Havaların ısınması ve tabiatın canlanması ile birlikte pek çok insan park ve bahçelerde güzel havanın tadını çıkarmaya başladı. Ancak önlem almadan yeşillik alanlara çıkanlar, kötü sürprizlerle karşılaşabiliyor. Çünkü uzmanlara göre, bu aylarda kene ısırmalarına bağlı 'Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi' vaakaları artış gösteriyor.
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kenan Keskin, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi'ne neden olan 'Nairovirus'un keneler, arasında enfeksiyon yaparak yayıldığını söyledi. Kenelerin, küçükbaş hayvanlardan kan emerken aldıkları virüsleri büyükbaş hayvanlara ve insanlara bulaştırdığını aktaran Prof. Dr. Keskin, "Virüs, hayvanlarda belirtisiz bir enfeksiyona sebep olurken; insanlarda ölümle sonuçlanan, kanamalarla seyreden ciddi bir hastalığa neden olmaktadır."
Prof. Dr. Keskin, bu konudaki risk gruplarıyla ilgili de bilgi verdi. Kenelerin, kırsal kesimde yaşayan, hayvanlarla ilişkisi olanlara, kırsal kesimde özellikle çalılıklar ve otların olduğu yerlerde piknik, av veya çeşitli amaçlarla bulunanlara bulaşabildiğini belirten Prof. Dr. Keskin, "Veterinerler, avcılar, kasaplar ve çiftçilerde, meslek hastalığı olarak görülebilir. Ayrıca bu hayvanların etlerinin hazırlanması sırasında ev hanımlarına ve bu işle uğraşanlara bulaşma riski yüksektir. Doktor, hemşire ve sağlık memuru ve laborantlar gibi sağlık görevlileri ile evde hasta bakan hasta yakınlarına bu yolla bulaşabilmektedir." ifadesini kullandı.
'YÜKSEK ATEŞ, BAŞ AĞRISI VE KUSMA GÖRÜLEBİLİR'
Bir kenenin insandan kan emmesi ile hastalık belirtilerinin ortaya çıkması arasında ortalama 2, 1-3 günlük bir kuluçka zamanı geçtiğinin altını çizen Prof. Dr. Keskin, "Hastalığın ilk belirtileri iştahsızlık, baş ağrısı, yüksek ateş, yaygın kas ağrıları, mide ağrısı, kusma ve bazen de ishal şikayetleri ile kendisini gösterir. Birkaç gün içinde gözlerde ve yüzde kızarıklık, göğüste noktasal kanamalar, vücutta yaygın cilt altı kanamaları, burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan bulunması gibi ciddi kanama bozukluğu bulguları görülebilir." diye konuştu.
'AKCİĞER, KARACİĞER VE BÖBREK YETMEZLİĞİNE SEBEP OLABİLİR'
Prof. Dr. Keskin, ağır vakalarda, hastalığın beşinci gününden sonra karaciğer ve böbrek yetmezliği ile akciğer yetmezliği ve santral sinir sistemi bozukluklarına neden olabileceğini kaydetti. Prof. Dr. Keskin, şunları söyledi: "Hastalar genellikle hastalığın 2. haftasında karaciğer, akciğer veya böbrek yetmezliği tablosu ya da DIC (yaygın damar içi pıhtılaşma bozukluğu) nedeni ile kaybedilirler. Vakit kaybetmeden doktora başvurun. Kontrol altında tutulan hastalardı iyileşme süreci 10. günden sonra başlar bu süreç bazı vakalarda dört haftaya kadar uzayabilmektedir."
'AÇIK RENKLİ ELBİSELER GİYİN'
Hastalıktan korunmak için bir dizi önlem alınması gerektiğini belirten Keskin, bunlar şu şekilde özetledi: "Kene yönünden şüpheli ve tehlikeli olan bölgelerden uzak durulmalıdır. Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlarda, çıplak ayakla dolaşılmamalı, kısa giysiler giyilmemeli, mümkünse açık renkli (kenelerin kolaylıkla fark edilebilmeleri açısından), uzun kollu ve uzun paçalı giysiler giyilmelidir. Vücuda yapışan keneler kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan (bir pensle sağa sola oynatarak, çivi çıkarır gibi) alınmalıdır. Kenelerin üstüne kimyasal dökülmesi, kibrit ile yakılması gibi işlemler kenelerin hastalık etkenlerini aktarma riskini artırabilir. Bu tarz uygulamalardan kaçınılmalıdır." CİHAN