipnotize edici narkoz etkisi, dindarların bunu görmesini engelledi.

Hâlâ da görmemekte ısrar edenler var.

Bizim olgulara dayalı olarak ifade ettiğimiz hususlara hâlâ kulak tıkayıp itiraz edenleri acaba Perinçek’in şu sözleri uyandırır mı:

“28 Şubat’ta da irticaya karşı bir tavrım vardı. O çizgiye geldi Türkiye. Aynı 28 Şubat’ı devam ettiriyor. 28 Şubat bildirisini ben yazdım. O bildiriyi okuyalım, hepimiz bugün alkışlarız. İkna odası fena birşey mi? Eğer doğru birşeye insanları ikna etmeye çalışıyorsa...

“Fetullah Terör Örgütü adını Vatan Partisi verdi. Doğu Perinçek verdi. Türkiye devleti de 10-15 yıl sonra kabul etti. O adı ‘F....’ diye veren ve Yargıtay kararlarını eleştiren biziz. 

“Yakın tarihimizde irticaya karşı bu kadar kapsamlı bir başarı kazanılmamıştır. Bu Türkiye tarihinin, Cumhuriyet tarihinin gördüğü en köklü, en kapsamlı irtica tasfiyesidir. Cemaatlerin, tarikatların Türkiye’de var olamayacağını, cemaatlerle, tarikatlarla çağdaş bir toplum kuramayacağımızı gösterdi.” (HaberTürk, Türkiye’nin Nabzı, 3.9.18)

Bunlar için ayrıca yoruma hacet var mı?

Gelinen noktada gerçi hâlâ “Eski tas eski hamam” diyerek bildiğini okumayı sürdürenler, dahası bu lâfların sahibi olan Perinçek’e güzellemeler yapıp kucak açanlar var.

Ama bilhassa zulümlerin ulaştığı boyut epeyce insanı uyandırmış ve bu uyanış gittikçe yayılarak devam ediyor gibi. İktidar partisindeki hızlı çözülme de bunu gösteriyor.

13.9.17 günü çıkan yazımızda “Özellikle 20 Temmuz OHAL’iyle hız verilip yaygınlaştırılan demokrasi ve hukuk dışı adaletsiz uygulamalar, bu iktidar için ‘Aşil’in topuğu’na dönüşmüş durumda” ifadesini kullanmıştık.

Görünen o ki, bu süreçte defaatle hatırlatıp vurguladığımız uyarı mesajlarının nihayet yerini bulmaya başladığı bir noktadayız. 

Mazlumun âhı çıkıyor. Aheste aheste....
<< Önceki Haber Kazım Güleçyüz: Mazlumun âhı çıkıyor. Aheste aheste.... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER