CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, eski İBB başkanları Nurettin Sözen, Ali Müfit Gürtuna ve çok sayıda milletvekili, ilçe belediye başkanı ve belediye meclis üyeleri ile birlikte Kemerburgaz Kent Ormanı’nın açılışını yaptı. İmamoğlu’nun babası Hasan İmamoğlu da törene katıldı.
‘NEFES ALABİLECEĞİMİZ ALANLARI GELİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ’
Törende ilk konuşmayı yapan Ekrem İmamoğlu, seçim sürecinde İstanbul’da gerçekleştirecekleri vaatleri yerine getireceğini belirterek, “Geleceğe dair vizyonumuzu belirlerken bu şehrin adil bir şehir olması ve aynı zamanda bu şehrin akıllı bir şehir olması, yaratıcı insanlarına fırsat tanıyan bir kent olmasını ifade ettiğimiz gibi, bunun yanına bir yeşil kent var etme çabamızı da ekleyerek, en önemli vizyon olarak İstanbul’un geleceğine not ettik. İstanbul’a seçim döneminde milyonlarca metrekarelik yeşil alanı var edeceğimizi, servis edeceğimizi anlatmıştık. 15 yeni yaşam vadisini İstanbul’un doğusundan batısına, bu kente kazandıracağımızı ifade etmiştik. Bu yöndeki arayışlarımız halen devam etmekte” dedi.
‘KADİR TOPBAŞ’A TEŞEKKÜR EDERİM’
Ekrem İmamoğlu, Kemerburgaz Kent Ormanı’nın hizmete açılması sürecini de şöyle anlattı, “Göreve geldiğimizde bu hassasiyetimizi dile getirdiğimiz anlarda iştiraklerimizden Boğaziçi A.Ş.’ye ziyaretimizde, oradaki Genel Müdür arkadaşım, bize buradan bahsetti. Burası, 6 yıl önce Orman Bakanlığı’ndan tahsis edilen, yaklaşık 5,6 milyon metrekarelik devasa bir orman alanı. 6 yıldır burası yapılmaya çalışılıyordu ama bir türlü tamamlanıp açılamamış. Tahsis süresi 8 yıl. Bu sürenin bitmesine 2 yıl kala, hemen bu gördüğünüz alanının, 1,6 milyon metrekarelik bölümünü 29 Ekim’e yetiştireceğiz, ‘Cumhuriyet Bayramı’mızda hediye edeceğiz burayı, dedim. Çünkü hem çok şaşırmıştım hem de çok üzülmüştüm. Biz buraya o dönemde 7-8 kez geldik; gezdik, dolaştık, tespitler yaptık. Burası ilk tahsis edildikten hemen sonra projelendirilmiş, inşasına, imalatına da başlanılmış… Ben, buradan sayın Kadir Topbaş’a da teşekkür ediyorum. Ama 2 yıldır hiçbir şey yapılmamış. Belki sayın Topbaş devam etse, açardı; bilmiyorum. Ama 2 yıldır burası böyle duruyor. Niçin duruyor? Neden duruyor? Epeyce eksik vardı.”
İmamoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Derinlemesine incelenmesi gereken bir alan. Maslak’ta, Boğaziçi İmar Müdürlüğü’müzün hemen arkasında Hacıosman bölgesinde büyük bir ormanımız var. 1 milyon 100 bin metrekare. İçinde yüz yılların yetiştirdiği ağaçlar var, göletler var. Ama içinde insan yok. Niye? Kapalı. ‘Niye kapalı burası’ dedik. Biri proje yapmış ama öyle duruyor vesaire… İstanbul’un göbeğinde. Bir tarafında metro durağı var, diğer tarafında başka bir metro durağı var. Yani tek bir metroyla Taksim’den, Zeytinburnu’ndan aktararak ya da Gaziosmanpaşa’dan insanlar gidip orada inebilir, yürüyebilir, aynı böyle bir ortamda sporunu yapabilir. Biz onlara aksiyonlar, aktiviteler hazırlayabiliriz. Şaşırtıcı, üzücü. Genel Başkanım, burayı da 19 Mayıs’ta, Gençlik ve Spor Bayramı’nda açacağız.”
