Yüzyıllar boyunca
Osmanlı hakimiyeti altında yaşayan
Kudüs’te Türk eserlerinin gün yüzüne çıkarılıp
kayıt altına alınması için düğmeye basıldı. Ayrıca Mescid-i Aksa’nın da bulunduğu Haremüşşerif kompleksinin kenarındaki Süleyman Duvarı’nın altına Türk şehitliği yapılması için de çalışmalar başlatıldı. Bir yılda tamamlanması planlanan şehitliğin inşası için
Milli Savunma Bakanlığı ile mutabakata varıldı.
Projenin mimarı
Türkiye’nin Kudüs Başkonsolosu Ercan Özer, Osmanlı-Türk eserlerini bulup
restorasyon çalışmaları yapmak için 3 arkeoloji ve sanat tarihi profesörünü bölgeye getirdi. Zaman’a konuşan Özer,
Filistin’de diplomatik temsilcilikler dışında
Türk bayrağının dalgalandığı başka bir yer bulunmadığına dikkat çekti: “Bölgede Rum-Ortodoks kilisesinin yanında
Yunan bayrağı görebilirsiniz; ama hiçbir yerde Türk bayrağı göremezsiniz. Bu eserlerin ortaya çıkarılması ve restorasyonuyla birlikte Türk bayrağı da dalgalanacak.”
Osmanlı’nın Filistin’den çekilirken 5.116 şehit verdiğini aktaran Özer, bu
mezarları tespit etmek için de büyük uğraş verdiklerini söyledi. Özer, “Şehitlerin izini bulmak için mezarlıkları tek tek geziyorum. Osmanlı Divan-ı
Harp başkanının mezarını bile gördüm. Bu konuyla ilgili
Diyanet İşleri Başkanlığı’na yazı yazdık. TİKA’dan da
yardım isteyebiliriz.” şeklinde konuştu. Şehitlerin hatırasının canlı tutulması için Süleyman Duvarı’nın Zeytin Dağı’na
bakan kısmına görkemli bir
anıt yaptıracaklarını belirten Özer, projeyle ilgili olarak Milli Savuma Bakanlığı’yla mutabakata vardıklarını da açıkladı.
İslam dünyasının
Mekke ve Medine’den sonra en kutsal saydığı mekan olan Mescid-i Aksa’nın çok yakınında inşa edilecek
şehitlik, çok farklı bir anlam da taşıyor. Türk şehitliğinin sadece 100 metre ilerisinde Yahudiler tarafından 1 milyon dolar verilerek satın alınan mezar yerleri bulunuyor. Yahudiler, buranın sırat köprüsüne en yakın yer olduğuna inanıyor.
Osmanlı-Türk eserlerini gün yüzüne çıkartacak proje çalışmaları kapsamında Osmanlı’nın Filistin’den çekilirken geride bıraktığı en son
karakol binasına da ulaşıldı. Filistin’in güneyindeki El-Halil kentinde bulunan binanın şu an harabe halinde olduğunun altını çizen Özer, “Bu duruma çok üzülüyorum. Binayı bir an önce
restore etmek istiyoruz.” dedi. Özer, Ürdün’deki
büyükelçilik görevi sırasında da 84 Osmanlı eserini hayata kazandırmış.
Türkiye’nin Filistin başkonsolosluğunda Zaman’ı
misafir eden Özer, bölgedeki sıcak durum hakkında da bilgi verdi.
İsrail saldırıları sonrası yurtdışından ve Türkiye’den Filistin’e yapılan yardımların halka ulaştırılmasında büyük sıkıntılar yaşadıklarını aktaran Özer, “Malzemelerin gümrükten geçmesi çok büyük sorun. Gönderilen yardımlar her gümrükte başka kamyonlara aktarılıyor. Bu da yardımların yerine ulaşmasını aksatıyor.” dedi.
Türkiye, Filistin’le ilişkilerini yürüttüğü diplomatik temsilcilik olan Kudüs Başkonsolosluğu’na 1,5 yıl önce büyükelçi atadı. Özer,
konsolosluk temsilcisi olmasına rağmen büyükelçi unvanını taşıyor ve Filistin hükümetiyle ilişkileri yürütüyor. Türk
Dışişleri’nin dünyanın hiçbir yerinde buna benzer bir uygulaması bulunmuyor. 1948 yılında çıkarılan bir BM kararına göre Kudüs’te 9 ülkenin diplomatik temsilciliği yer alıyor.
ZAMAN