Türkiye'nin en uzun mağaralarından biri olan Kızılelma mağarasının içler acısı hali doğaseverlerin tepkisini çekiyor. Mağaradaki kanalın çöplerle tıkanması sonucu Çatalağzı beldesindeki en az 200 evin büyük sel riskiyle karşı karşıya bulunduğu ileri sürülüyor.
Türkiye'nin 6 bin 660 metre uzunluğundaki en büyük 3. mağarası olan Kızılelma mağarası, dere suyunun taşıdığı çöp, maden ocaklarındaki kalas ve otomobil tekerleği gibi atık maddeler nedeniyle tıkanma tehlikesi taşıyor. Fosil giriş kısmı derenin taşıdığı molozla dolan ve 3 milyon yılda oluştuğu tahmin edilen sarkıt ve dikitlerin bakımsızlıktan kırılıp kirlendiği görülen Kızılelma mağarası, görenleri hayrete düşürüyor. Doğaseverler, bakımsız bırakılan mağaraya yapılan ayıba tepki gösterirken, 150. metredeki 1 metrelik kanalın çöplerle tıkanması sonucu Çatalağzı beldesindeki en az 200 evin büyük sel riskiyle karşı karşıya bulunduğunu ileri sürüyor.
Zonguldak'ın Kilimli ilçesine bağlı Gelik beldesinde bulunan 6 bin 600 metre ile Türkiye'nin en uzun mağaralarından olan Kızılelma mağarasında yakınındaki çöp döküm alanı, üst kısımlardaki bazı evler ve kömür ocaklarından gelen kömürlü sular nedeniyle kirlilik oluştu. Türkiye'nin en uzun üçüncü mağarası olmasına rağmen yolu dahi bulunmayan ve kendi kaderine terk edilen Kızılelma mağarasının giriş kısmı, bölgedeki yağışlarla artan sular yüzünden taş ve toprak molozuyla doldu. Turizme kazandırılamamasının yanı sıra ilk 150 metrelik geniş ağız kısmı taş, ağaç, çöp ve dere suyunun taşıdığı molozlarla tıkanmak üzere olan mağara kış mevsiminde aşırı yağışlarda tıkanması durumunda tehlike oluşturacak. Söz konusu durumun yeraltı duyunun çıkış noktası olan Çatalaağzı beldesinde büyük sel felaketine neden olabileceği öne sürülüyor.
Gelik beldesi Ayiçi mahallesindeki Kızılelma mağarası, sarkıt, dikit ve deresi, 3 bin 200 metresinde 80 metre yüksekliğinde ve dibinde bulunan gölü aydınlatacak derecede büyük bir bacasının yanı sıra traking, yürüyüş, iple tırmanma gibi aktiviteler için uygun özelliklere sahip.
1990'lı yılların sonuna kadar doğa severlerin ilgi odağı olan mağaranın doğal yapısı, 2000'li yıllardan itibaren bölgede kurulan özel maden şirketlerine ait kömür ocaklarının atıkları nedeniyle bozulmaya başladı. Mağaranın giriş bölümü dolgu ile kaplanırken, daha önce tertemiz olan derenin suyu da zamanla siyahlaşıp, bazı bölgeleri ise balçıkla kaplandı. Mağaranın içine akan kömür suları, sarkıt ve dikitleri siyahlaştırdı.
23 yıllık turizmci Engin Zaman (43) ve 10 yaşındaki kızı Kardelen Zaman, Kızılelma mağarasının içler acısı halini yetkililere duyurmaya çalıştı. Valilik önünde oturma eylemi yapan Zaman, mağarada inceleme yaparak kirlilik ve tehlikeye dikkat çekti. Bölgede irili ufaklı 100'e yakın mağara olduğunu belirten ve bunlardan 9'unun tescilli olduğunu kaydeden Mağara Araştırmacısı Engin Zaman, şunları kaydetti: "Kızılelma mağarası, ülkemizin en uzun üçüncü, ilimizin en uzun mağarası. Toplam uzunluğu 6 bin 600 metre. Cumayanı ile birleşik sistem. İçeride geçilemeyen 300 metrelik geçilemeyen bir bölüm var. Bu bölümde su geçişi var. Oradan Cumayanı mağarasından da yüzeye çıkıyor. Bu havzanın bütün yağmur sularını toplayıp Cumayanı'ndan çıkartan bir sistem burası. Cumayanı ile birlikte 10 kilometrelik bir hat. 23 yıllık mağaracıyım. Mağaracılığa ilk başladıktan 3 yıl sonra Kızılelma'ya girdim. Çok zor bir mağara. Çünkü 200. metreden sonra yaklaşık 400 metre sürünmesi olan bir mağara sistemi. Tekrar 400 metre sürünerek ilerliyorsunuz. İçeride göller var. Botlar gerekiyor. İçeride uzun süre su içinde kalıyorsunuz. Aşağı yukarı gidiş gelişimizi 1,5 günde tamamladığımız bir mağaradır."
