Algılar ve Gerçekler’de İlahiyatçı Ömer Faruk Şentürk ve Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan, özellikle bir kısım çevreler tarafından suistimal edilen Ulü’l – emre itaat meselesini Kur’an ve Hadisler ışığında mercek altına aldılar.
“ULÜ’L -EMR YETKİ VE SELAHİYET SAHİBİ İNSANLAR DEMEKTİR”
Algılar ve Gerçekler programında Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan; ulü’l –emrin yetki ve selahiyet sahibi insanlar demek olduğunu, bunun içine yöneticilerin de alimlerin de dahil olduğunu, yöneticilere itaat ile ilgili Peygamberimizin pek çok hadisleri olduğunu, bununla birlikte alimlerin görüşlerinin alınması gerektiği ile ilgili ayet ve hadislerin de olduğunu söyledi. Çapan, İbn-i Kesir’in tefsirinde ilgili ayetin hem yöneticileri hem alimleri içine aldığını kaydettiğini belirtti. Çünkü meselelerin doğru açıklanmasının Rabbani alimlere baktığını, dinin doğru açıklanıp anladıktan sonra hayata taşınmasının da yöneticilere baktığını, bunların birbirini tamamlayan meseleler olduğunu ifade etti.
AMİRLERİN MEŞRÛ OLMAYAN EMİRLERİNE İTAÂT EDEN MEMURLAR MESUL OLUR
Algılar ve Gerçekler’de Ergün Çapan, Kur’an’ın Allah ve Resûlünün çizgisindeki yöneticilere itaati emrettiğini, Peygamberimizin de hadislerinde bunu söylediğini, Osmanlı kanunnâmelerinde “Emr-i sultanî ile nameşrû nesne meşrû olmaz” yani, bir yöneticinin emriyle gayr-ı meşru nesne meşrû olmaz buyurulduğunu hatırlattı. Çapan, Anayasanın 137. Maddesi 2. Fıkrasında da “meşrû olmayan emirlere itaât eden memurların mesul olacağının bildirildiğini, yani amir emretti diye, emredilen şey hırsızlık ise, rüşvet alma ise, birisine zulmetmekse, iftira atmaksa, hukukuna tecavüz etmekse, memurun bunu yerine getirdiğinde hem anayasaya göre hem dinen mesul olacağını belirtti.
“ALLAH VE RESÛLÜNÜN EMİRLERİ DOĞRULTUSUNDA YAŞAYAN İDARECİLERİNİZE İTAAT EDİN”
Algılar ve Gerçekler’de Kur’an-ı Kerim’de Nisa Suresi 58. Ayette yöneticilere emanet olarak aldıkları makamları adaletle yönetmelerini emredildiğini, 59. Ayette de, “Allaha itaat edin, O’nun şanlı elçisine itaat edin, üçüncü olarak da Allah ve Resûlünün emirleri doğrultusunda yaşayan idarecilerinize itaat edin” buyrularak meseleyi meşrû çerçevede itaate bağlandığı ifade edildi.
“PEYGAMBERİMİZ BEDİR SAVAŞINDA HUBAB BİN MÜNZİR’İN TEKLİFİYLE ORDUNUN DURACAĞI YERİ DEĞİŞTİRDİ”
İlahiyatçı Ömer F. Şentürk Bedir savaşında Peygamberimizin (S.A.S.) ordunun duracağı yeri gösterdiğinde Sahabeden Hubab bin Münzir ile arasında yaşanan olayı anlattı. Önce Hubab bin Münzir’in bu kararın vahiy olup olmadığını Efendimize sorduğunu, Efendimizin kendi görüşü olduğunu öğrenince, gerekçelerini de söyleyerek ordunun kendi düşündüğü yerde konuşlanmasının daha iyi olacağını söylediğini ve Peygamberimizin de bu teklifi kabul ettiğini, hiç kimsenin de bunu saygısızlık olarak görmediğini ifade etti.
