Evrensel'den Metehan Ud'un haberine göre, mevzuattaki süre ve kimlik prosedürü nedeniyle sağlık hakkına erişimi engellenen Hüseyini, Afyonkarahisar'da tedavi olmakta güçlük çekince İzmir'e akrabalarının yanına geldi. 11 Aralık günü bir devlet hastanesine giden Hüseyini kimliği olmadığı gerekçesiyle tedavi edilmedi.
Hastaneden, muhtarlık ya da il göç idaresinden yazı getirmesi istenen Hüseyini, evrağı alamayınca evine döndü. Hüseyini ertesi gün rahatsızlığı ilerleyince ambulans çağrıldı ancak kurtarılamadı.
Hüseyini'nin cenazesi, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 12 Aralık'ta düzenlenen ölüm belgesinden bir hafta sonra Afganistan'a yollandı. Otopsi işlemi de yapılmadı.
Hüseyini'nin Leyli Hüseyini, belgenin Türkçe olmasından kaynaklı '10 günlük süre hakkı'nda bilgilerinin olmadığını belirterek, "10 gün geçtiği için bir daha Afyon'a gitmemizi istediler ancak ne maddi durum ne de abimin sağlık durumu buna uygundu. Afyon'da hastaneye gittiğimizde korkutulduk, ‘Siz buraya gelemezseniz. Bir daha gelirseniz polise haber veririz, sınır dışı ederler' dediler. Biz de abimin tedavisi için bir umut İzmir'e geldik. Kimliği olsaydı abim şimdi yanımda olacaktı. Biz başka bir mültecinin de başına böyle bir sorun gelmemesi için şikayetçiyiz. Hukuki destek istiyoruz" dedi.