Kocaeli Barosu Başkanı Sertif Gökçe, İpek Medya Grubuna yapılan operasyona tepki göstererek, "Seçimden önce yapılan böyle bir operasyon, siyasi bir operasyondur. Operasyonu medyayı, muhalifleri susturma olarak görüyorum." dedi.
Gökçe, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin 1 Kasım'da seçime gideceğini hatırlatarak, "Seçimden önce yapılan böyle bir operasyonu ben siyasi bir operasyon olarak görüyorum. Medyayı, muhalifleri susturma olarak görüyorum." ifadelerini kullandı.
'DELİLLER OLMADAN İNSANLAR YARGILANMAMALI'
Son zamanlarda belli bir gruba operasyon yapıldığını belirten Gökçe, şöyle devam etti: "Oysaki Fethullah Gülen cemaati yaklaşık 40-50 yıllık bir cemaat. Bu cemaat dün mü örgüt oldu. Eğer dün örgüt olduysa bugün devleti yönetenlerin tamamı bu yapının içerisindeydi. Eğer bu bir örgütse onların tamamı bu örgütün üyesidir. Yani örgüt bir günde olan bir şey değil. 30 yıllık bir yapı. 30 yıldır Türkiye'yi yönetenlerin yerelde ve genelde olanların tamamı bu yapının içerisindeydi. Onların da yargılanması gerekiyor. 17-25 Aralık'tan sonra ayrılanlar aklandı da kalanlar mı suçlu oldu? Bana göre kalanlar daha dürüst, daha samimi. Bugün de durdukları yerde duruyorlar. Kaçanların yarın ki günde başka yere kaçmayacaklarının garantisi yok. Dolaysıyla bu tür şeylere inanmıyorum. Daha öncesinde de deliller uydurularak terör örgütleri yaratıldı. Biz hukukçu olarak, baro olarak avukat Sertif Gökçe olarak 10 sene önce nasılsak bugün de aynı yerde duruyoruz. Biz hukukun üstünlüğünü savunuyoruz. Biz deliller olmadan insanların yargılanmaması gerektiğini, şafak operasyonlarının dünyanın her yerinde onur kırıcı olduğunu düşünüyoruz. Bu operasyonları da bu şekilde düşünüyoruz."
'HUKUKUN OLMADIĞI, BANKALARA, BASINA EL KONULDUĞU ÜLKEDE EKONOMİ ÇÖKER'
Gökçe, hukukun olmadığı yere kimsenin gelmeyeceğini ve yatırım yapmayacağının altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı: "21'inci yüz yılda muhalifleri susturmak, medyayı susturmakla belki ülke içerisinde geçici bir çözüm sağlarsın. Ama artık dünya kocaman küresel bir köy. Dolaysıyla bugün dünyayla ekonomik olarak entegre olmuşuz. Hukuki güvenliği olmayan hiçbir ülkeye yabancı yatırımcı gelip yatırım yapmaz, oturmaz. Çünkü herkes yatırım yapmadan önce hukuki güvenlik ister. Dolasıyla bugün Türkiye'de hukuki güvenliğin olmadığı bankalara, basına, şuraya buraya el konulduğu bir ülkede ekonomi de çöker, gider. Ekonominin çöktüğü bir yerde de herkes altında kalır. Hiç kimse dayanamaz. Defalarca söylüyoruz. Bunu aklı başında olan herkes bunu söyler. Bir ülkede bu sıkışmanın, bu patlamanın sibobudur demokrasi, insan hakları. Eğer demokrasi varsa, herkes kendisini ifade edebiliyorsa, herkes başını çıkarıp konuşabiliyorsa orada toplumun gazı alınır, insanlar rahat nefes alabilir. Eğer bastırırsan, sıkıştırırsan bir yerde patlar. Dolasıyla dünyada bugüne kadar en güzel yönetimin demokrasi ve çoğulcu yönetim olduğunu her seferinde söylüyoruz. Bu tür operasyonlar Türkiye'yi içte ve dışarıda özellikle dışarıda çok zor durumda bırakmaktan başka bir işe yaramayacak." CİHAN