Son aylarda yaşadıkları ekonomik sıkıntılarla gündeme gelen Türkiye'nin en büyük tekstil perakende şirketlerinden Batik'in sahipleri Tarık ve Namık Ziyal, Dünya Gazetesi'nden Jale Özgentürk'e konuştu.

İşte Özgentürk'ün yazısının ilgili bölümü:

“Fizibilite yapmadan büyümedik. Danışmanlık firmalarıyla çalıştık. Mağaza açalım mı dedik. Korkmayın açın dediler. Borçlanalım mı dedik borçlanın dediler. O dönem herkes alkışlıyordu. Şimdi ‘hata yaptınız' diyorlar” şeklinde açıklıyorlar yaşadıklarını.

140 Batik, 60 Tiffany&Tomato mağazasına bin 600 çalışana ulaştıkları bir dönemde Türkiye'nin sorunlarının başladığını söyleyen Tarık Ziyal, döviz kurlarının artmasıyla sıkıntıların da arttığına işaret ediyor. 2017'de uç veren sıkıntıları ortaklık görüşmeleri nedeniyle çözmekte geciktiklerini anlatan Ziyal, alıcı vazgeçince sıkıntıların biriktiğini dile getiriyor. Ziyal kardeşlerin en büyük pişmanlıkları ise şöyle: 2013'ten önce fonlar ve ortaklıklar gündemdeydi. Koton, İpekyol gibi markalar çok doğru kararlar aldı. Bize de çok iyi teklifler geldi ama kabul etmedik. Bu büyük hataydı.

Namık Ziyal, şirketten ayrılmanın aile arasında bir anlaşmazlıktan kaynaklanmadığını söylüyor. “Aksine birbirimize daha fazla kenetlendik. Bir marka kolay yaratılmıyor. Bizim 40 yılımız geçti. Markamızın yaşamasını istiyoruz. Dişimizi tırnağımıza taktık, kurtuluş savaşı veriyoruz” diyor.

Neler yapıyorlar? Bu soruyu da Tarık Ziyal yanıtlıyor: “Çok sayıda gayrimenkulümüzü sattık. Banka borçlarımızın yüzde 90'ını ödedik. 20 mağazamızı ise çalışanlarımıza devrettik. Batik markasını da bir şirkete devretmek için görüşüyoruz. Biz fiziksel olarak değil ama duygusal olarak onların arkasında olacağız.”

Batik'in küllerinden yeniden doğacağını ve bu kötü dönemin geçeceğini söyleyen Ziyal kardeşler, “Yaptığımız araştırmalarda halkın Batik markasına ilgisinde hiçbir azalma yok. Mağazaların yeni sahipleri markamızı büyütecekler. Hedefleri yıl içinde 100'e yakın mağaza açmak” diyorlar.