Depremden sonra çok sayıda ülke Kızılay aracılığıyla yardım yolladı. Çin’den depremzedeler için gönderilen 20 bin çadırın dağıtılıp dağıtılmadığı ise belirsiz. THY ile bölgeye gönderilen çadırlarla ilgili ulaşmaya çalıştığımız Kızılay yetkilileri sessizliğini koruyor.
Kızılay'ın çadır rezaletini ortaya çıkaran Cumhuriyet muhabiri Murat Ağırel, bugün yine çarpıcı bir skandalı haberleitirdi. Ağırel'in haberi şöyle:
Ülkemizi yasa boğan deprem felaketinin üzerinden 33 gün geçti. Yaşamını yitiren yurttaşlarımızın sayısı 50 bine dayandı. Bölgede halen giderilemeyen sorunlar var. Çadır sorunu hâlâ devam ediyor. Son olarak önceki gün çadırları yağmur suları bastı. Çocukların içerisinde kaldığı halleri düşündükçe ter basıyor. Kahroluyorum. Araştırdıkça ne kadar bozuk bir düzene insanların mahkûm edildiğini görüyorum. Nereye atsam ahlaken bir bataklık görüyorum.
Depremin ilk günlerinde çadır bulmak artık piyangodan ikramiye çıkma olasılığı ile ölçülüyordu. Zira her afette alıştığımız koşulsuz şartsız yanımızda olan gözbebeğimiz KIZILAY, çadır satışı ile ilgileniyordu.
Bu haberi yazdığımda deyim yerinde ise Türkiye’de herkes “Bu kadar da olamaz” dedi. Beni bilenler, tanıyanlar yazdıklarımın sonuna kadar arkasında olduğumu bilir. Ama lütfen yalan çıksın diye yorum yaptılar. Hak veriyorum. Fakat konunun muhatapları da doğrulayınca ortalık karıştı.
Satılan sadece çadır mıydı ve sadece AHBAP’a mı satılmıştı? Hayır tabii ki…
TEB (Türk Eczacılar Birliği), Arçelik, Opet, Michelin gibi firmalara da çadır satışı yapıldı. Konserve ve yapılan ikinci el yardımlar da satıldı.
Hatta KIZILAY’a fason çadır üreten firma dahi İBB’ye çadır sattı.
Tam kriz anından faydalanma durumu. Kimse bana ticaret diye anlatmasın. Depremin ikinci üçüncü günü insanlar enkaz altında, sağ kalanlar soğuk havadan korunmak için yer arıyor ama yardım kuruluşu çadır satıyor. Kimseye anlatamazsınız. Batan geminin malları…
Bu haberlerden sonra KIZILAY cephesinde bunlar yaşanırken Alman Kızılhaçı’nın yaptığı bir basın açıklaması karşıma çıktı. Açıklama içinde yer alan bilgiler bizim Türkiye’deki Kızılay’ın yaptığı açıklamanın neredeyse aynısı. Nasıl olur diye araştırırken karşıma neler çıktı neler.
Anlatalım...
Depremin hemen sonrasında federasyona bağlı donörler yani bağışçılar için 350 milyon CHF yardım çağrısı açılıyor. İlk aşamada bunun 15 milyon 336 bin CHF’lik kısmı geliyor. Bu yardımlar gerek nakit gerek ayni oluyor. Belgesini de paylaşalım:
Mesela Avusturalya, 2 milyon 293 bin CHF nakit yardımında bulunuyor. Avrupa Birliği kuruluşu ECHO, 2 milyon 986 bin CHF yardımda bulunuyor. Fransa Kızıl Haçı ise 1 milyon 586 bin CHF ayni yardımda bulunuyor. İspanya, Japonya Belçika da ayni yardımda bulunuyor. Yani ne var bu yardım içinde çadır, ilaç, giyecek, tulum gibi.
Bunların dışında mesela Çin, 20 bin çadır göndermiş. Fransa, İspanya çadır göndermiş. Çin’den gelen çadırlar ne oldu. Ben akıbetine ulaşamadım. THY ile taşınmasına dair belgelere ulaştım ancak sonrasında bu çadırların nereye gönderildiğine dair bir belgeye veya bilgiye ulaşamadım. Türk Kızılay yetkilileri çadır haberimden sonra ne telefonuma çıktılar ne de yazılı sorularıma cevap verdiler.
KIZILAY resmi açıklamasında 75 bin 136 çadır sevk ettik açıklaması yapmıştı. Acaba bu çadırlar deposunda var olan çadırlar mı yoksa Kızılhaç birliklerinden gelen çadırlar mı cevabını bilmiyoruz. Zira sadece Çin’den 20 bin çadır gelmiş. Onu da satmamışlardır herhalde diye düşünüyorum.
3.5 MİLYON AVROLUK BATTANİYE YARDIMI
Çünkü bu para ile battaniye alıp dağıtalım mı? Yoksa KIZILAY’ın deposunda eksilen battaniye stokunu mu tamamlayalım diye karar vermeye çalışıyorlardı.