Dershanelerin kapatılmasını iptal eden Anayasa Mahkemesi şimdi de eğitimdeki bürokrat kıyımını durdurdu. Bakanlıktaki hiyerarşi yine altüst oldu.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı düzenlemeler ya Anayasa Mahkemesi’nden (AYM) ya da Danıştay’dan birer birer dönüyor. Saygı Öztürk'ün değerlendirmesine göre AYM’nin dershanelerle ilgili kararının yanı sıra, bakanlık merkez ve taşra örgütünde kanunla görevden alınan 3 bine yakın üst düzey personelin de yeniden görevlerine döndürülmelerine ilişkin kararı, Milli Eğitim Bakanlığı’nda bomba etkisi yaptı.
Böylece AYM, Milli Eğitim üst düzey bürokratlarının kanunla görevden alınmasıyla ilgili yasayı da iptal etti. Bakanlık da bunun altından nasıl kalkılacağının arayışlarına girdi. Dershanelerin kapatılmaması gerektiğine ilişkin gerekçeli kararının önümüzdeki hafta Resmi Gazete’de yayımlanması bekleniyor.
ÜST ÖĞRETİME ERİŞME HAKKI
Daha önce çıkarılan yasada, “dershane tanımı”nın ortadan kaldırıldığı belirtilen mahkemenin kararında, dershanelerin “Üst dereceli eğitime hazırlık yapılan öğretim kurumları” denildiği hatırlatıldı. Yasal düzenlemeyle dershanelerin kapatıldığını, bununla yetinilmeyip lise hazırlık kurslarını da yasaklamış olduğu belirtildi. Kararda şöyle denildi: “Bakanlık bunu yapamaz. İnsanların daha iyi okullara gidebilmelerinin önü kesilemez. Üst öğretime erişme hakkı engellenemez. Sistemin bozuk olduğu konusunda şüphe yok. Dershanelerin kapatılmasının anayasa bakımından değerlendirildiğinde, eğitim hakkına erişmede haklı bir sebebi yok. Yasakla, sistem yasadışı olur.”
“BÖYLE GÖREVDEN ALMA OLMAZ”
Ömer Dinçer’in Milli Eğitim Bakanlığı döneminde çıkarılan bir kararnameyle önce genel müdürlük sayısı azaltıldı, ardından da müsteşar dışındaki tüm bürokratlar görevden alındı. Bunların bir kısmına “vekalet” görevi verildi. Müsteşar Yardımcısı, Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı, Daire Başkanı, Talim ve Terbiye Kurulu Başkan ve üyelerinin kadroları üzerinde kalmak üzere “müşavir” yapıldı. Kanunla görevden toplu olarak alındıkları için mahkemeye gitmeleri de engellenmiş oldu.
İkinci operasyonda da İl Milli Eğitim Müdürleri, yardımcıları, şube müdürleri, ilçe milli eğitim müdürlerinin tamamı görevden alındı ve onlar da “eğitim uzmanı” unvanı verildi kendilerine görev verilmeden yani “havuza alınarak” bankamatik memur yapıldı. Bu durumda, görevden alınan bürokratlar alındıkları görevlerde ya da eş değer görevlere verilmesi gerekiyor. Bir yetkili, “hukuka uygun yönetimlerin böyle karar vermesi gerekir. Daha önce kanunla görevden alınanlar, idareye başvurup görev isteyebilirler. Göreve başlatılmamaları halinde idare mahkemesine gidebilirler” dedi.