Gerçek Gündem'de yer alan habere göre iptal edilen maddede “Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yürütülen algı operasyonu faaliyetleri neticesinde oluşan krizin stratejik iletişimle yönetilmesine ilişkin tedbirler alınması ve her tür manipülasyon ile dezenformasyona karşı faaliyette bulunulması amaçlanmaktadır” deniliyordu.
Yüksek mahkeme her zaman olduğu gibi kararı web sitesine de basın duyurusu şeklinde yükleyerek sosyal medya hesabı üzerinden paylaşımda bulundu.
KARAR, DİKKAT ÇEKEN BİR ZAMANDA GELDİ
ÖNCE PAYLAŞIM, SONRA WEB SİTESİ GİTTİ
Kararın web sitesine yüklenmesi ve sosyal medya hesaplarından paylaşılmasının ardından dikkat çeken gelişmeler yaşanmaya başladı.
AYM önce sosyal medya paylaşımını sildi, hemen ardından ise mahkemenin sitesine erişim sağlanamadı. Mahkeme söz konusu paylaşımı kendisine ait WhatsApp kanalından dahi kaldırdı.
Bu gelişmelere dair bir açıklama yapan yüksek mahkeme "Sadece sitemize erişilemiyor. İptal kararımız Resmi Gazete'de yayımlanmış olup erişime açık. Erişim sorunumuzun nedeni internet trafiğindeki yoğunluk” açıklamasında bulundu. Ancak silinen sosyal medya paylaşımına dair hiçbir açıklama yapılmadı ve bir daha paylaşım yapılmadı.
“MÜDAHALE” KELİMESİ ÇIKARILDI
Geçen uzun saatlerin ardından Anayasa Mahkemesi’nin web sitesine erişimin açılmasıyla karara dair hazırlanan basın metninde ciddi değişiklikler yapıldığı görüldü.
“İletişim Başkanlığının Basın Özgürlüğü ve İfade Özgürlüğüne Müdahale Etmesine İmkân Tanıyabilecek Kuralların İptali" başlığı, “66 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Bazı Kurallarının Konu Bakımından Yetki Yönünden İptali” şeklinde değiştirildi.
Karar metninde yer alan “mahkemenin değerlendirmesi” bölümünde de önemli değişiklikler yapıldı.
İlk yazılan karar metni basın duyurusu:
"Dava konusu kurallarla, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yürütülen algı operasyonu faaliyetleri neticesinde oluşan krizin stratejik iletişimle yönetilmesine ilişkin tedbirler alınması ve her tür manipülasyon ile dezenformasyona karşı faaliyette bulunulması amaçlanmaktadır. Kurallar uyarınca alınacak tedbirler ve yapılacak faaliyetlerin Anayasa’nın 26. maddesinde yer alan düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ile 28. maddesinde yer alan basın hürriyetine müdahale teşkil edeceği açıktır. Bu bağlamda kuralların, kapsamları itibarıyla Anayasa’nın İkinci Kısım İkinci Bölümü’nde yer alan kişi hakları ve ödevleri ile ilgili düzenlemeler içerdiği görülmüştür. Sonuç olarak kuralların CBK ile düzenlenemeyecek yasak alana ilişkin düzenlemeler içerdiği anlaşılmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralların konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olduklarına ve iptallerine karar vermiştir."
Değişmiş hali:
"Dava konusu kurallarla, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yürütülen algı operasyonu faaliyetleri neticesinde oluşan krizin stratejik iletişimle yönetilmesine ilişkin tedbirler alınması ve her tür manipülasyon ile dezenformasyona karşı faaliyette bulunulması amaçlanmaktadır. Kurallar uyarınca alınacak tedbirler ve yapılacak faaliyetlerin Anayasa’nın 26. maddesinde yer alan düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ile 28. maddesinde yer alan basın hürriyetiyle ilgili olduğu açıktır. Bu bağlamda kuralların, kapsamları itibarıyla Anayasa’nın İkinci Kısım İkinci Bölümü’nde yer alan kişi hakları ve ödevleri ile ilgili düzenlemeler içerdiği görülmüştür. Sonuç olarak kuralların CBK ile düzenlenemeyecek yasak alana ilişkin düzenlemeler içerdiği anlaşılmıştır. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralların konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olduklarına ve iptallerine karar vermiştir."
“DMM’LERLE İLGİLİ DEĞİL” SAVUNMASI
AYM’nin kararının bu merkezlere yönelik olduğu konuşulurken, İletişim Başkanlığı bir açıklama yaparak bunun doğru olmadığını belirtmişti.
Açıklamada şöyle denilmişti:
“Bazı basın yayın organlarında yer alan ve sosyal medyada paylaşılan, "Anayasa Mahkemesi, İletişim Başkanlığının basın ve ifade özgürlüğüne müdahale eden yetkilerini iptal etti. Kararın ardından Dezenformasyonla Mücadele Merkezi çalışmalarına devam edemez" iddiası manipülasyondur.”