Koronavirüs salgını Avrupa’da etkisini yeniden arttırmaya başlarken, birçok ülke tedbirleri geri getirmeye başladı. Almanya’nın başkenti Berlin’deki Zafer Anıtı ve Brandenburg Kapısı’nın arasındaki bölgede dün toplanan 30 binden fazla kişi hükümetin salgın nedeni ile aldığı önlemleri protesto etti.
Berlin’deki koronavirüs tedbirleri karşıtı eylem, salgınla mücadeleyi sekteye uğratacağı gerekçesiyle geçen hafta yasaklanırken, Yüksek İdare Mahkemesi, eylemcilerin yaptıkları itirazları haklı bularak bu kez mitinge onay verdi. 1 Ağustos tarihinde yapılan korona karşıtı eylem maske ve sosyal mesafe kuralına uyulmadığı gerekçesiyle yarıda kesilmiş ve iptal edilmişti. Bu mitingde ise maske kuralına uyulmasa da sosyal mesafe kuralına dikkat edildiği görüldü. Stuttgart merkezli “Querdenken 711” inisiyatifinin organize ettiği mitingde katılımın beklenenden çok fazla olması nedeniyle, eylemciler sosyal mesafe kuralına uymak adına geniş bir alana yayıldı.
Sorumlular sürekli anonslar yaparak sosyal mesafe kuralına uyulması konusunda uyarıda bulundu. Miting sırasında yapılan konuşmalarda, koronavirüs salgınının abartıldığı ve salgının bahane edilerek, hak ve özgürlüklerin haksız yere kısıtlandığına vurgu yapıldı. Konuşmalarda ayrıca, politikacılar dünya genelinde yürütülen bu komploya alet olmakla suçlandı.
Yapılan anonslar işe yaramayınca müdahale etmek zorunda kalan polis, göstericileri zaman zaman şiddet kullanarak dağıttı. Böylece yürüyüş yapılamadı. Polisin bu kararını kabul etmeyen göstericiler, yasaklanmasına rağmen oturma eylemiyle gösteriyi sürdürdü.Bazı göstericilerin güvenlik güçlerine şişe atması ve kurallara uymamasının ardından polis, zaman zaman biber gazı kullandı ve bazı göstericileri gözaltına aldı. 3 bin polisin görev aldığı gösterilerde 7’si polis çok sayıda kişi yaralandı, 300 gösterici ise geçici olarak gözaltına alındı.
Berlin İçişleri Senatörü Andreas Geisel geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, koronavirüs salgınında vakaların yeniden artış gösterdiği bir zamanda böylesi geniş katılımlı bir eylemin düzenlenmesine karşı çıkmıştı. Geisel, mitingin pandemiyle mücadeleyi sekteye uğratacağının altını çizmiş ve gösteriye müsaade edilmeyeceğini açıklamıştı. Senatör, “Bu toplanma ve ifade özgürlüğüne karşı bir duruş değil. Salgına karşı bir önlem. Salgının tam da ortasındayız ki bulaşma oranları da artmakta. Bu nedenle temel hak ve özgürlükler, toplanma özgürlüğü ile insan hayatı arasında seçim yapmak zorundayız ve insan hayatını seçtik” demişti.