KESK Genel Başkanı Lami Özgen, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde yaşananlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'ın 'Zaten yasanın merhameti ile masada oturuyorlar, bir de görüşmeleri provoke etmek istiyorlar.' sözü hatırlatılması üzerine Özgen, "Bu yasa bize göre hükümet ile Memur-Sen'in yasasıdır. Hükümet, merhameti Memur-Sen'e yansıtmıştır." dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda yapılan toplu görüşmeler esnasında gerginlik yaşandı. Memur-Sen, ardından da KESK yaşanan gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu. KESK Genel Başkanı Lami Özgen, görüşmeler devam ederken kadın konuları ile ilgili Gülistan Atasoy'un açıklama yapacağı esnada problem çıktığını kaydetti. Özgen, "3 Ağustos'ta kadın hakları ile ilgili konularda söz istediğimizde Bakan, bugün başlayan iş kolu sözleşmelerinde söz hakkı vereceğini ifade etmişti. Nitekim bugün biz de söz hakkı istedik." diye kendilerini savundu.
Toplu sözleşme masasında konuları ifade etme noktasında Memur-Sen'in engel olduğunu ifade eden Özgen, gelişen olayı şöyle aktardı: "(Memur Sen) Bakanı tehdit etmek suretiyle 'KESK kadın sekreteri masadan genel kadın talepleri ifade ederse biz masadan çekiliriz' ifadesinde bulundu. Buradan hareketle bakan tehdide boyun eğmek suretiyle masada değil, arkada arkadaşımızın düşüncelerini ve taleplerimizi ifade edebileceğimizi söyledi. KESK'in 2016-2017 yılına yönelik kadın anlamına ilişkin genel taleplerimizdir. O Taleplerde kadın yöneticimiz tarafından masada ifade edilmesi lazım. Masada herhangi bir uzman ya da yönetici statüsünde değildir. Türkiye'deki tüm kamu emekçileri adına şu bilinmelidir. Bugün masada kadınların temsili ve ifadesi konusunda bir engelle karşı karşıya kalındı."
Memur-Sen Genel Başkanı'nın 'Zaten yasanın merhameti ile masada oturuyorlar bir de görüşmeleri provoke etmek istiyorlar.' sözü hatırlatıldığında Özgen, yasaların yurttaşlar için eşit haklar oluşturulması için düzenlendiğini söyledi. Özgen, "Bu yasa bize göre hükümetle Memur-Sen'in yasasıdır. Hükümet, merhameti Memur-Sen'e yansıtmıştır. KESK bu yasaya ilk günden beri, yetki, imza benzeri hususlar açısından bir konfederasyona göre hazırlanan bu yasanın, bu ülkede kamu emekçilerini yansıtmadığını ifade etmiştir." dedi.
Yasanın içeriğine bakılmaksızın KESK toplu sözleşme talebi için kendi üyeleriyle her yerde, her kurulda temsil etme gücüne ve iradesine sahip olacağını belirten Özgen, konuşmasına şöyle devam etti: "Tam da bu yüzden yasa kapsamında dün olduğu gibi bugün de yarın da Memur-Sen asla ve katla KESK üyelerini iradesini temsil edecek güce sahip olamayacaktır. Provokasyonlar yaratmak suretiyle bizim dışarıya çıkmamızı istiyorlar. Ama şunu ifade etmek istiyorum: 2012-2013 yılında olduğu gibi şimdi de satış sözleşmesi yolda. Onların bu işbirlikçi satış ve kamu emekçileri haklarını yok sayan tutumunu Türkiye'ye deşifre etme adına sonuna kadar o masada olacağımızı ifade etmek istiyorum."
"ATASOY; BAKAN, MEMUR-SEN'İN TALEBİNE BOYUN EĞDİ"
KESK yöneticisi Gülistan Atasoy, 'bir kadın olarak sus' anlayışının bugün toplu iş sözleşmesi masasında devam ettirilmek istendiğini söyledi. Kadınların var olan sorunlarına her gün bir yenisinin eklendiğini vurgulayan Atasoy, "Bugünkü erkeklerden oluşan masada kadınlar adına söz söyleme gereği duymuştum. Memur-Sen'in baskısına Bakan da buna boyun eğmiştir. Çünkü önceki görüşmede söz vereceğini ifade eden Bakan, 'bir kadın konuşursa eğer biz masadan çekiliriz' sözüne boyun eğmiştir. Bizler taleplerimizi hiçbir zaman bir masaya sıkıştırmadık. Bütün alanlarda taleplerimizi söyledik. Bu taleplerin bu masaya getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz." diye konuştu.
CİHAN