İZMİR (CİHAN)- İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, hissedar yapısı üzerinden İş Bankası'nı hedef alan medyaya sert çıktı. Bali, "Kimse kendi hedefi uğuruna gayri şeffaf medyalarda İş Bankası üzerinden, İş Bankası gibi bu ülkenin gözbebeği kurumları yıpratmayı denemesin." dedi. Bali, konuyla ilgili açıklama yapmayan BDDK'ya da tepki gösterdi.
İş Bankası ve Dünya gazetesi tarafından İzmir'de "İş'le Buluşmalar" çerçevesinde düzenlenen "Rekabette Yaratıcılık ve Yenilikçilik" toplantısına katılan İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, bankanın hissedarları üzerinden hedef alınmasına sert tepki gösterdi. Kurumun hissedar yapısı üzerinde yalan yanlış bilgilerle ve şeffaf olmayan medyalarda değerlendirmeler yapıldığını belirten Bali, "Bunların bir kısmı bilgi eksikliğinden, bir kısmı da vicdan eksikliğinden kaynaklanıyor. Böyle çalışan bir müessesede neyle oynandığının farkında olunmadan yapılıyor." dedi. İş Bankası'nın hissedar yapısının belli olduğunu vurgulayan Bali, şöyle devam etti: "En küçük bir belirsizlik yoktur. Merkezi Kayıt Kuruluşu'nun verilerine bakan ne olup bittiğini görür. İş Bankası'nın hissedar yapısı belli özellikler ve farlılıklar taşır. Çalışanlarının ve emeklilerinin en yüksek hissedarlarının oluşturduğu saygı modelidir. Bu güzel örneğiyle de uzun dönemli kurumsal kimliğini muhafaza etmektedir. Diğer taraftan ya az bilgiyle ya da kastlı bilgiyle çoğaltılan politik parti ortaklığı konusu var. Defalarca ifade ettik. Bir defa daha ifade etmek istiyorum. Yanlış lanse ediliyor. Politik partinin yönetim kurulunda temsil edilmesi konusu, Atatürk paylarına isabet edenler kar paylarının Atatürk'ün vasiyetleri gereği Türk Tarih ve Dil kurumuna aktarılmasına nezaretten ibarettir. Başka hiçbir parasal boyut veya teknik boyut içermemektedir."
"Kimse kendi hedefi uğuruna gayri şeffaf medyalarda İş Bankası üzerinden İş Bankası gibi bu ülkenin gözbebeği kurumları yıpratmayı denemesin." uyarısında bulunan Bali, "Bizim üzerimizden asla cephe geliştirmeye çalışmasın. Bu kurumun istikrarı, güveni ve müşterilerinin teveccühü gereken cevabı en doğru biçimde vermiştir. Adımız gibi işimizde gücümüz de 'iş' olan bankadır, başka bir derdimiz yok. Bizim siyasetimiz işimizdir. İş Bankası'nda siyaset yoktur, ama İş Bankası'nın siyaseti vardır. İş Bankalıların siyaseti işi düzgün şekilde yönetmek ve ülkenin paydaşlarına değer yaratmaktır. Faaliyet alanımıza uymayan hiçbir şeyde taraf değiliz. Ama bu ülkeye ve Türkiye'ye tarafız. Ağırlığımızı Türkiye'nin genel yararına kullanırız. Kültürel sosyal ekonomik uzun vadeli vizyon ile çalışırız. Bunu nasıl yaptığımızı müşterilerimiz bilir. Suyun sürekli akıtılması önemlidir. İyi günde kötü günde akıtılması önemlidir. İş anlayışımız sürekli böyledir." şeklinde konuştu.
BDDK'YA SİTEM
Adnan Bali, konuyla ilgili açıklama yapmayan kurumlara da sitem etti. Böyle konular çıktığında ağır başlı hareket ettiklerini ve topa girmediklerini ifade eden Bali, "Bunları gündeme getirenlerin de ekmeğine yağ sürmeyiz ve muhatap almayız. Bu konularla ilgili görev tanımı ve sorumlulukları bu olan makamlardan gereken açıklamayı beklerdik. Bizim için değil. Bizim buna ihtiyaç duyduğumuzdan değil. Kendi görevleri ve sorumlulukları bunu gerektiği için beklerdik. Bizim için değil hakikat için vatandaş için beklerdik. Biz taahhüdümüzden vazgeçmeden ve konsantrasyonumuzu bozmadan anlayışımızı sürdürüyoruz. Milli bankacılığın önderi olmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
'İÇ GÜNDEMLERLE KÜRESEL GELİŞMELERDEN DAHA FAZLA ETKİLENMEYE BAŞLADIK'
İş Bankası Genel Müdürü Bali, konuşmasında küresel ekonomik gelişmelere de değindi. Gelişmiş ülkelerin hassas bir süreçten geçtiğine işaret eden Bali, şöyle devam etti: "Ülkemiz de bundan çok ciddi şekilde etkileniyor. Özellikle 2014 yılının ikinci yarısından itibaren artan jeopolitik sorunları da eklediğinizde büyüme ABD ekonomisi hariç hız kesen bir sürece girdi. ABD'nin farklı performansı, gelişmekte olan ülkelere Türkiye'yi de olumsuz yönde etkileyen finansal dalgalanmalara yol açıyor. Bu ara piyasalar FED ile yatıp FED ile kalkıyor. Amerika Merkez Bankası'nın toplantı tutanaklarına kadar öğrendik. Sabırlı kelimesi tutanaklara girerse ve çıkarsa ne olur üzerine çalışılıyor. Bir başka merkez bankasının bir şekilde karar verme rayonelinin arkasındaki kelimeleri Türk iş dünyası yakından takip ediyor. Sabırlı kelimesi çıktı ancak bu sabırsız davranılacağı anlamına gelmiyor. İlginç aslında FED'in de kafası karışık. Çok hızlı ve sert bir faiz değişikliğine gidemeyecekleri bildiriliyor. İleride ciddi bir farklılık oluşmazsa eylül ayından buyana bir faiz artışı beklenmiyor. Bu neden önemli? Amerika gibi bir ülke ayrışan bir performans gösterdiğinde güvenli adreslere doğru fonlar uçuyor. Böyle olunca da fon ihtiyacı olan dünyanın geri kalan bölümleri hele Türkiye gibi ülkeler daha da zorlanacakları sürece gidiyor. Nitekim faiz süreci açıklandığında gelişmekte olan ülkeler ve Türkiye'de dalgalanmalar oldu ama bir farkla, geçmişte istikrarlı unsunlar makro ekonomik sağlıklı unsurlar nedeniyle piyasalardaki dalgalanmalardan biraz daha az etkileniyorduk ama şimdi iç gündemlerimiz de üzerine oturarak biraz daha fazla etkileniyoruz. Geçmişte iskonto ile etkileniyorduk, şimdi çarpan etkisi olarak etkileniyoruz." CİHAN