Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Kasım Genel Seçimleri kampanyasını 'Önce Türkiye' sloganıyla Mersin'den başlattı.
Mersin Tevfik Sırrı Gür Stadı'nın yanındaki alanda toplanan partililere seslenen Kemal Kılıçdaroğlu; "İnşallah 1 Kasım'dan sonra çok daha iyi olacağız. Çok daha görkemli ve güzel bir Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğiz. 7 Haziran'da bir seçim yaptık. Sandığa gittik. Sandıktan milli irade çıktı. Milli irade başımızın üstüne dedik. Vatandaş diyor ki bir araya gelin. Vatandaş diyor ki koalisyon kurun. Vatandaş diyor ki siyasette gerginliği bitirin. Vatandaş diyor ki, her şeye hayır demeyin, oturun adam gibi uzlaşın. Kim söylüyor? 78 milyon vatandaşımız söylüyor. Bütün samimiyetimle söylüyorum milli iradeyi en iyi okuyan parti Cumhuriyet Halk Partisi. Dedik ki koalisyonsa evet. Biz bir sonraki seçimleri değil biz önce Türkiye'yi düşünürüz. Ülkemizi düşünürüz. Ülkemizin refah içinde olmasını isteriz. Bunu söyledik. Kapımızı çaldılar. Koalisyon kuralım. Hay hay dedik. Madem millet görev verdi. Biz görevi bütün samimiyetimizle yerine getireceğiz dedik. Ama yapmadılar. Birisi dedi ki her şeye hayır. Şununla kuralım hayır. Bunu yapalım hayır. Onlara şunu söyledim. Eğer siz her şeye hayır diyecekseniz seçimlere niye giriyorsunuz? Her şeye hayır diyorsunuz. Niye seçimlere giriyorsunuz." dedi.
'KİMSE DİNLEMİYOR BUNLARI'
"Biz ülkenin içinde bulunduğu şartları biliyoruz. İşsizlik diz boyu. Yoksulluk diz boyu." şeklinde konuşan Kılıçdaroğlu şunları söyledi: "Mersin işsizlikte 81 il arasında 10. sırada. Bir de bunun üzerine Suriyeli kardeşlerimiz geldi. Mersin mitinginde aynen şunları söylemiştim. CHP iktidarında Suriye'ye barışı getireceğiz. Suriyeli kardeşlerimizi de ülkelerine geri göndereceğiz. Sözüm sözdü. Bizi dinlemediler. Dediler ki biz yaparız. Suriye politikasının yanlış olduğunu söyledim. Bakın en son Rusya da girdi oraya. Bunların bütün planları suya düştü. Kimse dinlemiyor bunları. Kendi kendilerine konuşuyorlar."
'PEKİ SEN KAYNAĞI NEREDEN BULDUN'
Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti: "Oysa 24 Ağustos 2012 tarihinde dönemin başbakanına bir mektup yazmıştım. Suriye politikası yanlıştır, bu politika Türkiye'yi açmaza sokar demiştim. Hayır, bizim politikamız doğrudur. 2 milyon 235 bin Suriyeli şu anda Türkiye'de. Kayıtlı. Kayıtsız olanı da bilmiyoruz. Mersin'de işsizliğin olmaması lazım. Ama işsizlik var. Nedeni 13 yıldır bu ülkeyi yönetenler. 13 yıldır kendi çocuklarını kendi yandaşlarını düşünenler. Halkı değil, sizi değil, sokaktaki vatandaşı değil kendilerini düşündüler. Biz önce Türkiye dedik. Önce bizim insanımız dedik. Biz kendi sorunlarımızı insanca çözeceğiz dedik. Sizden bir isteğim var her yerde anlatın. Her yerde söyleyin. Her yerde konuşun. Şunu söyleyin. 7 Haziran'dan bu yana ne değişti? Niye biz seçime gidiyoruz? Hangi gerekçe ile seçime gidiyoruz. Ne oldu da seçime gidiyoruz. Ben emekliye Ramazan ve Kurban Bayramında birer maaş ikramiye vereceğiz dediğim zaman bas bas bağırıyorlardı. Efendim kaynağı nereden bulacaksın? Yeniden seçime gidiyoruz. Dünyanın masrafını yapıyoruz. Peki sen kaynağı nereden buldun?" CİHAN