Mehtap Televizyonunda Cuma akşamı yayınlanan Algılar ve Gerçekler programı toplumda oluşturulan yanlış algıları düzeltmeye devam ediyor.

Algılar ve Gerçekler’de İlahiyatçı  Ömer Faruk Şentürk ve Dr. Ergun Çapan, “Yalan ve iftiraya dayalı algı operasyonuyla haramlar meşrulaştırılıyor mu?” konusunu masaya yatırdılar. 

Mehap TV’de Algılar ve Gerçekler programında Yrd. Doç. Dr. Ergun Çapan Türkiye’nin çok tarihi bir süreçten geçtiğini, asırlardır dinî değerlerin temsil edildiği bu topraklarda Müslümanlık adı altında, İslam dininin-ahlâkının genleriyle oynandığını, temellerinden sökülmeye çalışıldığını söyledi. Ergun Çapan 11 aylık süreçte yaşananların adeta, “Paranız, imkanlarınız varsa, hükmetme gücünüz varsa, yalan da sizin için meşru, imkanlarınız varsa insanları yanlış yönlere kanalize etmek mübah, kamu malını aşırmak, haramlara el uzatmak da mübah” şeklinde mesaj verildiğini belirtti. Çapan, dinin temelinin doğruluk olduğunu, beşerî, ticari münasebetlerin, iman esaslarının ve ibadetin hatta edebiyat ve sanatın da doğruluk üzerine  oturduğunu, Müslümanların terakki etmesinin de ancak doğrulukla mümkün olduğunu ifade etti. 

Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan, bütün bunların karşısında yalanın ise küfrün esası, münafıklığın birinci alâmeti, toplumun fertlerini birbirine düşürün ve toplumu dinamitleyen en kötü zehir, Kur’an’ın ifadesiyle yalanın bir münafık hastalığı olduğunu vurguladı. Israrla her gün yalan söylemenin insanı küfre götürebileceğini, Peygamberlerin ve onların çizgisinde yürüyenlerin de en önemli vasfının doğruluk olduğunu, sahabenin de doğruluklarıyla Peygamberden sonraki yerini aldığını ifade etti. Bugün maalesef dinin temel değerlerinin yer değiştirdiğini, doğruluğun esas olduğu bir dinde yalanla iftira ile, kötü lakap takarak, bühtanda bulunarak pek çok medya vasıtalarıyla bunları işleyerek insanların yönlendirildiğini kaydetti. Çapan, yalanı, iftirayı normal hale getirmenin hem İslam’ın temellerini yıkmak, hem Müslüman kimliğiyle oynamak, hem de toplumu birbirine düşürmek olduğunu söyledi.

 Algılar ve Gerçekler’de İlahiyatçı Ömer F. Şentürk, bir hadis-i şerifte, Peygamber Efendimizin (s.a.s) bir Müminin korkak hatta cimri olabileceğini ancak yalancı olamayacağını buyurduğunu dile getirdi. 

Mehtap TV’de Algılar ve Gerçekler programında yayınlanan bir bantta da, 17 ve 25 aralık 2013 tarihlerinde başlayan Büyük Yolsuzluk ve Rüşvet operasyonlarının ardından Hizmet Hareketine yönelik büyük bir yalan haber ve iftira kampanyasının başlatıldığı, dikkat çekici rakamlarla ortaya konuldu. Fethullah Gülen Hocaefendinin avukatlarından Nurullah Albayrak’ın verdiği bilgilere göre, bu süreçte bugüne kadar basında yer alan haberlere karşı 125 tekzip yayınlatıldığı, 187 manevi tazminat davası açıldığı ve 563 tane de Savcılığa suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi. 

Algılar ve Gerçekler’de Yrd. Doç. Dr. Ergun Çapan, Müslümanlık adına ortaya çıkan insanların hiçbir dönemde olmayacak kadar yalan söylediklerini, elde ettikleri gücü ve imkanları yalanla iftirayla insanların gözünü boyamak için kullandıklarını ifade etti. Ergun Çapan, bu arada bazı insanlara devlet imkanlarından tattırarak bazılarını da korkutarak ağızlarına fermuar vurduklarını söyledi. Günümüzde yalan söyleyerek işini yürütmenin, algı yönetiminde bulunarak dünyevi imkanlar elde etmenin, nerdeyse akıllı Müslüman işi sayıldığını belirtti. İslam’da doğruyu öğrenmenin ve yaşamanın esas olduğunu, yanlışlara karşı insanları uyarmanın da temel bir disiplin olduğunu, Kur’an’da Allah’ın Ahzap suresinde bir ayetinde “Ey iman edenler Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin” diye buyurduğunu ifade etti.