Cumhuriyet Gazetesi 2011'de Uludere'de 34 kişinin öldüğü 'yanlış istihbarat'a dayalı bombardımanla ilgili belgeler yayınlamaya devam ediyor.
Habere göre bölgede çoğunluğu çocuk 34 vatandaşın savaş uçaklarıyla bombalanıp öldürülmesiyle ilgili dosya, bombardımandan önce ilgili tüm askeri birliklerin kanaatinin sınıra yaklaşan grubun “terörist değil, kaçakçı olduğu”, buna karşın Genelkurmay’ın bombalama kararı verdiğini ortaya çıkardı.
İHA’yı (insansız hava aracı) kullanan yüzbaşı ile İHA Filo Komutanı, Sınır Tümen Komutanı, Jandarma Komanda Tugay Komutanı, 2. Ordu İstihbarat Komutanı’na kadar birçok subay, grubun kaçakçı olduğu yönünde üstlerini uyarmaya çalıştıklarını, ancak bombardımana karar verilince kendilerinin bilmediği önemli bir bilginin Genelkurmay’da olduğunu düşündüklerini belirten ifadeler verdi.
Dosyadaki en trajik ifadelerden biri de grubun kaçakçı olduğunu düşünen İHA kullanıcısı subayın, savaş uçakları için hedefi lazerle işaretlemekle görevlendirildiğini anlatması oldu.
Cumhuriyet Gazetesi, takipsizlik kararıyla kapatılan Roboski soruşturmasında yer alan tanık ve şüpheli ifadelerine ulaştı. Şimdiye kadar, sadece 2. Ordu Komutanlığı İstihbarat Komutanı Albay Aygün Eker’in Genelkurmay’ı grubun kaçakçı olabileceği yönünde uyardığı ortaya çıkmıştı. Gün yüzüne çıkan yeni ifadeler ise sadece Albay Eker’in değil, askeriyedeki genel kanaatin bu olduğunu ortaya koyuyor.
‘Üzerine vazife değil!’
Batman 2. İHA (İnsansız Hava Aracı) Filo Komutanlığı emrinde görev yapan Hava Pilot Kurmay Binbaşı A.İ.Ş, 25 Kasım 2013’te Genelkurmay Askeri Savcılığı’nda tanık olarak verdiği ifadede, olay günü görüntülerde yük hayvanı ve insanlardan oluşan kalabalık bir grubun kuzeye doğru intikale başladıklarını gördüğünü ve grubun kaçakçıya benzediğini 2. Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi’ne (BHHM) telefonla bildirdiğini anlattı. Bu sırada odaya giren 14. İUS Üs Komutanı Albay F.Y’nin kendisine “üzerine vazife olmayan işlere karıştığını” belirterek kızdığını belirten Şahin, şöyle devam etti:
‘Yanlış yaparsınız…’
“Bu görüşmeden yarım saat sonra telefonda görüştüğüm 2. BHHM Amiri Kurmay Albay A.K’nin söylemlerinden ilerleyen saatlerde hava operasyonu düzenlenebileceği izlenimi edindim ve kendisine ‘Komutanım yanlış yaparsınız, bunlar kaçakçıya benziyor’ dedim. K.Albay bana ‘Bir şey olacağı yok, izliyoruz’ dedi. Bu görüşmelerimiz gayri resmi olduğundan harekât odası ceridesine yazmadım.”
Olayda grubun hangi gerekçelerle terörist olarak vasıflandırıldığını ve hava taarruzuna ne şekilde karar verildiğini bilmediğini belirten Ş., hava harekâtı konusunda karar verme yetkisinin Genelkurmay’da olduğunu, kendilerinin ise konu hakkında 2. BHHM ve 2. Ordu Komutanlığı ile görüştüklerini söyledi. Ş., “Normal şartlarda bir grubun terörist olup olmadığına ilişkin karar alınırken bölgeden sorumlu tüm birlik komutanlarından görüş alınması gerekir. Neticede tüm görüşmeler sonrası alınan kararın icrası için emir verilmesi gerekir. Somut olayda sorumlu birlikler ile karar organları arasında bir koordinesizlik yaşanmış olabileceğini düşünüyorum” dedi.
