ANKARA (CİHAN)- Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nun 77.birleşimi saat 14.00'te açıldı. Birleşimi TBMM Başkanvekili Sadık Yakut yönetiyor.
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, 19 Aralık 2009 tarihinde, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik bir suikast iddiasıyla bir soruşturma başlatıldığını hatırlattı. Bu soruşturma kapsamında Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığı'ndaki kozmik odada aramalar yapıldığını anlatan Öztürk, "Şimdi geldiğimiz noktada deniliyor ki 'Ya, bunlar palavraymış.' E, tabii, palavraydı bunlar. Bu hâkim ve savcılarla ilgili soruşturma yapılmalı. Bülent Arınç da, o zaman ki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu halktan özür dilemelidir." dedi.
Arınç'ın kozmik odayı 'kozmetik oda' diye karikatürize etmeye başladığını hatırlatan Öztürk, şöyle devam etti: "Sayın Arınç, tüm basın mensuplarından ricam şudur; bana sorduğunuz bu soruyu Sayın Baykal'a da sorun, Sayın Kılıçdaroğlu'na da sorun çünkü bu olayı başından beri komik bulduklarını, safsata olarak gördüklerini söyleyen bu şahıslardır diyor ama kendisi karikatürize ediyordu. Tabii o sırada sayın Bülent Arınç'a Ankara'da suikast yapılacaktı ama Bülent Arınç kendisi Manisa'da idi. Yargıcı izlediği söylenen iki askerî araçta patates ve soğan torbaları çıkmıştı. Araçta bulunanlar ise aşçı ve elektrikçilerdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da 'ak ile kara ortaya çıkıyor.' O tarihte biz bu aramanın gerçekten hukuka aykırı bir arama olduğunu ısrarla söyledik ve gelinen noktada gerçekten de kozmik odaya bu dalış hareketinin aslında doğru bir şey olmadığını, Bülent Arınç'a suikastın palavra olduğunu, bu, Arınç'a suikast palavrasının gerçek amacının kozmik odaya dalmak olduğunu ve devletin kozmik odasına girerek orada devletin gizli belgelerini çalmak olduğunu şimdi geldiğimiz noktada anlamış bulunuyoruz. O tarihteki Başbakanın söylediği gibi gerçekten ak ile kara ortaya çıkmıştır."
CMK 119'a göre aramanın, delil elde etmek için ya da şüpheliyi yakalamak için yapıldığını dile getiren Öztürk, ancak, askerî mahallerdeki ya da devletin gizliliğini içeren bilgi ve belgelerin bulunduğu mahallerdeki aramanın CMK'nın 47'nci ve 125'inci maddelerine uygun olarak yapılacağını söyledi. "CMK'nın 125'inci maddesine göre mahkeme hâkimi, tekrar ediyorum, mahkeme hâkimi veya heyeti tarafından bu belgeler incelenebilir." diyen Öztürk, "Bu belgelerde yer alan ve sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgiler hâkim veya mahkeme başkanı tarafından tutanağa kaydedilebilir. O tarihteki Adalet Komisyonu sırasındaki görüşmelerde mahkemeye karşı ifadesinin yerine hâkime karşı ifadesi öneriliyor fakat bu kabul edilmiyor. Buradan anladığımız şudur: Bu olaylar sadece mahkemelerin soruşturma değil, kovuşturma bölümünde geçerlidir. Yani, soruşturma bölümünde savcı bu devlet arşivinin bulunduğu belgelere erişmek için karar talep edemez, böyle bir hakkı yoktur ve hâkim de böyle bir karar veremez, o zaman da söyledik. Ancak, suç yüklendikten sonra yani iddianameyle suç sabit olduktan sonra ve iddianame mahkeme tarafından kabul edildikten sonra mahkeme bu belgelerin erişilmesine karar verebilir. Oysa, orada, Kadir Kayan isimli bir hâkim, tuttu, inat etti kozmik odaya girmek için. Hukuka aykırı bir şekilde yaptı bunu. Savcı Mustafa Bilgili de istedi. Şimdi görüyoruz ki o belge ve bilgiler çalınmış. Bundan bu hâkim sorumludur. Bu hâkim yetkisini, görevini kötüye kullanmıştır. Bu savcı sorumludur. Ben buradan HSYK'ya çağrıda bulunuyorum. Bu hâkim ve savcıyla ve diğer ilgilerle ilgili gerekli soruşturma ve kovuşturma yapılmalıdır. Daha o tarihte, 4 Ocak 2010'da, Hamdi Yaver Aktan -iyi bir ceza hukukçusu- bu hâkim ve savcının suç işlediğini söylüyor. Kozmik odayla ilgili arama kararını hâkimin veremeyeceğini, savcının da böyle bir talepte bulunamayacağını söylüyor. Şimdi geldiğimiz noktada deniliyor ki 'Ya, bunlar palavraymış.' E, tabii, palavraydı bunlar. Bu hâkim ve savcılarla ilgili soruşturma yapılmalı. Bülent Arınç da, o zaman ki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu halktan özür dilemelidir." şeklinde konuştu.
CİHAN