'Kredi balonu patlamak üzere, bankaları feda edecekler...'

''Cehaletin, hırsızlığın, yüzsüzlüğün iktidarı hakikatle yüzleştiğinde her şey aslına rücu edecek. O gün yıkılacak bütün sırça saraylar. Ekonominin derbeder hali o yüzleşmenin vadesinin her geçen daha da kısaldığını haber veriyor''

SHABER3.COM

Semih Ardıç / Tr724
2Y İMPARATORLUĞU’NUN EN ZAYIF HALKASI EKONOMİ

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarı ekonomiyi taşıma suyla döndürmeye çalışıyor. Döviz yükseldiğinde enflasyonun şirazeden çıktığını gayet iyi bildikleri için faizi artırdılar. Bunu yaparken ‘artırmadık, geç likidite penceresinin faizini artırdık’ diyerek alenen yalan söylediler. Neticede faizler tırmanışa geçmedi mi?

Bu yalan piyasaya Merkez Bankası (TCMB) üzerinden sürüldü. Oysa faizler geçen seneye nazaran yüzde 7 puana yakın yukarıda. Faizin arttığını gören sıcak para baronları haliyle hisse senedi, tahvil gibi Türk Lirası nevinden kâğıtları satın aldı. Dövizi yüksek seviyeden (3,65-3,75 TL) bozdurup ucuz seviyeden TL almanın çifte kavrulmuş keyfini sürmeye devam ettiler.

DÖVİZ DÜŞERKEN DE YÜKSELİRKEN DE KAZANIYORLAR

Son dört senenin en bariz piyasa mizacı bu. İstikrar, derinlik ve hukukî emniyet kalmayınca ne oluyorsa Türkiye’de de aynen onlar cereyan ediyor. Dövizi bozdururken kazan, dövizi ucuzken alırken kazan! TL’ye geçince kazan, oradan ayrılırken kazan! Bu kadar kazananın olduğu yerde her halükârda kaybeden gariban vatandaş oluyor.

1.400 lira asgarî ücretle geçinmeye çalışan işçi, ondan hallice emekli ve memurlar döviz düşerken faiz artışının sebebiyet verdiği zamların pençesinde kıvranıyor. Döviz yükseldiğinde bu defa dolar borçlarına (Eylül 2017 itibarıyla 427 milyar dolar ki millî gelirin yarısından fazla) mukabil ödenecek TL tutarının durduk yerde artmasının bedelini ödüyorlar.

ZAM DEĞİL GÜNCELLEME!

Hasılı para babaları, paraya para demezken vatandaş enflasyon yüzünden ay ortasını göremiyor. Hariçten bakıldığında tablo dört dörtlük! Zira hükûmetin sesi gazete ve televizyonlarda bu haberler ya yer almıyor ya da dahiyane başlıklarla geçiştiriliyor.

Mesela benzine 14 kuruş zam geldiğini ‘akaryakıt fiyatlarına güncelleme’ başlığı ile duyuruyorlar. Gazeteciliğin kimlerin elinde ifsad edildiğini gösteren misallerden orta halli ansiklopedi çıkar çıkmasına da mevzumuz o değil.

DÖVİZ HESAPLARI 9 AYDA 27 MİLYAR DOLAR ARTTI

Ne kadar şayan-ı dikkattir ki dövizin düştüğü dönemde bile bankalardaki döviz hesapları azalmadı, bilakis arttı. AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘dolar bozdurun’ talimatı verdiği tarihte 139 milyar dolar olan döviz hesaplarının toplamı geçen hafta itibarıyla 168 milyar dolara yükseldi. 2017 başından bu yana artış tutarı 27 milyar dolar. 9 ayda bu kadar döviz toplamış Türkiye’de mukim kimseler. Dolar bozduranlara bedava kampanyası tertip eden çorbacıların kulakları çınlasın!

Elinde az ya da fazla parası olan herkes dövize çeviriyor. Zira ekonominin Erdoğan ve alkışçılarının iddia ettiği gibi yüzde 5 büyümediğini bizzat yaşayarak tecrübe ediyor herkes. Kapanan dükkanlar, artan borçlar, eriyen döviz rezervleri olup biteni hülâsa ediyor. Londra’da mukim Hintli Herif üzerinden Borsa İstanbul’da sun’i hareketlerle yine garibanlara tuzak kurmak haricinde bir karşılığı yok Borsa’da yaşananların.

KREDİ BALONU PATLADI, PATLAYACAK

Dolardaki gerilemeye rağmen Borsa Endeksi’nin fiyatı 2013’ün bile gerisinde. Müşahhas para girişi o kadar azaldı ki senenin ilk 8 ayında batık ya da batmanın eşiğindeki firmalara bankaları sıkıştırarak nefes aldırdılar.

Amma velakin bu paraların tahsilatı şimdiden aksıyor. O alacaklar için bankalar Hazine’nin kapısına dayandığında günü kurtarmak için bankaların feda edildiğini esefle müşahede edeceğiz. 2001 krizinden daha girift bir buhranla karşı karşıya kaldığımız ancak o gün idrak edilecek ve rüyadan hep beraber uyanacağız.

TÜİK rakamlarla, medya kelimelerle, hükûmet hukuk devleti teamülleri ile oynar millet de bu hokkabazlıkları yutar, öyle mi? Milleti bilmem, amma velakin ekonomi yutmuyor, yutmayacak.