‘İlk bilgi ABD’den’
Binbaşı Ş., hava harekâtına yönelik istihbaratlar konusunda da daha önce gündeme getirilen önemli bir iddiayı ifadesinde dile getirdi:
“Emin olmamakla birlikte görüntülerin ilk tespit edildiği bölgede bir hareketlilik olduğu bilgisinin Irak’ın kuzeyinde faaliyet gösteren Amerika Birleşik Devletleri’nin predatör İHA’sı tarafından Türk makamlarına bildirildiğini, bu bilgi üzerine sorumlu birliklerin tamamının görüntüyü izlemeye başladığını biliyorum, bu bilgim duyuma dayalıdır. Kim ya da kimlerden duyduğumu hatırlamıyorum. Buna ilişkin bilgi predatör faaliyetlerini takip eden Genelkurmay Karargâhı’nda olsa gerek.”
Harekât Şubesi: Kaçakçı
Binbaşı Ş.’nin telefonla arayarak grubun kaçakçı olduğunu bildirdiğini teyit eden Diyarbakır 2. Hava Kuvvetleri Komutanlığı Harekât Şubesi’nde Harp Subayı olarak görev yapan Binbaşı İ.G.H. de ifadesinde “2. İHA Filo Komutanı A.İ.Ş. telefonla aradı. Hedeftekilerin terörist olmayabileceğini ve yapılması planlanan hava taarruzundan haberdar olduğunu söyledi. Telefonla konuşurken yanımda olan 2. BHHM amiri Albay A.K’ye, A.İ Binbaşı’nın söylediklerini aktardım. A.K. Albay herhangi bir girişimde bulundu mu bilmiyorum” dedi.
Albay A. K: Hatırlamıyorum
2. BHHM Amiri Kurmay Albay A. K. de Batman İHO Filo Komutanlığı ile yaptığı görüşmelerden sonra gruptakilerin kaçakçı olduğuna dair kanaatleri olduğunu belirterek bu kanaatin hava taarruzuna karar verilmeden önce kendisine iletildiğini kabul etti. Kazdal, hava taarruzuna karar verildikten sonra da grubun kaçakçı olduğuna ilişkin kanaatinin devam ettiğini belirterek “2. Ordu Komutanlığı ile ya da üst komutanlıklarla yeniden mutabakata varılması için görüşme yapılması talebinin iletilip iletilmediğini hatırlamıyorum. Bu tür bir talep iletilmişse de bu talebi karşılayıp üst makamlarla görüşme yapıp yapmadığımı hatırlamıyorum” dedi.
K., hava taarruzu için emir geldikten sonra bunu “askeri hiyerarşiye aykırı olacağı için” tartışmadıklarını da söyledi.
‘Teröriste benzemiyorlardı’
Şırnak Çakırsöğüt Jandarma Komanda Tugay Komutanı Tuğgeneral N.E.P de Genelkurmay Askeri Savcılığı’na verdiği ifadede İHA’nın aktardığı görüntülerdeki kişilerin kaçakçı olduklarını değerlendirdiklerini belirterek, görüntüleri izlerken Tümen Komutanı Tümgeneral İ.B’nin de grubun kaçakçı olduğu görüşünü paylaştığını ve “terörist olmaları halinde aydınlatma mermilerini ve top atışlarını fark edince dağılmaları” gerektiğini söylediğini aktardı. Tümgeneral P., görüntülerle ilgili konuşmalar devam ederken uçakların grubu bombaladığını gördüklerini anlatarak “Tümen Komutanı ve ben şaşırdık. Çünkü harekât merkezindeki genel kanaat ısı kaynaklarının kaçakçılara ait olma ihtimalinin daha yüksek olduğu yönünde idi” dedi.
P., süreç boyunca üst komutanlıkların sınıra yaklaşan grubun Tümen Komutanlığı’nca nasıl değerlendirildiğini sorduklarını da hatırlamadığını söyledi. P., Tümen Komutanı B.’nin bombalamadan sonra “kendisince bilinmeyen önemli bir sebebe binaen bombalamanın gerçekleşmiş olabileceğini söylediğini” belirtti.
CUMHURİYET