Yeni Asya Genel Yayın Yönetmeni Kazım Güleçyüz Ankara'da meydana gelen bombalı saldırıyı köşesine taşıdı. Güleçyüz, hem Merasim Sokak hem de Kızılay'da meydana gelen bombalı saldırılar ile ilgili paylaştığı tweetleri okurlarına sundu.
İşte Güleçyüz'ün o yazısı:
Terörün son Ankara-Kızılay saldırısını şu tweet mesajlarıyla yorumladık:
Güneydoğu’da bitti bitiyor denilirken başkenti 5 ayda 3. kez vuran teröre lânet, ölenlere rahmet. Türkiye bu kanlı fitneyi nasıl bitirecek?
Masum insanları terörist ilan ederken gerçek teröristler karşısında âciz kalan bir zihniyetle terör belâsını bertaraf edebilmek mümkün mü?
34 (sonra 37’ye çıktı) masumun daha can verdiği saldırı sonrası yetkililerin “Vatandaşlarımız endişe etmesin, terör dize getirilecek” mesajıyla çok rahatladık!!
Teröre karşı elbette kenetlenelim. Ama hizmetleriyle terör batağını kurutmaya çalışanları dahi terörist sayan bir anlayışla nasıl olacak bu?
Son saldırı ABD Büyükelçiliği kendi vatandaşlarını teröre karşı uyardıktan 2 gün sonra geldi. Bizim istihbarat ve güvenlik birimleri nerede?
Terörün beslendiği ortamı kaldırmak için herşeye rağmen ümidimizi kaybetmeyip toplumsal bir dayanışmaya girmeliyiz.
Güvenlik ve istihbarat zaafının sorumluları artık istifa etsin veya ettirilsin. Terörle mücadele, güven veren uzman kadrolarla devam etsin.
Gele gele “Terörle yaşamaya alışalım” noktasına mı gelecektik? Onun yerine terör batağını kurutmaya odaklansak çok daha isabetli olmaz mı?
Üstad Bediüzzaman: Risale-i Nur anarşiliği ve istibdad-ı mutlakı esasıyla bozar, reddeder. Emniyeti, asayişi, hürriyeti, adaleti temin eder.
Yine Ankara’yı vuran bir önceki 17 Şubat saldırısında da şunları yazmıştık:
Yine teröre lânet, şehitlere rahmet! Bu kaçıncı? Sur, Silopi, Cizre’de... bitti bitiyor denilirken, Ankara’da bir kez daha vurulmak ne iş?!
Terörün Ankara’yı vuran son saldırısı Güneydoğu operasyonlarının intikamı ise de felâket, PYD’yi vuran top atışlarının misillemesi ise de...
Dün Ankara, bugün Diyarbakır. Yine azan teröre karşı gün birlik ve dayanışma günü. Ama öncelikle devleti yönetenler bunun gereğine uymalı.
Terör saldırıları tırmanırken dahi ev hanımları ve esnafa “paralel” iddiasıyla operasyon yapan bir kafayla toplumsal dayanışma sağlanır mı?
28 Şubatçılar 17 Ağustos depreminde bile “irtica”yla uğraşıyorlardı. Şimdikiler ise terör afeti ortadayken cemaate operasyon yapmakla meşgul.
Allah bizi zalimlerin şerrinden de; zulme sessiz kalanlara veya onaylayıp rıza göstererek alkışlayanlara dahil olmaktan da muhafaza eylesin.
