ANKARA (CİHAN)- CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Haluk Koç, bugün bazı televizyon kanalları tarafından Malatya'daki uçak kazasında ölen şehitlerin cenaze törenleri ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın TÜRGEV'in açılış törenindeki konuşmasını, ekranı bölerek aynı anda vermelerini eleştirdi. Koç, "Rüşvetlerle anılan bir kuruluşun, bir aile vakfının bir toplantısı için oraya çağrılmış insanlar, oraya doldurulmuş. Ve ekranlar ikiye bölünmüş. Bir yanda bu milletin acısı, kaybettiği evlatları gözyaşları içinde uğurlanıyorlar. Türk bayrağına sarılı. Diğer tarafta birilerinin hezeyanı tedavi edilmeye çalışılıyor." dedi.
Koç, "Canım bugün de ben konuşmayıvereyim ya da konuşsam da önemli değil, bu milletin ortak acısının yaşandığı bir gün bu şehitlere saygı gösterelim' Sende bu da yok. Senin gözyaşın da yok, senin vicdanının hiç milli bir bölgesi yok mu? Bu kadar mı gözünüz dönmüş? Bu kadar mı bu milletin çektiği acıya, mateme saygısızsınız? Yazıklar olsun." diye ekledi.
CHP Sözcüsü Haluk Koç, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. AK Parti iktidarının "perde önünde başka, perde arkasında" başka konuştuğu ve davrandığını ifade eden Koç, buna dair örnekler verdi.
"PERDE ÖNÜNDE ONE MINUTE, PERDE ARKASINDA İSRAİL'E VERGİ KIYAĞI"
Bu konuda AK Parti hükümeti ile İsrail arasındaki ilişkilerden örnek veren Koç, "Mavi Marmara'nın ilkel tezgah olduğunu o zaman da söyledik. Biliyorsunuz çok sayıda o olayda yurttaşımız can verdi. Perdenin önünde kahramanlık nutukları, perdenin arkasında İsrail'e şirin görünme numaraları Türkiye'yi değişik boyutlarda meşgul etti. Bunlar söylendiğinde hiçbirini kabul etmediler. Perde önünde hatırlayacaksınız, Davos'ta 'hop, one minute, noluyoruz' şovları, 'Gazze bizim canımız' teraneleri değişik dönemlerde. Perde arkasında Washington'da özellikle İsrail ile ilişkileri normalleştirme çabaları çerçevesinde, lobi şirketlerine ödenen milyonlarca dolarlar. Son olarak da İsrail'le ticarete getirilen yüzde 25 vergi kıyağı. Bu perdenin arkasında bunlar var, perdenin önünde dayılanma, efelenme var. İç politikaya dönük mesaj verme gayretleri var. Temelden bir ilkesizlik. İçeride hamaset politikası, dışarıda teslimiyet politikası. Bu şekilde tarif edebiliriz." diye konuştu.
"TEREYAĞINDAN KIL ÇEKER GİBİ TESLİM ETTİNİZ VATAN TOPRAĞINI"
Süleyman Şah türbesine düzenlenen Şah Fırat Operasyonu'nun da aynı şekilde olduğunu savunan Haluk Koç, "Son olarak da perdenin önünde komik perişan kahramanlık hikayeleri, perdenin arkasında ise korkan ric'at eden, hukuken kendi toprağı olan bir alanı terk eden, bayrağını kendisi indiren, türlü kepazeliklerin döndüğü bir kaçış öyküsü. Belli medya gruplarına bakarsanız dünya gurur duyuyormuş, dünya ibretle seyretmiş. Breh breh breh…Perdenin arkasındaki gerçekler hiç de öyle değil. İktidar pazarlamacılarına göre eşi benzeri görülmemiş bir başarı, karargahta çektirilen fotoğraflar, zannedersiniz ki bir gazetede köşe yazısında vardı, Normandiya Çıkarması'nı yöneten karargah fotoğrafı. Ama üstteki alınmasın diye bu işin komutanı, başkomutan fotoğrafı. Altında yaşanan rezillik, kepazelik, korku, teslimiyet…Ve uluslararası hukukta Türkiye Cumhuriyeti devleti toprağı sayılan bir alanı, bu hükümetin kaçarak boşaltması. Tereyağından kıl çeker gibi halletmişler bu olayı. Tereyağından kıl çeker gibi teslim ettiniz vatan toprağını." şeklinde konuştu.
