Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
— (Almanya ziyareti) Kritik bir dönemde son derece verimli, son derece başarılı bir ziyaret yaptık.
— İki gün boyunca yaptığımız temasların köklü Türk-Alman dostluğunu daha da perçinlediğini düşünüyorum.
— Gerek Sayın Steinmeier gerekse Sayın Merkel ile görüşmelerimizde iki ülkeyi yakından ilgilendiren meseleleri samimiyetle ele aldık.
— Son dönemdeki bazı fikir ayrılıklarını bir yana koyarak bundan sonra ortak menfaatlerimize odaklanmamız gerektiğini vurguladım.
— Birçoğunuz çifte vatandaş oldunuz. Bu işin önünü kestiler. Yetkililerle görüştük, bu işin önünü açmalısınız dedim.
— 3,5 milyon soydaşımız, vatandaşımız var burada. Önlerini açsalar, onlar da çifte vatandaş olarak Almanya'da bulunsa ne olur sanki?
— (Çifte vatandaşlık verilmesi konusunda) Sicili bozuk olmadıktan sonra niye vermeyelim? Yeter ki sicili sağlam olsun.
— (DİTİB Camisi) Burası, bizi Avrupa'nın ötekisi, düşmanı gibi göstermeye çalışanlara inat, bu topraklardaki varlığımızın timsali olmalıdır.
— Adı, iddiası, ideolojisi ne olursa olsun teröre bulaşan, şiddete bulaşan, Müslümanların canına kasteden hiçbir yapının İslam'la, Müslümanlıkla, bizim inancımızla bağı yoktur.
— Bizim nazarımızda Berlin'de pazar yerindeki sivilleri katleden DEAŞ'lı caniler neyse 2 ay önce 11 aylık Bedirhan bebeği annesiyle beraber şehit eden PKK'lı katiller de odur.
— Bugüne kadar en fazla zararı Müslümanlara vermiş, en çok Müslüman kanı dökmüş terör örgütleri İslamist ve Cihadist gibi ifadelerle yine Müslümanlara yamanmak isteniyor.
— Demokrasi düşmanlarının, Avrupa'nın demokratik kurumlarını istismar etmesine daha fazla göz yumulmamalıdır.
— Avrupa başkentlerinin caddeleri ve meydanları terör örgütünün paçavralarıyla daha fazla kirletilmemelidir.
— Bir Mesut Özil, bir İlkay'ımız… İngiltere'de kendileriyle bir fotoğraf çektirdik diye bu toplumdan dışladılar. Alman Milli Takımı'na kadar yükselmiş olan bu iki gencimizin dışlanmasını ben onun Cumhurbaşkanı olarak doğrusu hazmedemedim.