Büyük Birlik Partisi (BBP) eski Genel Başkanı Mustafa Destici ise "Bu gibi derneklerin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Terör örgütü kapsamına sokulması akılla, vicdanla, ahlakla ve adaletle bağdaşır hiçbir tarafı yok." ifadelerini kullandı.
SP Genel Başkanı Kamalak ve BBP eski Genel Başkanı Mustafa Destici, 7 Haziran öncesi oluşturdukları Milli İttifak'ın Gaziantep milletvekili adaylarını tanıttı. Bir otelde düzenlenen basın toplantısında partisinin seçim vaatlerini paylaşan genel başkanlar, gazetecilerin sorularını cevapladı. Avea'nın Cihan Haber Ajansı muhabirine akredite uygulamasına tepki gösteren Mustafa Kamalak, "Basın hürdür, özgürdür ve her alana girmelidir. Sen buraya giremezsin demek, basının özgür olduğu hukuk devletinde bunu kabul etmek mümkün değil." ifadelerine yer verdi. Tokat'ta ilçe müftülüğünün Kur'an-ı Kerim'i pasta yapıp yenmesini de eleştiren Kamalak, "Pastanın üzerine Kur'an-ı Kerim yazıp bunu kesmek nefret ile telin ediyorum. Kutsal değerlerimiz böyle basit şeylere alet edilmemelidir. Kur'an-ı Kerim bizim en kutsalımızdır. Böyle şey olmaz." diye konuştu.
Kimse Yok Mu Derneği'ne yapılan haksızlıkları da gündeme getiren Kamalak, "Bir takım hayır kuruluşlarının, Kimse Yok Mu Derneği'nin terör örgütü olarak ilan etmek hakkaniyetle bağdaşır bir ifade değildir. Her halde kurban kanlarını insan kanı olarak görmüşler, bunlar terör örgütüdür, adam öldürüyorlar demişlerdir. Kurban bizim inancımıza göre vaciptir." şeklinde konuştu.
DESTİCİ: GÖREVDEN İHRAÇ EDİLEN, EMEKLİYE AYRILAN BÜTÜN POLİSLERİ GERİ GÖREVE ALACAĞIZ
Hiçbir dönemde yargıyla bu kadar oynanmadığına dikkat çeken Mustafa Destici ise 17 Aralık yolsuzluk soruşturması sonrası ihraç edilen ve emekliye ayrılan emniyet mensuplarını, iktidara geldiklerinde hepsini tekrar göreve alacaklarını açıkladı. Yapılan operasyonların siyasi olduğuna vurgu yapan Desteci, "Emekliye sevk etmek, polis akademisinin kapatmak, öğrencilerin haklarının gasp etmek kabul edilir bir şey değil. 3 bin 500 tane birinci sınıf emniyet müdürümüze vurulmuş haksız bir paralel yaftası var. Bunun böyle olmadığını hepimiz biliyoruz. İstanbul'un göbeğinde adliyeye girilip Cumhuriyet savcımız şehit edilebiliyor. Biz iktidara gelirsek meslekten ihraç edilen polislerin tamamını geri alacağız. Büyük bir haksızlık var. Büyük bir adaletsizlik yapılıyor. Emniyet müdürlerinin tamamını geri alacağız. 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta mağdur edilen insanların hakları nasıl geri verildiyse, 3 bin 500 tane emniyet müdürümüzün, hukukçularımızın tamamını geri döndüreceğiz." dedi.
'ÇANAKKALE RUHU REKLAM FİLMLERİNDE OYNAMAKLA OLMUYOR'
Terör meselesine değinen Mustafa Destici, AK Parti iktidarı döneminde PKK'ya verilen tavizler karşısında PKK yöneticilerinin bile şaşkınlık içerisinde olduğunu belirtti. Çanakkale ruhunu yaşatmanın bir takım törenler ve reklam filmlerinde oynamak ile olmayacağını hatırlatan Destici, bu tür reklam filmleri ile milletin üzerinde algı oluşturmak istendiğini dile getirdi. Destici, "Bunun gereğini yapmak gerek. Bugün geldiğimiz noktada PKK terör örgütünün nasıl meşrulaştırıldığını ve bölgenin fiili olarak PKK'ya nasıl terk edildiğini, artık PKK unsurlarının alenen silahla dolaştıklarını, PKK'ya operasyon yapmanın suç hale geldiği, kendi mahkemelerini kurduğu, her türlü faaliyeti yaptığı bir dönemi yaşıyoruz. Bunlar hayaldi gerçek oldu. İktidar partisinin sloganı burada gerçekleşti. Terör örgütü temsilcilerinin hayal edemeyeceği bir noktaya Türkiye geldi." şeklinde açıklamalara yer verdi.
'ORTA ASYA VE AFRİKA'YA YAPILAN ZİYARETLER TÜRK OKULLARINI KAPATMAYA YÖNELİK'
Hükümetin en başarısız alanı dış politikada yaşadığına vurgu yapar Destici, komşularla ilişkilerin bozulduğunu ve Orta Asya ve Afrika'ya yapılan ziyaretlerin amacının Türk okullarını kapatmak olduğunu söyledi. Destici, şunları kaydetti: "Dünyanın bir kaç ülkesi hariç Türkiye hem itibar kaybı yaşadı, hem de artık ilişki kuramaz hale geldi. Mısır'la, Libya'yla, Suriye'yle, Irak ile geldiğimiz nokta ortada. Türkistan Bölgesi, Orta Asya, Türk Cumhuriyetleri ile adeta sıfır ilişki konumuna geldik. Bir soğuk rüzgar esiyor. Oradaki ziyareteler sadece Türk okullarını kapattırmak için yapılan ziyaretlere dönüştü. Afrika ziyaretleri de aynı şekilde. Ticari ilişkiler değil de bir grubun okullarını kapattırmak için yapılan ziyaretler haline dönüştü."
'KİMSE YOK MU DERNEĞİ ÜZERİNDEN TOPLUMDA SİNDİRME ALGISI OLUŞTURULMAK İSTENİYOR'
Kimse Yok Mu'ya karşı yapılanları tasvip etmediğini ifade eden Destici, "Hangi derneğe olursa olsun Kimse Yok Mu Derneği'ne yapılanlara karşı çıkarım. Bu kuruluşlar dünyasının çeşitli ülkelerindeki fakir, yoksul insanlara yardım ulaştırıyorlar. Tam tersine bunların desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Terör örgütü kapsamına sokulmasın akılla, vicdanla, ahlakla ve adaletle bağdaşır hiçbir tarafı yok. Bir sindirme, korkutma ve toplumda algı oluşturma operasyonu olarak görüyorum." diyerek tepkisini ortaya koydu.
Medyaya yapılan akreditasyona da değinen Destici, "Türkiye'yi yönetenlerin geldiği nokta, kendinden olmayanlara karşı yok etme kampanyası başlatılmış durumda. Muhalefet edip yanlışları dile getiriyorsanız sizin üzerindeki baskı ve yaptırımlar ahlak, vicdan ve adalet sınırlarını aşabiliyor. İstanbul'da Kutlu Doğum programına katılmıştım. Teması birlikte yaşama kültürü olmasına rağmen oraya da belli medya kuruluşları alınmamıştı. Hem birlikte yaşamaktan bahsedeceksiniz hem de basının belli bir kısmına akreditasyon uygulayacaksınız. Bu kabul edilir bir durum değil." diye konuştu.
Açıklamalarının ardından iki partinin ortak Gaziantep milletvekili adayları tanıtılarak, birlikte fotoğraf verildi.