Söz konusu günlerde ana muhalefet partisi liderinin henüz resmi bir şekilde Millet İttifakı'nın adayı olarak açıklanmadığını dile getiren gazeteci, "Ancak kendisini iyiden iyiye hissettiriyordu. Görüşmenin ana gündemi de oydu. Zira masadaki herkesin azılı düşmanıydı. Sürekli 'Geleceğim, servetlerinize el koyacağım' imasında bulunuyordu. Bu da haliyle onlarda endişe yaratıyordu" ifadesini kullandı; ardından şunları kaydetti:
"Bir ara, masadaki havayı işadamı Cemil Kazancı dağıtmıştı. Daha önce Beyaz Enerji davasından tutuklanan Kazancı, 'Ben tecrübeliyim, hapishaneyi biliyorum, asıl siz düşünün' diyerek işadamlarını acı acı güldürmüştü.
Yalıdaki masa, 'Erdoğan kazansın' istiyordu. B planı ise Erdoğan’ın kaybetme olasılığına karşı, muhalefeti kendilerine yumuşak geçiş yaptıracak bir alternatife zorlamaktı. Kılıçdaroğlu’nun '418 milyar doları alacağım' sözleri tüylerini ürpertiyordu.
YALI PARTİSİ'NİN ELEMANLARI
'Bu işin içinde bazı medya organlarını da soktular. Satın alınan araştırmacıları, medya ünlüleri, gazetecileri var. Muhalefetten görünüp bunların değirmenine su taşıyan insanlar da var.'
Uzatmayayım...
CHP Genel Merkezi’nde konuşulan hikâyeye göre, Kılıçdaroğlu ile 'Yalı Partisi' önce görüşmek istemiş, reddedilmişti. Sonra CHP’ye yakın bazı aracılar devreye girmiş, buluşturmaya çalışmış, yine kabul edilmemişti. Son olarak Kılıçdaroğlu’na karşı bir operasyon devreye sokulmuştu. 'Yalı Partisi'nin fonladığı, kimi gazeteciler başta olmak üzere, muhalefetin takip ettiği isimler üzerinden, Kılıçdaroğlu itibarsızlaştırılmaya çalışılmıştı. Hedef, Kılıçdaroğlu’nun adaylığının önüne geçmekti.
'ŞİMDİ BAŞKA BİR PLAN DEVREYE SOKULMAYA ÇALIŞILIYOR'