Koç, bir AK Parti ve onun koşullandırdığı medyanın olaylara bakışı olduğunu, bir de gerçekler olduğuna işaret ederek, "Başarısızlığın, tükenişin, teslimiyetin adı iktidar çevelerince başarı; hırsızlığın, rüşvetin, yolsuzlukların, iktidar kanadında adı hediye, hayır, hasenat; tüm kuyruklu yalanların iktidar kanadında adı bunlar gerçek, dünyaya rezil tercümesi bunların dilinde tarihin şanlı sayfalarına geri dönüş; yoksulluğun, çaresizliğin, bunların sözlüğündeki karşılığı zenginleşme.. Kısacası akıl ve iz'an tutulmasının parlak zeka olarak takdim edildiği bir siyaset döneminden geçiyoruz.. Tabirimi hoşgörün, yerseniz.." diye özetledi.
"ADINI, ÜRETENLERİ, NASIL İTİRAZ EDİLDİĞİNİ, KİMLERİN KOMİK DEDİĞİNİ, HER ŞEYİ BİLİYORUZ"
Konuşmasında, CHP'ye karşı kurulan tezgah ve atılan iddialar konusuna da değinen Haluk Koç, şöyle devam etti: "Geçen hafta sistematik bir kampanya ile CHP Genel Başkanı'na ve bazı milletvekillerine sistematik bir kampanya oldu. Bu maalesef, bu en karmaşık dönemde devletin iç ve dış güvenliğinden sorumlu, adının önünde milli eki olan en önemli teşkilatının Saray'la bağlantılı ona biat etmiş bir bakan aracılığı ile orada kurduğu özel bir ekibin bir üretimi olduğunu söyledik. Zaten Türkiye'nin iktidara yakın da olsa iki üç gazetesi dışında hiç kimse bu fabrikasyon haberleri, haber değeri olarak görmedi ve tartışmadı bile. Hala bu tezgahı akıllarısıra devam ettireceklerini düşünüyorlar. Bir psikolojik harekat yapmaya çalışıyorlar. Yani cemaati CHP ile ilişkilendirme, Türkiye'nin en önemli saygın bankalarından birinin üzerine dönük oyunlar, CHP üzerinden tezgahlar.. Bunlar komik olaylar. Bu işle kim uğraşıyorsa adını da görev yerini de biliyoruz. Kimlerin hangi dairede ne ürettiğini biliyoruz. Kimlerin kurulan senaryoya itiraz ettiğini biliyoruz. Kimlerin bunun inandırıcı olmadığını, komik olmayalım dediğini biliyoruz. Rezil kepaze oluruz dediğini biliyoruz. Ve en üst makamda nasıl onaylattırıldığını biliyoruz. Hiç boşuna yorulmayın."
DAVUTOĞLU'NU UYARDI: YA MÜDAHİL OL YA DA BEDELİNİ ÇOK AĞIR ÖDERSİN
Ardından, "İpliğinizi pazara çıkartırız." uyarısında bulunan Haluk Koç, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na da bir çağrıda bulundu: "Burada bir söz Sayın Başbakan'a. Sayın Başbakan, bak bu kuruluş sana bağlı olarak çalışıyor. Adının önündeki eke uygun olarak o kurumda görev yapan yurtsever görev sorumluluğunu bilen, bu işlere bulaşmayan, bulaştırılamayan tüm çalışanları tenzih ederek söylüyorum. Bu tezgahın içine giren ve girmek zorunda kalanları hedef alıyorum. Sayın Başbakan, bu kuruluş doğrudan sana bağlı. Benim haberim yoktu da seni kurtarmaz. Bunların vebali çok ağır olacak. Ya müdahil olur, bu saçmalıkların sergilenmesini engellersin, ya da gülerek söylüyorum, bedelini çok ağır bir şekilde ödemek zorunda kalırsınız."