‘SLOGANIMIZA TAKMIŞLAR…’
“Sloganımıza takılmışlar. İmara değil, halka açıyoruz dedik” diyen İmamoğlu şöyle devam etti: “Kötü bir şey demedik ki. Bu bir felsefe. Orman Bakanlığı’na teşekkür ederiz. Burayı bize tahsis etti. İşbirliğimiz hep devam edecek. Hemen bir açıklama yapmışlar; ‘Ora ormandır. İmara açılmaz zaten.’ Biliyoruz onu biz. Biz, bir felsefeyi anlatmaya çalıştık. Böyle bir açıklamaya gerek yoktu. ‘Yaptık’ demedik ki; ‘Açıyoruz’ dedik kardeşim. Halkımıza açıyoruz. Bak yapanlara da teşekkür ettik ama ‘Niye açmadınız 2 yıldır’ diye de sorguluyoruz. Yazık değil mi insanlarımıza? İnsanlarımıza bu tür alanları hızlıca açmak, buraların keyfini, tadını geçirmek lazım. Hayat geçiyor, ömür geçiyor. Şu güzellikler bunu yaşayan insanlara gösterelim. Türkiye’nin her yerinde insanlar, birilerinin geçmişte okul alanı diye bağışladığı yerler AVM olmuş. Park alanı diye düşündüğü yerler binaya dönüşmüş. Ülkemizin bu kötü talihini değiştirmek adına bu felsefeyi söylüyoruz. ‘Hayır, olmadı’ diyebilir miyiz? Diyemiyoruz. Bu şehrin ve ülkemizin birçok noktasında, insanların bile, toplumun bile terk ettiği alanlarla ilgili yarınlara dönük, şüpheli bakışları var. O bakımdan biz, İstanbul’daki insanlara bir teminat vermek istiyoruz. Diyoruz ki; ‘Evet, biz bu kentin alanlarını, hakkaniyetle, en adil şekilde, insanlarına en doğru şekliyle, planlanmış şekliyle kazandırmaya söz veriyoruz. Bundan asla taviz vermeyeceğiz.”
KILIÇDAROĞLU: İKİ YILDIR BENİMLE UĞRAŞIYORLARDI
İmamoğlu’nun ardından kürsüye gelen Kılıçdaroğlu, sözlerine, “Bu ülkenin insanlarına kim hizmet ediyorsa bugün ve dün kim hizmet ettiyse onları her yerde baş tacı etmek benim görevim” cümlesiyle başladı. Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Çünkü insana hizmet etmek, Hakka hizmet etmektir. Başkanı hep birlikte dinledik. Şuna hep beraber tanık olduk. İstanbul’u çok iyi biliyor. İstanbul’un sorunlarını çok iyi biliyor. İstanbullunun beklentilerini biliyor ve o beklentilere uygun, İstanbul’un dokusunu bozmadan, tarihini, kültürünü öne çıkararak, yeşillerini öne çıkararak hizmet etmek istiyor. Dolayısıyla huzurunuzda, sayın İBB Başkanımızı yürekten kutluyorum. Burası açıldı, güzel şeyler yapılıyor. ‘2 yıldır bu alan niye açılmadı’ diye Ekrem Başkanımızın sorduğu bir soru var. Sayın Başkan, kimse duymasın, bir sır vereyim: 2 yıldır benimle uğraşıyorlardı. Acaba Kılıçdaroğlu ne olacak? Kılıçdaroğlu ne yapacak? Kardeşim, benimle uğraşmaktan vazgeçin, İstanbul’la uğraşın. İstanbul’u, İstanbul yapın. Eğer burası 8 yıllığına İBB’ye verilmişse ve bunun 6 yılı…Yazık, günahtır. Buraya 6 yıl niçin gelmedik? Çocuklarımızla, yaşlılarımızla, annelerimizle, babalarımızla, ninelerimizle, dedelerimizle niye buraya gelmedik? Buraya gelebilirdik, oturabilirdik, oynayabilirdik, koşabilirdik, yeşil alanı teneffüs edebilirdik. Başkan, ‘Mesele öncelik’ dedi. Öncelik insandır bizim felsefemizde. Her şey insan için olmalı.”
‘İSTANBUL’A EKREM BAŞKAN YAKIŞIYOR’
“Meclis grubunda iktidar kanadı belediye meclis üyelerinin de ‘Her alanı yeşil alan yapalım’ demesi büyük memnuniyet yaratmış. Bunu duymaktan ötürü ben de son derece mutlu oldum” diyen Kılıçdaroğlu, “Umarım İstanbul un her tarafı yemyeşil olur ve biz uçakla geldiğimizde bina değil, her tarafta ağaç görürüz, orman görürüz, park görürüz. Böyle bir imkanımız olursa, son derece mutlu olurum. Hiç meraklanmayın, İstanbul’u, İstanbullunun hak ettiği şekliyle yeniden ayağa kaldırmak zorundayız. Bu görevi üstlendi sayın Başkan. Görüyorsunuz; genç, dinamik, tuttuğunu koparan, sorunlara kilitlenmiş ve ‘Ben bu sorunları aşacağım’ diyen bir kişi. Güzel bu alkış geldiğine göre halletmişiz yani, gelecekte de halledeceğiz. Güzel şeyler yapacağız. Ne dedik? ‘Her şey çok güzel olacak’ dedik. Kimin için? Hepimiz için. Yeni doğan çocuktan en yaşlımıza kadar, İstanbul her şeyiyle çok güzel olacak. İstanbul, 3 büyük imparatorluğu başkentlik yapmış. İstanbul, dünyanın en kadim kentlerinden biri. Boğazı ile minareleri ile tarihi eserleri ile doğasıyla ve güzel insanlarıyla bir kadim kent olan İstanbul. İstanbul’a Ekrem başkan yakışıyor. Dolayısıyla Ekrem Başkan’ın da görevi size hizmet etmek” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, İstanbul’un eski belediye başkanları Nurettin Sözen ve Ali Müfit Gürtuna’ya da teşekkür etti.