KUZEY IRAK’I İÇ SİYASET MALZEMESİ YAPACAKLAR

Artık başımızı gömdüğümüz kumdan çıkarmak mecburiyetindeyiz. Memleket her veçheden tel tel dökülüyor. Maskelerin, kat kat boyaların, kuyruklu yalanların hükmü kalmadı. Türkiye’nin yalnızlığı 80 milyonu tehlikeli bir kavşağa getirdi. Kuzey Kore için telaffuz edilen ibretlik haller Türkiye’de de tekrar etmeye başladı.

Ekonomiden siyasete, eğitimden sanata, kültürden teknolojiye hemen her sahada sefilleri oynuyoruz. Burnumuzun dibinde taşlar yerinden oynarken TSK’nın vizyonu ‘sınıra tank nakliyesi yapılır’ sloganı ile mahdut. Kürtlerin devlet kurup kurmaması tamamen kendilerini alakadar eder. Türkiye’nin bu mevzuda tutarsız bir siyaseti takip etme ihtimali kalmamıştır. Bizzat Erdoğan’ın medcezirleri yüzünden böyle bir hüsrana uğradık.

BARZANİ’NİN PETROLÜNÜ ERDOĞAN AİLESİ SATMADI MI?

Düne kadar Irak’ın merkezî idaresinin kararlarını çiğneyerek Kuzey Irak petrolünü aile yakınlarının aldığı yüklü komisyonlar mukabili Ceyhan Limanı’ndan İsrail’e satanların bugün Türkiye içinde halkı Kürtlere karşı tahrik etmesi kabul edilemez. Bilal Erdoğan’ın gemi filosunun Ceyhan-Hayfa limanları arasında mekik dokuduğunu sağır sultan duydu yahu!

Madem Irak’ın bütünlüğünden yanaydınız bugüne dek niye Mesut Barzani ile ticaret yaptınız? Devleti aile şirketi gibi idare ederseniz muhataplarınızın fazla dil dökmesine lüzum kalmaz. Barzani eteğindeki taşları dökse devletin üç kuruşa nasıl pazarlandığı görülecektir ki siz buna tahammül edemezsiniz.

O yüzden elinizde esir alınmış bir Türkiye’den basiretli, mutedil ve itminan veren adımlar atmasını beklemiyoruz. Acı hakikat bu maalesef. Türkiye’nin değil kendi menfaatlerinizi müdafaa ediyorsunuz. Bu saatten sonra MGK’yı toplamak, TBMM’den tezkere geçirmek maşeri vicdanı tatmin etme hamlesi olmanın ötesine geçemez.

O YÜZLEŞMENİN VADESİ YAKLAŞIYOR

Türkiye’yi bu kadar belirsizliğin ortasında akıldan, basiretten ve ilm-i siyasetten mahrum bırakanlar için vakit daralıyor. Siyasî, içtimaî ve iktisadî dinamiklerin lisan-ı haline kulak verdiğinizde ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz.

Amerika’da Merkez Bankası (FED) Ekim ayından itibaren piyasadan 10 milyar dolar çekecek. 2008 krizinde verdiği ödünç paraları bu şekilde geri alacak. Faizler de bir sene içinde yüzde 2,5’e doğru adım adım ilerleyecek. Para musluğunun daha da kısılması Türkiye gibi senelik döviz açığı 40 milyar doları aşan bir ekonomi için hayra alamet değil.

ALMANYA VE FED’İN HAMLELERİ

Almanya bir taraftan, FED diğer taraftan döviz ihtiyacını had safhaya çıkaracak. San Francisco FED Başkanı John Williams, bilançonun normalleştirilmesini (3,5 trilyon dolarlık tahvil var bilançoda) başlamasını desteklediğini ve piyasalarda kargaşa beklemediğini ifade ederken, “Bilançonun yeni normal olarak tanımlanan seviyeye gelmesinin 4 yıl civarında bir zaman alacaktır. Federal fonlama faizinin yeni normal olarak yüzde 2,5 oranında gerçekleşmesini bekliyorum.” dedi. Kansas City Fed Başkanı Esther George ise “Faiz artırımlarının çok yavaş olması finansal dengesizlikler için risk oluşturur.” beyanatı ile ‘FED artık faiz artırmaz’ ihtimalini pazarlayanların takkesini düşürdü.

Bu lobinin en fazla rağbet gördüğü piyasanın Türkiye olduğunun altını çiziyorum. Sıcak paranın yeniden ABD’ye doğru yola çıktığını bilmem anlatabildim mi?

KİRLİ PARALARLA BİR YERE KADAR

Türkiye hakkında karar vermeden evvel görünmeyen bir veriyi hep hesaba katmak lazım. Aksi halde tahlil eksik kalır. Tahta kurulanlar, kurdukları 2Y (yolsuzluk ve yasaklar) İmparatorluğu’nun dağılmaması için zulada muhafaza ettikleri kirli paraların el ayası kadar kısmını piyasaya sürüyor. Vatandaşın ahlak veya faziletten yana derdinin olmadığını onlar da biliyor. Cebindeki üç kuruş eksilmesin, ihale, imar ve arsa rantları devam etsin gerisi mühim değil! Fetva emini Karamanlar, işadamının evini lojman niyetine işgal eden müftü efendiler, minberden nifak tohumları saçan imam hatipler sağ olsun!    

Cehaletin, hırsızlığın, yüzsüzlüğün iktidarı hakikatle yüzleştiğinde her şey aslına rücu edecek. O gün yıkılacak bütün sırça saraylar. Ekonominin derbeder hali o yüzleşmenin vadesinin her geçen daha da kısaldığını haber veriyor.  

<< Önceki Haber 'Kredi balonu patlamak üzere, bankaları feda edecekler...' Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER