Kılavuzu bamya olanın...
Genelkurmay Çatı Davası AKP'nin dengesini bozdu.
Üst düzey askerlerin ifadeleri ve sorularıyla 1 yıldır süren tiyatro çöküyor.
'Kontrollü darbe' deşifre oldu olacak.
Saray panikledi.
Öyle ki Cumhurbaşkanı Erdoğan çıkıp "Üç maymunu oynayan FETÖ'cüler kendilerini bekleyen acı sondan kurtulamayacaklardır, bunu da açıkça söylüyorum. Siz kime bu oyunu oynuyorsunuz?" demek zorunda kaldı.
AKP'li vekiller soluğu mahkeme salonları önünde aldı.
Havuz'a talimat gitti, ifadeler karartıldı.
Doğan Medya'ya 'FETÖ' nöbeti yazıldı.
Sedat Erginler, Abdülkadir Selviler, Ahmet Hakanlar sırayla 15 Temmuz yazıları yazıyor.
Görev paylaşımı bile yapılmış.
Ergin, iddianameleri ve ifadeleri manipüle ediyor, Selvi, bir yandan yeni darbe senaryoları yazıp siyasilere ayar veriyor, Ahmet Hakan'ın nasibine ise 'destek atışı' düşmüş.
***
Selvi, önceki gün 'FETÖ'cülerden yeni darbe tarihi' başlıklı yazı yazdı.
AKP'nin Hürriyet'teki aparatı Rodos Adası üzerinden Avrupa'ye geçen Hizmet Hareketi'ne yakın bazı isimlerin kendi aralarında 15 Haziran'da yeni bir darbe olacağını konuştuklarını söylüyor.
Yazıdaki ilgili bölüm şöyle:
"'15 Haziran'a kadar ne olacağını göreceğiz. Bu sefer çok kan akacak' diyorlar. Türkiye'de yeni darbenin tarihini konuşuyorlar.
İçlerinde daha kıdemli olduğu anlaşılan, Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan'ı ima ederek, 'Bayramı kimin yapacağını göreceğiz' diyor.
Rodos üzerinden Yunanistan'a geçmeye çalışanlar, sıradan FETÖ'cüler değil. Daha az riskli olduğu için Rodos üzerinden kaçırıyorlar. Onlar da aralarında 15 Haziran'a kadar yapılacak darbeyi tartışıyorlar. 17-25 Aralık'tan sonra darbe lafını dolaşıma sokmuşlardı. Yok 15 Şubat'ta, yok mart başında darbe olacak dediler. Doğru çıkmadı. Hatta 15 Temmuz'dan önceki son 6 ay içinde MİT'e ciddi olarak 15 darbe ihbarı yapıldı. Onlar da doğru çıkmadı. Ama 16. doğru çıktı. Demek ki uzun vadeli hedeflerinde darbe yapmak varmış. Şimdi görüyoruz, demek ki darbe hedefinden vazgeçmiş değiller."
***
Selvi, böylesi bir detaylı bir bilgiye nasıl vakıf olmuş?
MİT şahısları mı dinlemiş?
Rodos üzerinden Yunanistan'a gidecek kadar sıradan olmayan bu isimler yolda eski telefonlarını kullanacak ve dinlemeye takılacak kadar ahmak mı?
Bir an için MİT'in dinlemeyi başardığını kabul edelim o üst düzey Cemaatçilerin isimleri niye yok haberde?
Niye isim isim teşhir edilmiyor bu darbeciler?
Bütün bu soruları unutun: 15 Haziran'da darbe olacaksa Erdoğan bayramı göremeyecekse manyak mı bu insanlar niye ölümü göze alıp kaçıyorlar?
***
Selvi'nin başlattığı 'yeni darbe' söylemi bakın Allah'ın işine ki Ahmet Hakan'ın dikkatini çekmiş.
Ama öyle hemen üstüne atlamamış.
Araştırmacı soruşturmacı gazetecilik yapıp bir uzmana(!) sormuş.
Şöyle diyor Hakan:
"Bunları okuyunca...
Aklıma hemen Ahmet Zeki Üçok geldi.
O Ahmet Zeki Üçok ki...
15 Temmuz’dan önce...
- Ordudaki Fetullahçı yapılanmayı ortaya çıkaran ilk isimdi...
- “FETÖ darbe yapacak” diye bas bas bağırmıştı.
- İsim isim ordudaki Fetullahçıları ifşa etmişti."
Ahmet Hakan'ın pazarladığı Üçok'un namı 'Bamya'
Üstelik ona bu adı koyanlar zengin çocuklarına sahte çürük raporu ayarlayan çete üyeleri.
Ahmet Zeki Üçok'a verdikleri rüşvetler de öyle Selvi'nin uydurduğu darbe diyalogları gibi değil mahkeme kararıyla yapılan dinlemelere takılmıştı.
402 yılla yargılanmıştı.
Ahmet Hakan belki görmemiştir ama bu da Hürriyet'teki haber linki.
http://www.hurriyet.com.tr/ucok-icin-402-yil-hapis-istemi-22191324
Ahmet Hakan'ın görüşüne başvurduğu 'Bamya'nın cevabı şöyle:
"- Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki en güçlü grup halen FETÖ’dür.
- Koşullar gerçekleşirse... TSK darbe yapabilir.
- Darbe için “Cumhurbaşkanı’na suikast” falan gibi gerekçeler ileri sürebilirler.
- Böyle bir darbede en güçlü, en etkin grup FETÖ olur.
- Ama darbe yapacak hiçbir grup tarih vermez."
***
Devir bamyaların devri...
Niye mi böyle diyorum?
Ahmet Hakan'ın 'Bamya'yı TSK uzmanı olarak pazarladığı gün Sözcü yazarı Saygı Öztürk 'Çürük raporlarını patlattılar' başlıklı yazısında çok önemli bir raporu kamuoyuyla paylaştı.
Hatırlayacaksınız 15 Temmuz sonrası Ankara ve İstanbul Gülhane Askeri Tıp Akademileri (GATA), askeri hastaneler, Genelkurmay Başkanlığı'nın görüşü bile alınmadan Sağlık Bakanlığı'na devredilmişti.
Yine aynı günlerde harp okulları ve askeri liseler kapatılıp yaklaşık 20 bin öğrencinin TSK'nın şerefli üniformasını giyme hayalleri çalındı.
Rapor Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'ın bilgisi dahilinde Milli Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tümgeneral Veli Tarakçı imzasıyla Sağlık Bakanlığı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurum Başkanlığı'na gönderilmiş.
İşte TSK'da çürük raporlarının patladığını gösteren o vahim tablo:
“Askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na devrini müteakip teröristle mücadele harekâtı (TMH) kapsamında görev yapan 8'inci Kolordu Komutanlığı bağlısı komando tugaylarında görevli personelin ‘Sınıf Değişikliği' raporlarında yüzde
1.300, ‘Komando Olamaz' raporlarında yüzde 6.000 ve ‘Uzun Süreli İstirahat' kararlı raporlarda yüzde 1.300 artış yaşandığı tespit edilerek, belirtilen raporlara ait bilgiler yazımızın ekinde sunulmuştur.”
TSK toptan çürüğe çıkmış neyin darbesi...
Fatih Akalan
