Gerçek Gündem'de yer alan habere göre Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, yurt genelinde salgın hastalıkların artışıyla beraber, hastaların dikkat etmesi gereken noktaları, salgının belirtilerini de dikkate alarak nasıl bir yol izlemesi gerektiğini değerlendirdi.
Yaşanan salgının tek bir merkezde değil, ülke genelinde şiddetli yaşandığını ve bilinmeyen çok sayıda salgın olduğunu belirten Davtuoğlu Şenol, "Kış boyu iki, üç, dört, kez büyük dalgalar yapan farklı farklı virüsler var. En çok grip ve Covid-19 ile acilleri dolduran müthiş bir yükle karşılaştık. Burada koruyucu hekimlik dediğimiz şeyin önemi ortaya çıkıyor. Gribin ve Covid-19’un aşıları var. Covid-19 aşısı gelmiyor artık Türkiye'ye. Gribin de gelmesine rağmen milyonlarca doz aşısı imha ediliyor. Çünkü aşının neden gerektiği, insanlara kamu otoritesi tarafından söylenilmiyor bizler söylesek bile. Dolayısıyla kronik hastalık yükü dediğimiz yükü de çok yüksek olan Türkiye'de acillere başvurmayı gerektiriyor. Acil başvuruları biz hiç sevmiyoruz ve onaylamıyoruz. Çünkü acile gelen diğer hastaları riskte bırakıyor.” dedi.
“Türkiye’nin dört bir yanında şiddetli bir salgın yaşıyoruz” diyen Şenol, durulması gereken iki noktaya değindi. Besin güvenliği ve çevre sağlığına dikkat edilmesi gerektiğini dile getiren Şenol, şöyle devam etti:
“Gıda tedariki ile ilgili denetim sorunumuz var. Hayvan hastalığı sorunumuz var. İkincisi ise bu bir viral salgın. Norovirüs salgını. Çoğunlukla bulduğumuz bu. Bu da insanlara parmağınızın ucuyla dokunsanız bulaşıyor ve aslında bunların anlatılması gerekiyor.”
Deprem bölgesinin göz ardı edildiğini söyleyen Şenol, “Biz bunları biliyoruz, yaptığımız toplantılarda konuşuyoruz ama yetemiyoruz. Merkezi otorite ile birlikte hareket ediyor olmamız lazım." dedi.
“KOVİD-19 PANDEMİSİ, BAŞKA VİRÜSLERE BAĞIŞIKLIĞIMIZI ÇOK DÜŞÜRDÜ"
Esin Davutoğlu Şenol, Covid'in yeni varyantlarının tekrarlarla geldiğini ve bu varyantların bağışıklığımızı düşürdüğünü söyledi. Yeni varyantlar için üç seferdir hazırlanan aşıların Türkiye’ye gelmediğini söyleyen Şenol, “Dolayısıyla biz hala Covid nedeniyle hastaneye yatışlar ve hastanede yatan hastalardan kayıplarla da karşılaşıyoruz. Covid'in yeni varyantları tekrarlarla geliyor. Yani siz iyileştiğinizi zannediyorsunuz. Testiniz negatifleşiyor. Evet Covid pandemisi başka virüslere karşı bağışıklığımızı çok düşürdü.” dedi.
Bu vakalarla ilgili kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğini söyleyen Şenol, böylece insanların vakit kaybetmeyeceğini ve gereksiz antibiyotikler alması gerekmediğini dile getirdi.
Hastalıkların nasıl kendini gösterdiğini ilişkin Şenol şunları söyledi:
"Salgın gibi nörovirüs. Orada verilmemesi gerekiyor ishallere. Antibiyotik verirseniz süreci daha da uzatıyorsunuz. Ama antibiyotik verilmesi gereken bir ishalmiş gibi ortaya çıkıyor. Yani ateşle ortaya çıkıyor. Karın ağrılarıyla ortaya çıkıyor. Sağlık otoritesinin sistemi koordine edip derhal aile hekimleriyle akademiyi ve pediatristlerle, enfeksiyoncuları bir araya getirip alarme edip yolu çizmesi lazım. Böylece de kolayca insanlara biz diyebiliriz ki şunlar evinde dursun. Gelip sağlık sistemini tıkamayın. Ama sorun yaşayabilecek olan kişiler bunlar. Onlar gelsin diyebiliriz. Öncelikle konak dediğimiz faktör çok önemli. Yani 75 yaşın üzerindeki insanlar hem solunum yolu enfeksiyonlarına hem Covid-19’a hem de ishale çok ciddi tepkiler verebilir ve ölümcül seyredebilir. İkinci olarak kanser hastaları ve bağışıklığı baskılanmış hastalar ki Türkiye'de oldukça önemli bir sayıları var bu hastaların. Kısır döngü halinde birbirine dolana dolana, insanlar hiç iyileşmeden bir uzamış ve süründüren tablolar. Söylediğim özellikleri olan hastaları biz kaybediyoruz ve neden kaybettiğimizi kayıtlamadan kaybediyoruz. Aslında bu çağda, bu devirde bulaşıcı hastalıktan kaybediyoruz biz bu hastaların çoğumuzu.”
