Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde yaşayan 42 yaşındaki Recep Demirci, kopyalanan kimliği nedeniyle icra dosyaları ile uğraşıyor. Bugüne kadar 10 icra dosyasını kendi imkanları ile kapatan Demirci, hala art arda gelen icra dosyaları nedeniyle il il gezerek mahkemelere çıkıyor. Yetkililerden yardım isteyen Demirci, "Ne maddi gücüm, ne de takatim kaldı. Artık kendime ve başkalarına zarar vermekten korkuyorum." dedi.
Ormanlı beldesinde yaşayan ve İŞKUR vasıtasıyla Ormanlı Belediyesi temizlik işlerinde işe başlayan 42 yaşındaki Recep Demirci, 2013 yılında kapısına gelen icra dosyası ile hayatının karardığını söyledi. Kimliğinin kopyalandığını belirten Demirci, kimliği kopyalayan kişi ya da kişilerin sürekli olarak ayrı ayrı illerden alışveriş yaptığını ve bu alışverişlerden dolayı sürekli olarak icraların geldiğini ifade etti. Demirci, açılan mahkemelere girmek zorunda kaldığından dert yandı.
Edirne, Keşan, Nevşehir, Düzce ve İstanbul olmak üzere Türkiye'nin değişik yerlerinden icra dosyalarının 1 hafta 10 günde bir kapısına geldiğini kaydeden Demirci, gelen dosyalarla ilgili olarak savcılığa başvuruda bulunduğunu ancak savcılığın yapılabilecek bir şey olmadığını, ancak her dosyaya tek tek dava açması gerektiği söylediklerini anlattı. İstanbul, Ankara ve diğer illerde hakkında açılan davalara gittiğini, maddi durumu olmadığını ve artık tükendiğini ifade eden Recep Demirci, işten de ayrıldığını bu nedenle de-devlet' class='textetiket' title='e devlet haberleri'>e devlet büyüklerinden yardım istediğini söyledi.
KİMLİK HALA KULLANILIYOR, TEK TEK İTİRAZA NE ÖMRÜM NE DE MADDİYATIM YETER
Yaptığı tüm şikayetlere rağmen kopya kimliğinin hala kullanıldığını söyleyen Demirci, şöyle konuştu: "Hala kimlik kopyalanma olayında icralar ve davalar devam ediyor. Psikolojim sürekli olarak bozuk. Nüfus cüzdanının hala kullanıldığı tespit ediliyor. Mesajlar, şirketlerin aramaları, artık bunalmış küsmüş durumdayım. Çok kötü durumdayım. Doğru dürüst çalışamıyorum. Aile düzenim kalmadı. Sürekli adliyelere gitmekten, savcılara derdimi anlatmaktan bıktım. Savcılar bana 'yapacağımız bir şey yok. Tek tek itiraz etmen gerekli' diyorlar. Buna ne ömrüm, ne de maddi gücüm yeter."
BİTENLERLE BİRLİKTE İCRADOSYALARI 20'NİN ÜZERİNDE
İcra dosyalarından 10 tanesini kendi imkanları ile kapatabildiğini ancak hala daha eve icra kağıtlarının geldiğini belirten Recep Demirci, şunları kaydetti: "Yaklaşık resmi olarak 10 tane icra dosyası var. Kendi imkanlarımla karşı tarafın inisiyatifi ile belki de 10 tane de kendim çevirmişimdir. Bunun arkası da yok. Sürekli olarak yeni yenide çıkmaya devam ediyor. Bitenlerle birlikte 20 den fazla icra dosyası var. İlk icra 2013 yılının Aralık ayında geldi. 1,5 senedir de sürekli olarak devam ediyor. Sürekli olarak icralar kağıtlar evime geliyor. Avukatların uyarıları ile e-devlet adresime bakıyorum. Yeni yeni icralar görüyorum. Üzerine herhangi bir şey de alamıyorum. Çok mağdurum. Temizlik işlerinde asgari ücretle çalışıyordum. Maaşımın dörtte birine haciz gelince mecburen bırakmak zorunda kaldım. Yeni bir işe girdiğimde oraya da icra gelir diye korkuyorum."
BAŞVURMADIĞIM RESMİ MAKAM KALMADI
Konuyla ilgili olarak başvurmadığı hiç bir adli merci kalmadığını vurgulayan Demirci, Cumhurbaşkan'ı, Başbakan ve tüm adli mercilerden kendisine yardım edilmesini istedi. Demirci, "Devletimden sesimi duymalarını istiyorum. Bana sahip çıkmasını istiyorum. Sayın Başbakanımdan, sayın Cumhurbaşkanımdan. Kanunlarımızda ne imkanımız varsa polisimizden, jandarmamızdan bana sahip çıkmalarını istiyorum. Her an bir suç işleme durumundayım. Psikolojim artık çok kötü durumda. Cumhurbaşkanlığına dilekçemi attım. Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BİMER) yönlendirilmiş. BİMER'den bana yapılacak bir şey olmadığına dair haber geldi. Adalet Bakanlığı'na başvurdum. Yani başvurmadığım resmi makam kalmadı. Resmi kurumlarla yazışmaktan bıktım. Devletin savcısı 'elimden bir şey gelmiyor' derse. Türkiye vatandaşı olarak çok mağdurum" dedi. CİHAN