104 emekli amiralin bildirisi hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, ""Emekli amiraller bir açıklama yaptılar. Onların iradesi dışında açıklamanın metninde bazı değişiklikler yapıldı. Onların iradesi dışında birilerinin aracılığıyla gece yarısı bu açıklama yayınlandı. Onların iradesini suistimal edenler iktidara yakın olanlardır. Yani Saray'a yakın olanlardır. Saray buradan bir darbe iması çıkarmak istedi. Darbecilik çıkarmak istedi. Arkasından da 'Bak işte bunun arkasında CHP var' dedi. Ne oldu? Hani CHP vardı? Devlet senin elinde, istihbarat senin elinde, polis senin elinde, jandarma senin elinde ve kalktın utanmadan, sıkılmadan beni suçladın" dedi.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan bir zat yalan söyler mi? Allah insanı kuru iftiradan saklasın. Makama bakın, hırsa bakın, kibre bakın, böbürlenmeye, büyüklenmeye bakın. Koltuğu uğruna yapmayacağı ve satmayacağı hiçbir şey yoktur. Böyle bir devlet yönetimi olmaz. Devlet akılla yönetilir. Bilgiyle yönetilir, erdemle yönetilir, ahlakla yönetilir, adaletle yönetilir. Tam tersini yapıyor. Kibir deseniz var, ahlaksızlık deseniz diz boyu. Büro memurundan en tepeye kadar. Pudra şekerini kimse unutmadı. 'Balık baştan kokar' demiş atasözü."

Türkiye'de salgının gidişatına ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, "Kibir dolayısıyla yarattıkları tablo sadece sağlıkçılardan 401 kişinin hayatına mal oldu. Kaç kişi hayatını kaybetti? 300, 350, 302, 200, 295... Giderek artıyor. Vaka sayısında ise Avrupa'nın birincisiyiz, dünyanın da üçüncüsü olduk galiba. Sorumlu kim? Bu soru çok önemli. Memleketi bu kadar felakete sürükleyip, binlerce kişinin ölümüne yol açan sorumlu kim? Kongreleri yapanlar, yani Erdoğan" diye konuştu.

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu'na eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Memleketi bu kadar felakete sürükleyip binlerce ölüme yol açan kim? Geçen toplantıda Bilim Kurulu'nu eleştirmiştim, Norveçli polis kadar cesaretiniz yok. İnsanlar ölüyor, siz ne yapıyorsunuz? Sizin iradeniz ipotek altında, rehin tutuluyorsunuz. Bilim insanına yakışır mı? İşi yukarıya teslim etmişsin, seni adam yerine bile koymuyorlar. Neden konuşmuyorsun? Doğruyu söyleyeni 9 köyden kovarlar ama 10'uncu köyde şerefi ve onuru vardır. 'Meslek hastalığı sayılsın' dedik kabul edilmedi. Bilim Kurulu ne düşünüyor acaba?" dedi.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Covid-19 sürecini yaşıyoruz. Norveç Başbakanı 10 kişiden fazla kişinin bir araya gelmesini yasaklamış. Ama bu Başbakan bir doğum günü kutluyor ve sayı 13. Norveç'in devlet televizyonu bunu duyuruyor. Arkasından emniyet müdürü talimat veriyor, Norveç Başbakanı'na para cezası kesiliyor. Devlet dediğiniz budur. Lebaleb kongre yaptılar, İçişleri Bakanı mı diyecek ceza yazın? Erdoğan'a mı ceza kesilecek?"

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamalarına tepki gösteren CHP lideri, "'Vakaların artmasının sebebi hepimiz' diyor. Bunlar uzayda mı yaşıyor? Kongreler değil miydi, vatandaşı suçlamaya başladılar. İnsan hayatı üzerinden siyaset yapıyorsun. Sağlık Bakanı'na çağrı yapıyorum; muhtara, apartman görevlilerine aşı yapın. Öğretmene neden aşı yok? 301 kişi Soma'da hayatını kaybetmişti. Şimdi her gün bir Soma faciası yaşıyoruz. Böyle bir tablomuz var" diye konuştu.

