TBMM Başkanvekili ve MHP Trabzon Milletvekili Koray Aydın, iktidarın kendine muhalif gördüğü basın, yayın ve medya kuruluşlarına yönelik baskı ve el koymalarının özgürlükçü demokratik rejime yönelik açık bir darbe olduğunu söyledi.

MHP Trabzon ve Ortahisar ilçe yöneticileriyle Taşbaşı, Kunduracılar ve Gazipaşa'da seçim çalışmalarında bulunan Aydın, basın ve medyaya yönelik baskıları sert bir dille eleştirdi. Halkın haber alma özgürlüğünün Anayasa ile güvence altına alındığını belirten Aydın, iktidarın kendine muhalif gördüğü basın, yayın ve medya kuruluşlarına yönelik baskı ve el koymalarının özgürlükçü demokratik rejime yönelik açık bir darbe olduğunu vurguladı. Demokrasilerde yasama, yürütme ve yargının yanında demokrasinin temel erkleri arasında yer alan basına iktidar tarafından el konulmasının kabul edilemez olduğunu belirten Aydın, şunları kaydetti: "Anayasamıza göre basın hürdür ve sansür edilemez. Ancak Anayasa ve yasaları askıya alan, hukuku rafa kaldıran ve adaletin canına okuyan AKP, muhalif basın, yayın ve medya kuruluşlarına el koyuyor, kayyum olarak havuz medyasından müdür atıyor ve el koyduğu basın kuruluşlarını da kontrolündeki havuz medyasına katıyor. AKP'nin istediği yasamanın, yürütmenin, yargının ve basının sadece kendi kontrollerinde olduğu, tek bir kişinin hakimiyetinde olan dikta bir rejimdir. Buna daha önce seçilmiş diktatörlük dedik ama bu kafanın devlette bütün kontrolü ele geçirdikten sonra seçim yapıp yapmayacağı da kuşkuludur."

AKP İLE ARTIK CAN VE MAL GÜVENLİĞİ TEHDİT ALTINDADIR

Koray Aydın, muhalif iş adamlarına yönelik baskı ve şirketlerine keyfi olarak el koymaların da normal demokrasilerde kabul edilemeyeceğinin altını çizdi. AK Parti iktidarının istikrarın değil, istibdadın simgesi haline dönüştüğünü ifade eden Aydın, şöyle devam etti: "Maalesef haklı çıktık. İktidar, kendi yolsuzluklarını mahkemelerden kaçırırken, muhalif bütün kesimlere yönelik açtığı düzmece soruşturmalarla gözaltına aldırıyor, mallarına el koyduruyor, yandaşlarını kayyum olarak atıyor. AKP'ye muhalif basın ve medyanın seçimler öncesinde el konularak havuza dahil edilmesi seçimlere doğrudan müdahale demektir. Daha önce de ifade ettik, AKP iktidarı muhalif basına el koyuyor susturuyor, muhalif işadamlarının mallarına el koyuyor batırıyor, muhalif yazarları dövdürüyor, sosyal medyada muhalif insanlara kadrolu aktrolleriyle sövdürüyor, muhalif partileri karıştırıyor, sonra da ileri demokrasi ve Yeni Türkiye diyor. Bu mudur ileri demokrasi? Bu mudur Yeni Türkiye? AKP'nin yeni Türkiye'sinde devlet uykusunda polisini, adliyede savcısını, kışlasında bayrağını, mitingde vatandaşını koruyamayan bir Türkiye'dir. AKP'nin Yeni Türkiye'sinde bu saatten sonra can ve mal güvenliği ciddi tehdit altındadır."

AK Parti'nin devlette tahrip edilmedik kurum bırakmadığını ve adaletin terazinin ayarlarıyla oynadığını değinen Koray Aydın, şu ifadeleri kullandı: "AKP iktidarını açık, net ve samimi biçimde uyarıyorum; zulüm hiçbir zaman payidar olmaz. Demokrasinin ve adaletin ayarlarıyla oynamak, ateşle oynamaktır. Şunu sakın aklınızdan çıkarmayın 'ayarını bozduğunuz kantar, gün gelir sizi de tartar.' Haksızlığa, hukuksuzluğa ve zulme karşı olanların konuşma zamanı şimdidir. Sonra bakarım, yarın tepki veririm, duruma göre pozisyon alırım dönemi geçilmiş, otoriterleşme eşiği aşılmış, dikta rejimine geçmeye ramak kalmıştır. Artık bu saatten sonra söz bitmiş, sandıkta konuşma zamanı başlamıştır. Seçimleri etkilemeye yönelik her haksızlık ve muhalif kesimlerin boğazını sıkmaya yönelik her uygulama ters tepecek, milletimiz AKP'ye 1 Kasım'da sandıkta ders verecektir."
CİHAN