CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ankara'daki beylerde vicdan yok. Ankara'daki beyler insanı unuttu, yoksulu unuttu, emekçiyi unuttu, çalışanı unuttu. Köşeyi döndüler. O kadar ileri gittiler ki klozeti bile artık altın kaplama yaptırıyorlar. Evet klozette altın kaplama. Çünkü onların anlayışları farklı. 3 milyonluk otomobillere Mercedeslere artık "çerez parası" diyorlar." dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Kılıçdaroğlu, Denizli Özay Gönlüm Meydanı'nda toplanan seçmenlere hitap etti. Kılıçdaroğlu'na milletvekili adayları ile CHP Denizli İl Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu da eşlik etti. CHP Lideri Kılıçdaroğlu, konuşması esnasında ezan okunması üzerine sözlerine ara verdi.

İktidarı sert bir dille eleştiren Kılıçdaroğlu, "Onlar ceplerini doldurdular. Onlar köşeyi döndüler." dediği esnada alandaki kalabalık "Hırsız Tayyip" diye tempo tuttu. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, "Sandıkta demokratik yollardan tepkimizi göstereceğiz. Bakın bu seçimlerde üstümüze her türlü iftira atılıyor. Her türlü hakaret yapılıyor. Ama bilinçli olarak hiçbirisine cevap vermiyorum. Çünkü benim derdim millet. Millet sıkıntıda, 17 milyon yoksulumuz var. Hiç akıllarına geliyor mu şu yoksulluğu nasıl çözeceğiz diye? Hiç akıllarına geliyor mu acaba işsizliği nasıl çözeceğiz diye? Hiç akıllarına geliyor mu şu çitçinin derdi var, nasıl çözeceğim diye? Düşünmüyorlar. Bizim seçim bildirgemiz bunların ezberlerini bozdu. Bizim yüzyılın merkez projesi bunların kimyasını bozdu, şimdi sıra geldi 7 Haziran'a." dedi.

'7 HAZİRAN'DA HARAMİLERİN İKTİDARINI İNDİRECEĞİZ'

"Sevgili yurttaşlarım. Davutoğlu, Erdoğan'a çalışır, ben halka çalışırım, halk için çalışırım." diyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "77 milyon yurttaşıma sesleniyorum; Benim köşeyi dönme gibi bir huyum alışkanlığım terbiyem ve inancım yoktur. Ben halka için çalışırım. İnanırım ki hak için çalışmak, halk için çalışmaktır. Yıllar yılı bizim en temiz duygularımızı sömürdüler, inançlarımızla oynadılar. Kimliğimizle oynadılar, yaşam tarzımızla oynadılar. Buradan Türkiye'ye sesleniyorum; Herkes duysun, CHP iktidarında hiç kimsenin inancıyla, hiç kimsenin kimliğiyle, hiç kimsenin yaşam tarzıyla asla ve asla siyaset yapmayacağız. Tüm insanlarımızı kucaklayacağız. Benim derdim bu ülkede yoksulluk olmasın, benim derdim bu ülkede işsizlik olmasın, benim derdim emekli olan vatandaşlarımızın huzur içinde emekliliğini yaşasın." diye konuştu.

'SURİYELİLER ORTADOĞU'DA BARIŞ SAĞLADIKTAN SONRA ÜLKESİNE GÖNDERİLECEK'

Türkiye'deki iki milyon Suriyeli'nin Ortadoğu'da barışı sağladıktan sonra ülkesine gönderileceğini belirten Kılıçdaroğlu, "Benim derdim 6 milyon 250 bin işsize iş bulmak, benim derdim onlarla kavga etmek değil. Kavga etmek istiyorlarsa gitsinler kendi aralarında kavga etsinler. Ben halkı düşünüyorum. Ben sizin için mücadele ediyorum. Hükümetten işsizliği şöyle çözeceğiz diye bir şey duydunuz mu? Çünkü onlara göre kendi çocukları iş buldu zaten meselede bitti." şeklinde konuştu.