"Bu kürsüden defalarca 128 milyar dolara ne oldu? diye sordum" diyen Kılıçdaroğlu, "'Kimlere, hangi kurdan sattınız?' diye sordum. 'Kimlerin imzası var?' diye sordum. 128 milyar doları satanların, o kararı verenleri sordum. Birisi para kaybolmadı, para el değiştirdi diyor. Para zaten el değiştirdi. Ben sana zaten bunu soruyorum, milyarları kim götürdü? Merkez Bankası daha önce sattığı dövizleri tablolar halinde yapar, kendi internet sitesine koyardı. Şimdi bu liste yok. Listeyi niye gizliyorsunuz? Kime sağladınız bu büyük avantajları? 128 milyar dolar Amerikan dolarından söz ediyorum. Ne oldu bu para? Tık yok. Önce 'Kasada duruyor', sonra 'Pandemide kullandık' dediler. Yalan söylüyorlar" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, "Bu kadar pişkin, halktan bu kadar kopuk, bu kadar para sevdalısı, yandaşı bu kadar zengin eden dünyada başka bir iktidar görülmemiştir" diyerek tepki gösterdi.

CHP'nin '128 milyar dolar nerede?' afişlerinin kaldırılmasına tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Billboard'ları kiralayalım, asalım' dedik. Neymiş, Cumhurbaşkanı'na hakaretmiş. Soru sormak ne zamandır hakaret oldu? 20 Temmuz sivil darbesinin en temel kanıtı budur. 'Bana soru bile soramazsın' diyor. Kimsin sen? Bal gibi soracağım, sen de bal gibi cevap vereceksin. Yoksa sandıkta soracağız bunu. Cevap vermezsen aldığın her oy haramdır. Savcı hemen harekete geçmiş. Peki işsizler? Aynı hızla iş buldun mu, aynı hızla patatesleri depolardan aldın mı? Dilimizde tüy bitti" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "128 milyar doları sorduk, 'Bana niye soruyorsun' diyorsun. Sen, 'Ekonominin sorumlusu benim' diye konuştun. Şahsın hükümetinde soruyu kime soracağız? 128 milyar doların kimlere peşkeş çekildiğini kime soracağız? Merkez Bankası Başkanı konuşamaz, Hazine ve Maliye Bakanı konuşamaz. Kim aldı bu parayı?"

Kılıçdaroğlu, "128 milyar dolarla ne yapılabilirdi?" diye sorarak, şunları aktardı:

"10 milyon işsiz vatandaşımıza 1 yıl boyunca 3 bin lira maaş verebilirdiniz. 1.3 milyon esnafın kredi borçlarını sıfırlayabilirdiniz. Çiftçilerin aldıkları tüm kredileri sıfırlayabilirdiniz. Kobilerin borçlarını sınırlayabilirdiniz. Her vatandaşa 2 seferden BioNTech aşı getirebilirdiniz. 4 milyon evladımıza en gelişmiş bilgisayarı alırdınız, 800 bin esnafımıza her ay para veriyorsunuz bitmiyor, 26 bin müzisyene 3 bin lira verseniz yine bitmiyor. 467 milyar lira daha kalıyor. Resmen devletin soyulduğu buradan belli."

"Afişleri indiriyor. 'Bana hakaret' diyor. Niye sana hakaret olsun?" diyen Kılıçdaroğlu, "Sen her önüne geleni suçluyorsan o koltuktan ayrılacaksın. Hesabını veremiyorsan ayrılacaksın. 10 milyon 219 bin işsizimiz adına soruyorum, nerede 128 milyar dolar? Esnaflar, çiftçiler adına soruyorum nerede 128 milyar dolar?" ifadelerini kullandı.