V. Murad'ın torunu Fransız yazar Kenize Murad, Le Figaro gazetesinde kaleme aldığı yazıda, Türkiye'de basının baskı altına alındığı ve şiddetin tırmandığı son seçim sürecini değerlendirdi.
"Türkiye, 1935 Almanyası" başlıklı yazıda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a sert ifadelerle yüklenen Kenize Murad, Türkiye'de otoriteye karşı olan herkesin Erdoğan tarafından ustaca sindirildiğini öne sürüd.
"SEÇİMİN AMACI PARTİSİNİ İKTİDARA GETİRMEK"
Kenize Murad, 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını beğenmeyen Erdoğan'ın koalisyon hükümetini de engelleyerek Türkiye'yi 1 Kasım'da yeniden seçime götürdüğünü yazdı. Seçimlerin amacını ise "legal ve devletin imkanlarının seferber edilmesi gibi illegal yöntemler de kullanarak partisinin iktidara getirilmesini sağlamak" olarak açıkladı.
İŞİNİ YAPAN GAZETECİLERE HAYALİ SUÇLAMALAR
Türkiye'de muhalif medyanın durumuna da değinen Kenize Murad, gazete ve televizyonların çoğunluğunun hükümete yakın kişiler tarafından satın alındığını, kalan muhalif medyanın da tehditlere maruz kaldığını aktardı. AK Parti'nin eski Gençlik Kolları Başkanı ve Milletvekili Abdurrahim Boynukalın'ın elemanlarının Hürriyet gazetesine saldırdığını hatırlatan Kenize Murad, birçoğu hapiste bulunan, bazıları ise hayali suçlamalarla ömür boyu hapis cezasıyla yargılanan gazetecilere yönelik ölüm tehditlerinin de geldiğini belirtti. Gazetecilerin tüm bunlara sadece işlerini yaptıkları için maruz kaldığını hatırlattı. Suriye'ye silah taşıdığı belirtilen TIR'lardaki mühimmatın görüntülerini yayınlayan Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik açılan davayı hatırlatan Murad, devlete karşı komplo planlamakla suçlanan gazetecilerin daha ne kadar böyle çalışmaya devam edebileceğini sordu.
PARTİYE SADAKATİNDEN ŞÜPHE EDİLEN MEMURLARA SÜRGÜN
Türkiye'de yargının 17 Aralık'ta Erdoğan'ın çevresini hedef alan büyük yolsuzluk suçlamaları sonrasında yeniden yapılandırıldığını da kaydeden Murad, hakimler ve savcıların görevlerinden el çektirildiklerini, polis şeflerinin hapse atıldığını, partiye sadakatından şüphe edilen on binlerce memurun başka yerlere tayin edildiğini kaydetti. Murad, bu 'temizliğin' polis ve istihbarat servislerinde düzensizlik meydana getirdiğini, terör saldırılarını kolaylaştırdığını kaydetti.
"SEÇİM MANEVRASI OLARAK NEREDEYSE İÇ SAVAŞ"
Kenize Murad, 7 Haziran seçimlerinden sonra, "Kürtlere karşı düşmanlıkların yeniden hortlaması ve ülkenin doğusunda neredeyse yeniden iç savaşın başlamasının" da birçok kişi tarafından seçim manevrası olarak kınandığını ifade etti. Seçimlerde HDP'nin aldığı oyun Erdoğan'ın anayasayı değiştirerek tüm yetkileri üzerine almasını engellediğini kaydeden Murad, HDP'yi terör örgütü PKK'dan da kesinlikle ayırt etmek gerektiğinin vurguladı. Murad yazısında Türkiye'de hükümetin bazı kesimler tarafından, HDP'nin seçimlerde yeniden iyi bir sonuç almasını engellemek için son aylarda yüzden fazla askerin hayatını kaybettiği terörü desteklemekle suçlandığını da yazısına taşıdı.
"SEÇİMLERİN İPTALİ SENARYOSU"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hesabının da HDP'yi yüzde 10 barajının altında tutarak başkanlık sistemine geçebileceği gerekli oyu almak olduğunu iddia eden Murad, anketlerin Erdoğan'ın yeterli oyu alamayacağını göstermesi durumunda ise bazı senaryoların konuşulduğunu söyledi. Dile getirilen iddialar arasında, ülkenin kaos tarafından kuşatılmış olması bahane edilerek seçimlerin iptal edilebileceği hatta olağanüstü halin bile ilan edilebileceğini olduğunu aktardı. CİHAN