'SINAVSIZ DEVLET MEMURU LÜKSÜNÜ KALDIRACAĞIM'

İşsiz olan gençlerin anne ve babalarına seslenen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Oğlunuzu kızınızı dünyanın parasını ödüyorsunuz KPSS kursuna gönderiyorsunuz. Sınava sokuyorsunuz, çocuk puanını alıyor bekliyor ne zaman memur olacağım diye. Onların çocukları 77 milyon yurttaşım duyuyor musun? Ankara'da oturan beylerin çocukları hiçbir sınava girmeden doğrudan devlet memuru oluyor. Buna vicdanınız dayanıyor mu? Gelin de isyan etmeyin. Gelin de bu haksızlığa dayanın. Benim çocuğum sınava girecek alın teri dökecek onun çocuğu dayısı var diye otomatikman devlet memuru olacak. Bu düzeni yıkacağız. Bu düzeni değiştireceğim. Hakça bir düzen kuracağım. Evladı işsiz olan anne ve babalara sesleniyorum. Size namuslu bir siyaset vaat ediyorum. Ahlaklı bir siyaset vaat ediyorum. Sınavsız devlet memuru lüksünü kaldıracağım. Bunu vaat ediyorum. Torpili kaldıracağım bunu vaat ediyorum."

'KLOZETİ, BİLE ARTIK ALTIN KAPLAMA YAPTIRIYORLAR'

949 liralık asgari ücretle geçinmenin mümkün olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Ankara'daki beylerde vicdan yok. Ankara'daki beyler insanı unuttu, yoksulu unuttu, emekçiyi unuttu, çalışanı unuttu. Köşeyi döndüler. O kadar ileri gittiler ki klozeti bile artık altın kaplama yaptırıyorlar. Evet klozette altın kaplama. Çünkü onların anlayışları farklı. 3 milyonluk otomobillere Mercedeslere artık "çerez parası" diyorlar. Emekli kardeşim, işçi kardeşim, işsiz kardeşim, yoksul kardeşim, 3 milyonluk arabalara çerez parası diyorlar. Artık uyan kardeşim. Neler yapıyorlar. Nelere götürüyorlar. Şimdi itiraf töreni başladı. Dedik ya bin 500 lira yapacağız asgari ücreti. Bunlardan bir bey diyor ki işçiye asgari ücreti bin 500 yapmak işçi için zulümdür diyor. 77 milyon yurttaşıma sesleniyorum. Bütün asgari ücretli kardeşlerime sesleniyorum. Sana gelince bin 500 lira zulüm diyorlar. Peki bu Ankara beyler ayda kaç lira alıyor biliyor musunuz? 14 bin TL alıyorlar. Şunu vicdanına sor. Ayda 14 bin TL alırken vicdanın sızlamıyor da ayda bin 500 lira alana zulüm diyorsun. Böyle bir adalet böyle bir düzen böyle bir inanç olabilir mi? Asgari ücretli kardeşime söylüyorum. Sana vereceğim bin 500 lirayı bile zulüm diyorlar. Sen şimdi 7 haziranda sandığa giderken zulüm neymiş onlara bir göster Allah aşkına oyunu ver." ifadelerini kullandı.

'BU İKTİDAR ARTIK SORUNLARI ÇÖZEMEZ, ÇÜNKÜ KENDİSİ SORUNDUR'

İsrafın başını alıp gittiğini anlatan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Bunların içinde Ankara'da bir bey dedi ki "eğer bu kadar israf olmasaydı vergiye bile gerek kalmazdı. Doğruyu söylüyor aslında. Bu kadar israf inancımıza göre israf haramdır. İsraf olmaması lazım. Yazık günahtır. Bu kadar yoksul varken israf mı olur? Altın kaplamalı klozet yaptıracağına bin 100 odalı kendine saray yaptıracağına hiç aklına gelmiyor mu 17 milyon yoksul var bu ülkede hiç aklına gelmiyor mu? Bu ülkede çocuklar yatağa aç giriyorlar. Yeni bir düzeni başlatıyoruz. Ecevit'in düzeni. Ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen başlatacağız. Bu iktidar artık sorunları çözemez. Çünkü kendisi sorundur. Sorun olan bir iktidar sorunları çözemez. Her sorunu çözmeye hazır bir tek parti var. Kılıçdaroğlu başbakan olduğunda sabahın altısında oğluna telefon edip oğlum paraları sıfırla demeyecek. Benim bakanlarımın çocuklarının yatak odalarında boy boy kasalar olmayacak. Benim bakanlarım birilerinin önüne yatmayacaktır. Benim genel müdürlerimin ayakkabı kutularında milyon dolarlar olamayacak." CİHAN