7-8 METRE YUKARIDAKİ MAĞARANIN GİRİŞ KISMI, MOLOZLA DOLMUŞ
Mağaranın orjinal halinin geriden başladığı ve fosil giriş kısmının normalde 7-8 metre yerden yukarıda olduğunu ileri süren Zaman, şu ifadeleri kullandı: "Normalde 7-8 metre yukarı doğru tırmanıp fosil giriş kısmına ulaşabiliyorduk. Orada su batan dediğimiz yerde su batıp mağaranın içerisine giriyordu. Ama şu anda 7-8 metrelik kot farkı dolmakla kalmadı artık yükselmeye başladı. Giderek mağaranın ağzını kapatıyor. Bu 20 yıl içerisinde gözlemlediğimiz en büyük felaket. Son 2-3 yıldır artık gördüğümüz dere yatağı tamamen düzleştiği için yukarıdan gelen Aydındere deresi, doğadaki bulduğu bütün çöp, ağaç ve odun gibi atık malzemeyi sellerle mağaranın içine taşıyor. Mağaranın giriş kısmından itibaren 150-200 metrede 1 metre civarındaki bir delikten geçiyor. Buradaki odun parçaları o delikte toplanıyor. 2013'te oldu. Orası ağaçlarla kapandığı için su gölü oldu. İçeride göl izlerini gördük. Ağaçlar ahşap olduğu için zamanla çürüyünce su patladı ve arka kısımdaki Çatalağzı beldesinde Aralık ayında sel olmuştu. Nedeni de bu mağaradaki tıkanmadır."
HAVZADAKİ BÜTÜN ATIKLARI MAĞARAYA SÜRÜKLEYEN AYDINDERE TEHLİKESİ
Mağaraya akan Aydındere'nin atık maddeleri mağaranın içine atarak ileride sel ve su baskınları gibi büyük afetlere yol açacağını anlatan Engin Zaman, "İçeride göremediğiniz kısım var. Her taraf ağaç parçası ve tekerlek dolu. Düşünün o tekerlek tıkandığında burası tamamen göl olacak. Bu su, Sapça mevkisindeki Zonguldak'ın çöp toplama alanından başlayıp bütün bu havzada ne var ne yok toplayarak mağaraya akıtıyor. Ayrıca özel maden ocaklarının şist atık malzemesini ceza yazılınca artık dere yatağına dökmüyorlar. Ancak yine de yağışlarla dere yatağına taşınarak mağaraya akmaya devam ediyor." diyerek tehlikeye dikkat çekiyor.
3 MİLYON YILDA OLUŞAN SARKIT VE DİKİTLER
Türkiye'nin gün yüzüne çıkmamış kültürel varlığı olan Kızılelma mağarasındaki ilgisizliğe tepki gösteren Zaman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Büyük sütunları, oluşumlar, travertenler, sarkıt ve dikitler var içeride. Bu varlığı bir kere korumamız gerekiyor. Gelecek kuşaklara aktarmamız gerekiyor. Bir doğasever mağaracı olarak artık bundan geçtim. Çünkü burada 150. metre tıkandığı durumda Çatalağzı'nda yaşayan insanları büyük risk bekliyor. 2 yıl önce oldu, tedbir alınmazsa daha büyük afet olabilir. Bence Aydındere dere yatağının temizlenmesi ve düzenlenmesi gerekiyor. Bu mağaranın kendi adı ayrıca marka. 7 yıl önce İspanyol mağaracılar geldiler ve beraber mağarayı inceledik. Kızılelma, dünya mağaracılık literatüründe bilinen bir mağara. Bu bir kere artı. Burada sarkıt dikitlerin oluşumlarına bakıyorsunuz, nereden bakarsanız bakın 3 milyon yıl. Doğanın 3 milyon yılda oluşturduğu doğal güzellikler bunlar. Turizm anlamında değerlendirilse destinasyondur bu. Bizim şu mağaranın 10'da biri kadar oluşum olan mağaraları Avrupa'da turizme kazandırıyorlar. Daha önce dilekçe yazarak yetkilileri uyardım. Uyarı dilekçemden kısa süre sonra sel oldu. Büyük sel olmadan önce o dere yatağının temizlenmesi lazım"
EN KÜÇÜK MAĞARACIDAN YETKİLİLERE ÇAĞRI
10 yaşındaki en küçük mağaracı Kardelen Zaman ise şunları söyledi: "Mağara çok pis. Temizlenmesini istiyorum. Çöp şişeleri ağaçlar, lasitk ve araba tekerleği gördüm. Temiz ve güzel bir mağara bekliyordum ama pisbir mağara gördüm. Hemen burayı temizlesinler."
CİHAN