ANKARA (CİHAN)- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çözüm sürecine dair yapılan ortak açıklama için "Güvensizlik üzerine inşa edilen bir süreç Türkiye'ye barış getirmez" değerlendirmesinde bulundu. AK Parti ve HDP'nin seçimde işbirliği yaptığını iddia eden Kılıçdaroğlu, 'İç Güvenlik Paketi'nin bu haliyle yasalaşması halinde ise Türkiye'nin uygar dünyadan kopacağını söyledi. CHP iktidarında YÖK'ün kaldırılacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, 'havuz medyası'na yönelik el koymaların olmayacağını ancak 'hortumları kesme' sözü verdi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Sözlerinin hemen başında iş dünyasına seslenen Kılıçdaroğlu, bütün yurttaşlara eşit yaklaşacaklarını kaydetti. "Benim başbakanlığımda asla ve asla siyasal vergi incelemesine tabii tutulmayacaktır. Şimdi iş adamları ve şirketler üzerine baskı uygulanıyor. Bu konuda sözümüz söz. Baskıya boğun eğdiğiniz sürece baskı azalmayacak, artacaktır. Neden korkuyorsunuz?" diyen Kılıçdaroğlu, eğer iş adamlarının sağlıklı çalışan bir devlet idaresi istiyorlarsa tek adresinin CHP olduğunu vurguladı. "Bir şirket bir anket yayınladı. AKP'nin oyları düşüyormuş. Vay, sen misin anketi yayınlayan? Basıyorlar. Gazeteye müfettiş gönderiyorlar, yazı işlerine müdahale ettiriyorlar. Biz bunları asla ve asla uygun görmedik." diye konuştu.
"O GAZETELERE GİDEN HORTUMLARI KESECEĞİZ"
'Havuz medyası' diye tarif ettiği bir kısım medyanın bugünlerde bir telaşın aldığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "CHP'ye biraz daha saldırıyorlar. Onlar saldırdıkça bizim iktidar yolumuz açılıyor. Biraz daha saldırmazsanız namertsiniz. 'Biz iktidar olduğumuzda onların gazetelerine el koyacağız'. Öyle bir şey yok. Hiç kimsenin gazetesine el koymayacağız. Herkes özgürce yayın yapacak. Ama bir şeyi kesinlikle yapacağız. O gazetelere giden hortumları sözüm söz, keseceğiz." sözleri salonda bulunanlarca uzun süre alkışlandı.
"CHP İKTİDARINDA YÖK DİYE BİR KURUM KALMAYACAK"
CHP iktidarında en geç bir yıl içinde öğrenci sorununun kalmayacağının savunan Kılıçdaroğlu, "CHP iktidarında YÖK diye bir kurum kalmayacaktır. 12 Eylül'ün darbesinin bu kurumunu temizleyeceğiz. Üniversite öğrencileri, üniversite yönetiminde söz ve karar sahibi olacak." dedi. Yaşar Kemal'in vefatına da değinen Kılıçdaroğlu, Yaşar Kemal'in dik durduğu için 'komünist' damgası yediğini kaydeden söyledi.
"ŞİFRELİ METNİN ARKASINDA NE VAR?"
10 madde halinde açıklanan çözüm süreci açıklaması çerçevesinde terör örgütü PKK'nin silah bırakma konusuna hakkında Kılıçdaroğlu, "Silahlar bırakılıyorsa bundan ancak sevinç duyarız" dediğini ifade ederek "Şifreli metnin arkasında ne var?" diye sordu. "Bu açıklama konusunda bir mutabakat var mı? Eğer mutabakat varsa mutabakat konuların ayrıntıları nelerdir? Biz bunu bilmek istiyoruz. Eğer bir mutabakat yoksa neden toplantıdan sonra HDP ve AKP birbirini suçlamaya başladı? Kamuoyu bilmiyor. Açıklamalar yarım ağızla yapılıyor. Şifreli yapılıyor açıklamalar." dedi.
"AKP VE HDP ARASINDA BİR SEÇİM İŞBİRLİĞİ VAR"
Barışın karşısında kimsenin olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Bu anlayışla ben barışın geleceğine inanmıyorum. Güvensizlik üzerine inşa edilen bir süreç Türkiye'ye barış getirmez. Hemen arkasından açıklama yapıldı; barışın önündeki en büyük engel AKP'dir diye. AKP kanadından açıklama yapıldı, en büyük engel HDP'dir diye. Açık ve net söyleyeyim; AKP ile HDP arasında bir seçim işbirliği var. İşin Türkçesi bu." diye konuştu. Kılıçdaroğlu, terör sorunun çözümünün adresi olarak CHP'yi gösterdi.
TERÖR SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ İÇİN CHP'DEN DÖRT ŞART
Terörün sona erdirmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi için CHP olarak dört şartın yerine getirilmesi gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu maddeleri şu şekilde sıraladı: "Samimi ve dürüst olacaksınız. Gizli, kişisel bir ajandınız olmayacak. İki tarafın da gizli, kişisel ajandaları var. Millete izah edemeyeceğiniz angajmanlara girmeyeceksiniz. CHP ve diğer muhalefet bilgi vereceksiniz." Bu dört şartın uygulanmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, gelişmeleri bir seçim aldatmacası olarak değerlendirdi. AK Parti'nin gerçekten samimi ise yüzde 10 seçim barajının kaldırması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, seçim barajının demokrasinin önündeki en büyük engel olduğunu, Meclis'e getirmeleri halinde CHP olarak destek vereceklerini söyledi.
"BU KANUN BU HALİYLE ÇIKARSA TÜRKİYE UYGAR DÜNYADAN KOPAR"
'İç Güvenlik Paketi'nin TBMM'den geçirtmeyeceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, diktatörlerin ülkeye demokrasi
getiremeyeceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, polise silah kullanma yetkisi ile şüpheli şahısların aranmasına yönelik getirilmek istenen yeni düzenlemelere karşı çıktıklarını anlattı. Molotof ve uyuşturucu kullanılmasına karşı çıkmadıklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, kanun tasarısına tüm Baroların karşı çıktığını ifade etti. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün dahi kanun tasarısına itiraz ettiğini belirten Kılıçdaroğlu "o bile rahatsız" diyerek şunları ifade etti: "Bu kanun bu haliyle çıkarsa Türkiye uygar dünyadan kopar. Bu haliyle çıkarsa ekonomi daha da kötüye gider. Bu haliyle çıkarsa yabancılar gelip Türkiye'de yatırım yapmaz. Bu haliyle çıkarsa Türkiye'yi yönetenler için 'diktatör' tanımı yapılır."
"ÇAPSIZLIĞI MAHKEME KARARI İLE TESCİLLENMİŞ OLDU"
Avrupa'nın Türkiye'yi Ortadoğu'nun bir parçası olarak görmeye başladığını savunan Kemal Kılıçdaroğlu, "Ben Davutoğlu'na 'çapsız' demiştim. Davutoğlu, beni mahkemeye vermiş. Mahkeme de beni haklı görmüş, davaya reddetmiş. Davutoğlu'nun çapsızlığı mahkeme kararı ile tescillenmiş oldu." dedi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sorunların çözümü için vatandaşlardan dört yıl için yetki isteğini yineledi.
CİHAN