SURİYELİ sığınmacıların yoğun olarak yaşadığı Adana’nın Ceyhan ve Yüreğir ilçeleri ile Urfa’da çocuklardaki kızamık vakalarının artması üzerine Sağlık Bakanlığı harekete geçti.
Adana İl Sağlık Müdürlüğü’nden ilgili birimlere gönderilen yazıda, “Ceyhan ve Yüreğir ilçesinde kızamık vakası görüldüğü belirtilerek “Mekülopapüler döküntüsü olan herkesin şüpheli kızamık vakası olarak değerlendirilmesi ve ihbarının ivedilikle yapılması” istendi. Şüpheli kızamık vakasının uygun laboratuvar örneğinin de alınması istendi. Aile hekimliklerine her gün kızamık ve kızamıkçık vaka bildirimi yapmaları talimatı verildi. Urfa İl Sağlık Müdürlüğü de kızamık konulu toplantıya aile hekimlerinin katılımın zorunlu olduğunun altını çizdi. Uzmanlar büyüyen tehlikeye karşı uyardı:
KLİMİK Derneği Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap: “Aşı reddi korkutuyor. Türkiye’de çocuklarını aşılatmayan ailelerin sayısı hızla arttı. 2014’te bin 370 iken 2017’de yılında 23 bine çıktı. 2018’de bu rakamın iki katına çıktığını düşünüyoruz. Böyle sürerse, dünyayı tıpkı 100 sene önceki gibi büyük salgınlar, çocuk ve genç yaşta ölümler ve sakatlıklar bekliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün rakamlarına göre ülkemizde 2016’da 9 kızamık olgusu bildirilmişken bu sayı 2017’de 69, 2018’de ise 557’ye ulaşmış durumda. Ülke olarak 2013’te de benzer bir durumu yaşamıştık ve o zaman kızamık sayısı 7 bin 415 olmuştu.”
AŞI ZORUNLU OLMALI
TTB Aile Hekimliği Kolu Başkanı Filiz Ünal İncekara: “İç ve dış göçün fazla olduğu Türkiye gibi ülkelerde aşılama konusunda ciddi tedbirler alınmalı. Kızamık aşısı toplum için ölümcül bir tehdit oluşturuyor. Ölümle sonuçlanmadığında da çocuklar için zihinsel gerilik gündeme geliyor. Aşı takvimine göre kızamık aşısı yapılmayan 1 yaş altı çocuklar büyük risk altında. Bakanlık TTB’nin uyarısını dikkate almalı ve yasal bir değişiklik yapılarak aşı, zorunlu hale getirilmeli. Aksi takdirde büyük salgınlar yaşanabilir.”
GÜVENLİĞİ KANITLANMIŞ
Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz: “Kızamık vakaları dünya genelinde yüzde 30 artıyor ve bu artışta aşı kararsızlığının da katkısı var. ‘Risk düşük, aşı gerekli değil, benim çocuğuma bir şey olmaz’ gibi yanlış algılar hakim.
Dinsel algılar, politikacıların söylemleri ve kültürel algılar da aşı karşıtlığını besliyor. ‘Cıva, alüminyum, çeşitli vücut dokuları, domuz jelatini, yan etkiler ve otizm’ olduğu söylense de bilimsel olarak aşıların güvenliği kanıtlandı.”