HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, HDP İstanbul İl Başkanlığı 3. Olağan Kongresi'ni hafta sonu gerçekleştirdiklerini anımsatarak baskılara rağmen HDP'nin yaptığı kongrelerle daha da güçlendiğini ve büyüdüğünü söyledi.

Kongre çalışmaları başta olmak üzere birçok çalışmalarının engellenmeye çalışıldığını savunan Buldan, "HDP'yi çökertmeye çalışanlar asla başaramayacaklar. Buna asla izin vermeyeceğiz ve HDP dimdik ayakta kalmaya, kesintisiz mücadele etmeye devam edecek. HDP, düşmedi, düşmeyecek, düşürülemeyecek. Bizler de diz çökmedik, çökmeyeceğiz" dedi.

HDP'ye yönelik 4 Kasım 2016'da gerçekleştirilen operasyonda eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile çok sayıda arkadaşlarının tutuklandığını dile getiren Buldan, "Halkımız, 4 Kasım darbesine yanıtını 16 Nisan, 24 Haziran, 31 Mart ve 23 Haziran'da sandıklarda en güçlü şekilde vermiştir, vermeye de devam edecektir. Onların kasım darbeleri varsa halklarımızın da haziran direnişi vardır" ifadesini kullandı.

Eski HDP Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan'ın tahliyesine ilişkin karara Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine Zeydan'ın tutukluluk halinin devamına karar verildiğini hatırlatan Buldan, "Bu karar, hukukun içine düşürüldüğü rezaletin, çukurun son örneğidir. Artık tuz kokmuştur, adaletin tabutuna çivi çakılmıştır" dedi.

Buldan, yerel seçimlerin ardından HDP'li 15 belediyeye kayyum ataması yapıldığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kayyum gaspı ile halkın seçme, seçilme ve yönetme hakkı ortadan kaldırılmıştır. Kürtler seçemez, seçilemez, seçse bile yönetemez, yönettirmeyiz denilmektedir. Bu kayyumların atanmasının gerekçesi budur. Bir taraftan milyonlarca Kürt seçmenin oyunu hiçe sayacaksınız sonra da kalkıp utanmadan 'Bizim Kürtlerle bir sorunumuz yok.' diyeceksiniz. Siyaset tarihi böylesine ikiyüzlü, sahtekar bir zihniyeti daha önce hiç görmedi, yaşamadı. Cezaevinde yaşamını yitiren BDP Erentepe Belde Başkanı Aydın Kaya'nın mezar taşını sırf üzerinde Kürtçe 'Seni unutmayacağız.' yazıyor diye savcılık kararıyla parçalattılar. 'Kürtlerle sorunumuz yok.' diyenler Kürt'ü mezarında bile rahat bırakmıyor. Ankara'dan atadığınız o kayyumlar, halkımızın nezdinde gayrimeşrudur, hukuk dışıdır. Yasadışı olarak o makamları işgal etmektedirler. Seçimle alamadığınız yerleri kayyumla gasbederek tarihe siyasi talancılar olarak geçtiniz. Görevden alınan belediye eş başkanlarımızın tek bir suçu yok"

Pervin Buldan, eğer kayyum görevlendirmelerine hep birlikte karşı çıkılmaz, ortak mücadele verilmezse yarın sıranın İstanbul, Ankara, İzmir ve başka kentlere mutlaka geleceğini öne sürerek "Saraydaki baş kayyumun hedefi seçimle kazanamadığı her yeri kayyumla ele geçirip, saraya bağlamaktır. Bunu görmemek, anlayamamak tam bir siyasi körlüktür" görüşünü savundu.

Suriye'de oluşturulacak güvenli bölge de yapılması planlanan yerleşim yerlerine değinen Buldan, Suriye'de "mülteci şehri" ve müteahhite ihtiyaç olmadığını, bir bütün olarak Suriye'nin yeni demokratik bir anayasaya, barışa ve demokratik yönetime ihtiyacının olduğunu söyledi. Buldan, "Mültecilerin geri dönebilmesi için tek yapmanız gereken şey oradan geri çekilmenizdir. Halklar birbirini kucaklamayı ve barış içerisinde bir arada yaşamayı çok iyi bilir yeter ki siz elinizi Suriye topraklarının üzerinden çekin" dedi.

Buldan, 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmelerinin yarın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda başlayacağını hatırlatarak "Savaşın ekonomik faturasını halka ödetmeyi planlayan bir yıkım bütçesi ile karşı karşıyayız. Bu yıkım bütçesinin geçmemesi için Mecliste grubumuz en etkili muhalefeti yapacaktır. 2020 bütçesinde de güvenlik harcamalarına ağırlık verilmiş. Öyle anlaşılıyor ki AKP, 2020'yi de savaş yılı olarak planlamaktadır." görüşünü savundu.

İktidarın politikalarına göre değil halkın taleplerine göre duruş sergilemenin demokratik siyaset yapanların öncelikli görevi ve sorumluluğu olduğunu dile getiren Buldan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi.

Kılıçdaroğlu'nun "Resme baktım, Afrin'e İdlib'e çok iyi hizmetler gidiyor" dediğini belirten Buldan, şöyle konuştu:

"Sayın Kılıçdaroğlu hangi resme baktınız? ÖSO denen barbar, tecavüz ordusunun Afrin'de yaptığı talanın resmini gördünüz mü? Ya da Kürt halkı Afrin'de yaşadığı topraklardan sürüldü bu resmi gördünüz mü? Sayın Kılıçdaroğlu, zeytinliklerine varıncaya kadar halka ait ne varsa bir bir talan edildi. Bu resmi gördünüz mü? Kürtçe tabelalar tek tek indirildi. Kuzey Suriye'de Kürtlerin ve Alevilerin varlığına saldıran DAİŞ karanlığı kendine güvenli bölge kurduğu İdlib'den tüm bu coğrafyayı tehdit ederken siz kalkıp İdlib'e hangi hizmetin götürüldüğünden söz ediyorsunuz. ÖSO'nun yıktığı Afrin'i, IŞİD'in karargah yaptığı İdlib'i hizmetle savunmak CHP'nin kendi laiklik ilkesine bile terstir. CHP tabanının bu gerçeği görmesi, yüzleşmesi ve yönetimden hesap sorması gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum ve Sayın Kılıçdaroğlu'na da gerçekleri görmesi gerektiğini mutlaka hatırlatıyorum"

Pervin Buldan, bu arada tahliye olan Mehmet Altan, Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak ve Eren Erdem'e geçmiş olsun dileklerini iletti.