CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hakan Fidan'ın MİT Müsteşarı koltuğuna geri dönmesine tepki gösterdi. "Orası senin babanın çiftliği mi?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Milli İstihbarat Teşkilatı milli olmak zorundadır, arka bahçesi olamaz. Hakan Fidan'ın geriye dönüşü doğru değildir. Herkes bunu böyle bilsin. Hükümet vesayet altındadır. Gelmiş geçmiş en çapsız Dışişleri Bakanı diyordum; şimdi söylüyorum, en çapsız Başbakan." dedi.
CHP'nin TBMM grup toplantısı öncesi Yalova İl Örgütü, çiçek dağıttı. Hatay'daki Gezi eylemleri sırasında öldürülen Abdullah Cömert'in abisi ise toplantı öncesi atılan sloganlara tepki göstererek halkın sorunlarına sahip çıkılmasını istedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kürsüye "7 Haziran'ın Başbakanı" diyerek davet edildi. Kılıçdaroğlu, Prof. Dr. Caner Yedidünya, Eren Erdem ve Dursun Çiçek'e parti rozeti taktı. 10 Mart 1972 tarihinin çok önemli olduğunu, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilmesine karar verildiği gün olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, onları unutmayacaklarını söyledi. 8 Mart Dünya Kadınlar Gününe değinen Kılıçdaroğlu, kadınlardan seçme ve seçilme hakkını veren CHP'nin unutulmamasını istedi. "Hiçbir CHP'li, kadına saygı duymuyorum, kadın-erkek eşitliğine inanmıyorum diyemez." diyen Kılıçdaroğlu, Osmanlı'da yurttaşlık olmadığını, padişahın kulu olduğunu belirterek Cumhuriyetle birlikte yurttaşlığın ortaya çıktığını ifade etti.
"EN BÜYÜK YALANCI KAÇAK SARAYDA OTURUYOR"
"Kadını güçlü olmayan bir toplumun kendisi asla güçlü olamaz." diyen Kılıçdaroğlu, bu sebeple kadına önem verildiğini kaydetti. Kadının siyasal ve sosyal yaşamın her alanında olmak zorunda olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, kadının her alanda olduğu gibi siyasette de olması gerektiğini vurguladı. CHP olarak kadınları vekillikte birinci sırada göstereceklerini kaydetti. "12 yılda bizim kadının çektiği acıyı kimse çekmemiştir." diyen Kılıçdaroğlu, 7 bin 127 kadının öldürüldüğünü vurguladı. Hayatlarının yalan üzerine inşa edildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, Kabataş olayına değinerek "Kadın üzerinden topluma kin ve nefreti aşılıyorlar. Bizim toplumumuzu gayet iyi biliriz, kadına saygılıdır. Bunların hayatı ve söylemleri yalan üzerİne inşa edilmiştir. En büyük yalancı da kaçak sarayda oturmaktadır." diye konuştu. Kabataş olayının serüvenini anlatan Kılıçdaroğlu, araştırmalara rağmen herkesin ortak görüşünün böyle bir olayın yaşanmadığının olduğunu ifade etti. "Utanmadan sıkılmadan bu olayı dile gtiriyorlar. Çünkü kimse kusura bakmasın onlarda ar damarı yoktur." diyen Kılıçdaroğlu, 100 kişinin düzenlediği bir saldırıda faillerin yakalanamadığını ifade etti. "Bu kadar beceriksiz bir hükümet olur mu?" diye soran Kılıçdaroğlu, konuya ilişkin yazılan köşe yazılarının yazarlarını eleştirerek "Sizde vicdan, ahlak, namus, din, iman, kitap var mı?" sorusunu yöneltti.
"AKP'DEN KURTULMA ZAMANI GELDİ"
Şanlıurfa'da yaşadığı bir manzarayı aktaran Kılıçdaroğlu, sağlıkta bir devrim yaşanmadığını dile getirerek "Ayakkabı kutularında, para kasalarında devrim yaptılar. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı nasıl çalınır, kul hakkı nasıl yenir; orda devrim yaptılar." şeklinde konuştu. AK Parti'den kurtulmanın zamanının geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, sağlıkta dönüşümün faturasını açıkladı. 69 yılda ilk kez bebek ölüm oranının arttığını ifade eden Kılıçdaroğlu, kaçak saray yaptıracaklarına Şanlıurfa'ya hastane yapılsaydı bu tablonun yaşanmayacağına dikkat çekti. Milliyetçiliğin ayaklar altına alındığının söylendiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Milliyetçilik o değildir. Milliyetçilik, senin ülkende çiftçi ekecek, fabrika işleyecek, her evde huzur ve barış olacak. Bunu yapabilir misin; yapamazsın. Kim yapar, CHP yapar." ifadelerini kullandı. CHP'nin şeker işçilerini dik ve onurlu yapacağını kaydetti.
"ETKİSİZ ELEMAN BİR BAŞBAKAN"
"AKP'nin ürettiği bütün politikalar çökmüştür. AKP artık ülkeyi yönetemiyor. Yönetme aczine düşmüştür." diyen Kılıçdaroğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın istifa edip sonra tekrar geri gelmesini eleştirdi. "Orası senin bababın çiftliği mi?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Milli İstihbarat Teşkilatı milli olmak zorundadır, arka bahçesi olamaz. Hakan Fidan'ın geriye dönüşü doğru değildir. Herkes bunu böyle bilsin. Hükümet vesayet altındadır. Vesayet altında bir Başbakan vardır. İradesi koskoca bir sıfırdır, iradesi yoktur. Bir kişiyi bile istifa ettirip seni milletvekili yapacam diyor, sonra fırçayı yeyince vazgeçiyor. Etkisi sıfır. Etkisiz eleman bir Başbakan var. Gelmiş geçmiş en çapsız Dışişleri Bakanı diyordum; şimdi söylüyorum, en çapsız Başbakan." dedi. Başbakan Davutoğlu'nu açık tartışmaya davet eden Kılıçdaroğlu, "Abisinin ailesiyle birlikte, hep beraber gelsinler. Ayakkabı kutuları, kasaları. dört bakanı da alabilirler." ifadelerini kullandı. Ekonomik veriler ve dolar yükselişini de değerlendiren Kılıçdaroğlu, sorunun ülkenin iyi yönetilmemesi olduğunu kaydetti.
"SUİKAST İDDİASI DELİ SAÇMASI"
Sümeyya Erdoğan'a suikastın deli saçması olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Yalancılıkla Müslümanlığı hayatının hiçbir döneminde yan yana düşünmedim. Bunların Müslümanlığı da yalancılık üzerine inşa edilmiştir. Çete oluşturarak suç işliyorlar. Havuz medyasının tamamı çetedir bizim gözümüzde. Bunun takibini yapacağız. Mahkemeye başvurduk." diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu'nun parti kapatmaları zorlaştıran teklifine de değinen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Darbelere karşı isen, demokrasiden yana isen, 12 Eylül darbe yasalarını savunmuyorsan, gel yüzde 10 seçim barajını kaldıralım. Anayasa değişikliğini yapalım. Sözüm söz, sözüm namus sözüdür. Gelir mi; gelmez. İradesi yok, çünkü vesayet altında. Koşarak abisinin yanına gider, ne diyorsun diye."
Davutoğlu'na "Bu ülkenin 77 milyon yurttaşı fişlendi mi fişlenmedi mi?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Fişlenmedi diyorsa önümüzdeki salıyı bekleyin." ifadelerini kullandı.