Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'ye geri gönderilen Suriyelilerin Devlet Üretme Çiftliklerine yerleştirilmesi önerisini sundu.

Kılıçdaroğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) parti grubuna hitaben yaptığı konuşmaya, Avukatlar Günü ve Polis Haftası nedeniyle avukatlar ve polislerle ilgili konuşarak başladı.

AB ile yapılan geri kabul anlaşmasına değinen Kılıçdaroğlu, "Suriyeler şimdi tekrar geliyor, nereye kamp kuracaklar kimse istemiyor. Ben onlara bir çözüm öneriyorum, Devlet Üretme Çiftlikleri var oralara yerleştirin, tarımda çalışsınlar. Bu işin sonu mülteci yerleştirmekle çözülmez, Suriye'de iç savaşın bitmesi lazım ve Suriyeli kardeşlerimizin huzur içinde kendi ülkelerine dönmesi lazım" önerisini getirdi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, dokunulmazlıkla hükümete sundukları önerileri hatırlatarak, şunları ifade etti: "Öteden beri CHP olarak bizim bir görüşümüz var. Kürsü dokunulmazlığı hariç milletvekilinin dokunulmazlığı olmasın. Ne gerek var. Seçilip gelen milletvekili milletin cebini değil de kendi cebini düşünüyorsa, milletin yoksulluğunu değil de nasıl ben köşeyi dönerim diye düşünüyorsa onun bu Meclis'te ne işi var? Kul hakkı yiyenin, hırsızlık yapanın, yolsuzluk yapanın bu Meclis'te ne işi var; kaldıralım bu dokunulmazlığı, dedik ve örneğimizi de gönderdik. Kim yapıyorsa hesabını versin. Hemen hayır olmaz dediler. İki, geçici bir düzenleme yapalım diyorlar. Nasıl yapacağız? Şu anda var olan dosyaların tamamını hakime gönderelim böylece dokunulmazlığı bir sefere mahsus ortadan kaldıralım. Yahu niye bir sefere mahsus. Peki geçici mi yapmak istiyorsunuz, gelin şöyle yapalım dedik. Bir, kanunun çıktığı tarihe kadar ne kadar yolsuzluk, usulsüzlük, diğer soruşturmalar varsa kapsama girsin. İki yolsuzluk var da henüz daha yeni çıkmış onu da kapsama alalım. Yolsuzluk var belki üç gün sonrası çıkacak onu da kapsama alalım. Yeter mi? Hayır. Yolsuzluğu buradaki milletvekili değil asıl bakan yapıyor. O bakanın da hesap vermesi lazım. Anayasanın 100. maddesini de değiştirelim, Bakanların ne ayrıcalığı var, bunu verdik. Hodri meydansa hodri meydan. Bize cevap, bu da olmaz. Biz kendimize güveniyoruz, korkmuyoruz. Ama adam gibi getireceksin. Birilerinden intikam almak için değil. Bunu söylüyorum diye vatandaşlarımız; teröre bulaşmış milletvekilleri var onların dokunulmazlığı kaldırılsın' diye anlaşılmasın. Terörle bağlantılı milletvekillerinin dokunulmazlığı yoktur. Anayasanın 14. maddesi gayet açık, terörle bağlantısı varsa bir milletvekilinin onun zaten dokunulmazlığı yoktur. İsteyen soruşturmayı açar. Bizim milletvekilleri, diğer partilerin milletvekilleri Ergenekon'da terörden dolayı hapiste değil miydi? Bunlar iki yüzlü bir politika izliyor. Ve ben şunu anladım, sayın Davutoğlu'nun hodri meydanı samimi bir hodri meydan değil, tiyatro, Başbakanın hodri meydanı. İşin gerçeği bu."
CİHAN