İstanbul 2010
Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Klasik Türk Müziği Yönetmeni Mehmet Güntekin, ''Türk Müzik Kültürünün Hafızası'' projesiyle, 70 bin Türk Müziği notasının bir araya getirilip
Türk Musikisi Vakfı'nın internet sitesinden paylaşıma açılacağını bildirdi.
Mehmet Güntekin, AA muhabirine İstanbul 2010 AKB etkinleri çerçevesinde gerçekleştirdikleri projelerle ilgili yaptığı açıklamada, 2010 yılı boyunca 21 Klasik Türk Müziği projesi yürüttüklerini söyledi.
Güntekin, ''Türk Müzik Kültürünün Hafızası'' projesiyle 70 bin Türk müziği notasının bir araya getirilip Türk Musikisi Vakfı'nın internet sitesinden paylaşıma açılacağını ifade etti.
Klasik Türk müziğinin yanı sıra
halk müziği ve tasavvuf müziği gibi kollara sahip Türk müziğinin bu ana kollarına ait repertuvarın yazılarak kaydedilmiş kısmının şimdiye kadar tek bir havuzda toplanamadığını anlatan Güntekin, projenin gerçekleşmesiyle bu sorunun artık tarihe karışmakta olduğuna işaret etti.
Güntekin, 62 bin 500'ü klasik, dini-tasavvufi ve mehter, 7 bin 500'ü ise halk müziğine ait olan eserlerin, çeşitli koleksiyonlardaki bütün versiyonlarıyla bir araya getirileceğini ve
yerli ve
yabancı sanat ve bilim çevrelerinin kullanımına açılacağını kaydetti.
Güntekin, Türk müziği üstadı Cüneyd Kosal'ın dünyada bir benzeri olmayan nota arşivinin de
İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) bünyesinde kurulacak nota arşivi ve kütüphaneye aktarılacağını ve araştırmacılara sunulacağını bildirdi.
-ALİ UFKİ 400 YAŞINDA-
2010 yılını, doğumunun 400. yılında Ali Ufki Yılı ilan ettiklerini, bu çerçevede sempozyumlar gerçekleştirdiklerini anlatan Güntekin, asıl adı Albert Bobowski olan Leh asıllı
müzik adamı Ali Ufki'nin, yaşadığı dönemde nota kullanılmadığı halde döneminin İstanbul'undaki müzikleri notaya alarak korunmasını ve günümüze aktarılmasını sağladığına dikkati çekti.
Ufki'nin bu çalışmasının bugün kullanılmayan cenk, muskal, kopuz, santur gibi enstrümanlarla çalınan eserlere de ışık tuttuğunu dile getiren Güntekin, Ali Ufki Bey yılı çerçevesinde bu yıl Bezmara topluluğunun her ay bir konser verdiğini vurguladı.
-ENDERUN USULÜ RAMAZANA RUH VERECEK-
Güntekin,
Ramazan ayında ''Unutulan Bir İstanbul Ritüeli: Teravih-i Enderun ve
Cumhur Müezzinliği'' projesi ile selatin camiler dahil 29 camide unutulan bir geleneği yaşatacaklarını söyledi.
Teravih namazının her dört rekatının,
Türk musikisinin beş ayrı makamında kılınmasını ve bu makamlarda bestelenmiş ilahilerle süslenmesini içeren enderun usulünü, Ramazan ayında 29 camide uygulayacaklarını belirten Güntekin, uygulamanın profesyonel bir biçimde de kaydedileceğini dile getirdi.
Güntekin, bu gelenekle ilgili hazırlanan bir kitabın da
Diyanet İşleri Başkanlığı vasıtasıyla bütün müftülüklere dağıtılacağını kaydetti.
-İSTANBUL'A MÜNİR NURETTİN YAKIŞIR-
Güntekin, 2010 etkinlikleri çerçevesinde ''
Münirİstanbul'' projesiyle; Münir Nurettin
Selçuk'u andıklarına da işaret etti.
Eskiden
şehir hatları vapurlarında Münir Nurettin Selçuk'un dinletildiğini anlatan yazar
Münevver Ayaşlı'nın ''boğaza en çok Münir Nurettin'in sesi yakışıyor'' sözünü hatırlatan Güntekin, 2010 etkinlikleri dolayısıyla usta müzisyen oğlu Timur Selçuk ile birlikte Münir Nurettin Selçuk'un eserlerinden oluşan konser ortaya koyma arzularını gerçekleştirebildiklerine dikkati çekti.
Güntekin,
Mayıs ayı sonunda Lütfi Kırdar
Kongre ve
Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilen ve büyük ilgiyle karşılaşan etkinliğe, Münir'in ülkesi yani ''Müniristan'' kelimesinden hareketle isim verdiklerini ifade etti.
İstanbul halkının, şehrin nüfusu göz önüne alındığında Münir Nurettin'i fazla bilmediğini söyleyen Güntekin ancak ''Kalamış'' ve ''Dönülmez akşamın ufkundayız'' adlı eserlerini her fasıl ekibinin halen seslendirdiğini, bu açıdan bakınca Münir Nurettin'in hala popülerliğini koruduğunu söyledi.
-İSTANBUL MİMARİSİ'NİN MÜZİĞİ-
Güntekin, 2010 projeleri içinde ''İstanbul Mimarisi'nin Müziği'' projesini hayata geçirdiklerini, bu projeyle binalar ile müziği buluşturduklarını anlattı.
Türk Musikisi Vakfı girişimiyle İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu tarafından verilen konserler dizisinin 6.'sını 19 Haziranda
Yıldız Sarayı Şale Köşkü Manij binasında gerçekleştirdiklerini ifade eden Güntekin, konserde Tanburi Cemil Bey'in eserlerinin seslendirildiği belirtti.
Güntekin, proje çerçevesinde
Dolmabahçe Sarayı'nda
Hacı Arif Bey'in eserlerinin, bir
Cumhuriyet eseri olan İstanbul Radyosu binasında Cumhuriyet dönemi bestekarlarının eserlerinin seslendirildiğini kaydetti.
Güntekin, yaz sonundan başlayarak da Dede Efendi'nin eserlerini
Yenikapı Mevlevihanesi'nde, Itri'nin eserlerini ise
Süleymaniye Külliyesi'nde çalacaklarını dile getirdi.