ERDOĞAN'A SERT ELEŞTİRİ: BU KADAR MI GÖZÜN DÖNDÜ
Haluk Koç, konuşmasında, basın mensuplarına bir de fotoğraf gösterdi. Bir televizyon kanalının ekranı ikiye bölerek, bir yanda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasını diğer yanda Malatya'da şehit düşen pilotların cenaze törenini verdiği görülen fotoğrafı bir süre elinde tutan Koç, şu değerlendirmeyi yaptı: "Şimdi bir fotoğraf göstereceğim size, bu sabah gerçekleşen bir olay. Dün Malatya'da acı bir olay yaşandı. 4 pilotumuzu şehit verdik. Bu kahramanların cenazeleri kalkıyor. Her gün konuşma alışkanlığında olan biri tüm haber kanallarına ipotek koymuş ve bütün haber kanallarında şu fotoğraf vardı. Ben bunu yorumsuz gösteriyorum. Hiç mi vicdanın yok senin? Hiç mi vicdanın yok? Rüşvetlerle anılan bir kuruluşun bir aile vakfının bir toplantısı için oraya çağrılmış insanlar, oraya doldurulmuş. Ve ekranlar ikiye bölünmüş. Bir yanda bu milletin acısı, kaybettiği evlatları, gözyaşları içinde uğurlanıyorlar. Türk bayrağına sarılı. Diğer tarafta birilerinin hezeyanı tedavi edilmeye çalışılıyor. Bu fotoğraf yorumsuz, aslında yorum çok. Herhalde kim olsa benim yerimde, şu tabloyu çok sakin açıklayamaz. 'Canım bugün de ben konuşmayıvereyim ya da konuşsam da önemli değil, bu milletin ortak acısının yaşandığı bir gün bu şehitlere saygı gösterelim' Sende bu da yok. Bütün kanalların görüntülerine bakın ekran ikiye bölünmüş. Senin gözyaşın da yok, senin vicdanının hiç milli bir bölgesi yok mu? Bu kadar mı gözünüz dönmüş? Bu kadar mı bu milletin çektiği acıya, mateme saygısızsınız. Yazıklar olsun. Tezgahla uğraş, kumpasla uğraş. Şu fotoğraf belki bütün konuşmayı özetleyen bir fotoğraftır."
Haluk koç, konuşmasının sonunda ise gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bir gazeteci, Haluk Koç'tan, MİT'te kurulduğunu açıkladığı tezgahın arkasındaki isimleri açıklamasını ve Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasında yaşanan tartışmaya ilişkin değerlendirmesini istedi.
"ORTALIĞI KUMPASÇILIKLA SUÇLAYANLARIN BU KONUDA NASIL MAHİR OLDUKLARINI GÖRÜYORUZ"
Koç'un ilk değerlendirmesi şu şekilde oldu: "O tezgahla ilgili devletin en önemli kuruluşu olarak gördüğümüz, adının önünde milli eki bulunan bir kuruluşun içerisinde çok sınırlı bir kadronun nasıl bir yapılanma ile bu fabrikasyonu yaptığını, aralarındaki konuşmalar dahil, hepsini biliyoruz, her şeyi biliyoruz. Günü geldiğinde bunu açıklarız. Ortalığı tezgahçılıkla, kumpasçılıkla suçlayanların bu konuda nasıl mahir olduklarına tanık oluyoruz."
"SİYASETÇİLERİN MUHATABI ASKERLER, ASKERLERİN MUHATABI SİYASETÇİLER OLMAMALI"
Koç, Özel ile Bahçeli arasındaki tartışmaya ilişkin olarak da "Herhalde MHP yetkilileri, kendilerini ilgilendiren konularda yanıt verirler. Ama bir acı yaşıyoruz. Ben bu acının iki uçağın aynı anda akrobasi timi olarak görev yapan filoların dahi kuyruk sürtmeden havada gösteri yaptığını bildiğimiz teknolojik dünyada, iki uçağın aynı anda çarpışıp çarpışmadığı konusunda da bir açıklama yok. Sadece bir duyumla gazetelerde bazı haberler var. Bu konuda yeterli bir açıklama yapılması gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda Genelkurmay Başkanlığı'nın siyasetçilerle muhatap olmasının doğru olmadığına inanıyoruz. Herkesin kendi görevi anayasal sınırlar içinde çizilmiş noktalarda bellidir. Siyasetçilerin muhatabı askerler, askerlerin muhatabı siyasetçiler olmamalı." şeklinde yorum yaptı.
CİHAN